27 Eylül 2013 Cuma

TurkishWIN'den Kadın Girişimcilere Fırsat!

TurkishWIN’den Türkiye’de bir ilk… Kadın girişimciliğini artırmak üzere yola çıkan global bir platform olan TurkishWIN, Techconnect Mentorluk Programı ile çoğunluğu kadın olan teknoloji ve biyoteknoloji girişimcilerini, Amerika Silikon Vadisi ve New York’taki girişimci ve yatırımcı mentorlarla buluşturacak. 1 yıl sürecek mentorluk programı ile girişimci ve yatırımcılar bir araya gelecek ve girişimcilerin hayalleri gerçekleşecek. Mentoring programına başvurular 4 Ekim’e kadar sürecek.

Ömer Ekinci Girişimciliği Anlatıyor [KontrolSende Programı]

KontrolSende Programına katılan Ömer Ekinci girişimciliği anlatıyor.. Yarışmacılardan gelen girişimcilik üzerine sorulara da yanıt veriyor. İstifade edilecek bilgilerle dolu bu yayını izlemenizi tavsiye ederiz.

Kaynak: Kişisel Gelişim

23 Eylül 2013 Pazartesi

Takım Olmak!

Takım olmanın oluşturduğu gücü anlatan çok güzel bir animasyon film.

Kaynak: Kişisel Gelişim

18 Eylül 2013 Çarşamba

Bir Takımın Doğuş Hikayesi!

Panyee Futbol Takımının doğuşunu anlatan bu videoda azmin ve inancın mükemmel bir örneğini göreceksiniz. Her şey "inanç" ile başlar..

Kaynak: Kişisel Gelişim

9 Eylül 2013 Pazartesi

5 Bin TL’ye Evlenilir mi?

Hep kendi penceremizden bakıyoruz, bıkmadan usanmadan. Başkasının gözlerine bir türlü bağlanıp da “onun gözlerinden nasıl görünüyor?” diye merak etmiyoruz.

Farkında mısınız? Hep daha fazlasını istiyoruz, hep daha iyisini değil.

Daha kıymetlisi, daha pahalısına yenik düşüyor hep, ne kadarına ihtiyacımız olduğunu değil, ne kadar daha kazanabiliriz’e bakıyoruz.

En küçük kardeşim Ahmet, çocukluktan beri yazları çalışıyor. Hem de benimle birlikte ya da benim yönlendirdiğim bir tanıdığın yanında değil, sokak sokak dolaşıp kendine iş buluyor. En son işlerinden biri bir “Böcek İlaçlama” firmasındaydı.

Bir gün geldi ve şu kanımı donduran soruyu sordu.

“Ömer Abi, çalıştığım işyerinden bir çocuğun abisi evleniyor,

buzdolapları eksikmiş,

depodaki eski,

bozuk buzdolabı var ya,

onu verebilir miyiz?”

Durdum, başımı çevirdim, tekrarlattırdım, bir daha, bir daha tekrarlattırdım.

“Ömer Abi, eş dost yardımıyla, 5 bin lira parayla evleniyorlarmış, başka paraları yokmuş”

Anlamadım mı, anlamazlıktan mı gelmeye çalıştım, bilmiyorum. 5 bin lira ile evlenmek, düğün yapmak, ev dizmek mümkün müydü?

O gözü kara genç insanla tanışamadım ama gerçekten de o parayla evlendiğinin haberi geldi. Haberi alınca “hayattan film izle beklentilerimiz ne kadar da yüksekte” diye düşünmeden edemedim.

Bugün evlenmeye kalkan bir gence “Evin, araban, işin, askerliğin, yüksek lisansın” var mı? diye soruyorlar. Oysa çocuk 24 yaşında. Bütün bu talep edilenleri gerçekleştirmeye kalksa, 32 yaşına gelecek garibim.

Ne yalan söyleyeyim, hem “Helal olsun” dedim, hem ilham aldım o gençten, (Kızı ve ailesini nasıl ikna etmiş, o da ayrı bir başarı hikayesi, biz bütün erkeklerin ders alması gerekiyor.)

Olur, insan inanırsa bir yolu mutlaka bulunur. Hep “yarınlara hd film izle“, “hele bir seneye olsun da”lara bırakmayalım harekete geçmeyi

Ha bir de, etrafa bakıp algıları açık tutmakta fayda var, küçücük bir çabanızın hayatını değiştireceği insanlarla dolu etrafımız.

 

Google Plus Sayfam+Benzer Yazılar1 TL’ye 1 Günde Kendi İşinizin Sahibi Olmak İster Misiniz? [Kolay Gelsin]Gezi Parkı Olayları: Bardağın Dolu TarafıHayata Takla Attırmanın SırlarıHiç Yaşlanmamak Mümkün mü?Mehmet Ali Birand’dan Gençlere 10 Altın Kural

6 Eylül 2013 Cuma

Size de mi Memuriyet Aşısı Yaptılar?

Bu yazımın başlığı bir soru oldu; ”Size de mi Memuriyet Aşısı Yaptılar?” Eğer nadir bulunan bir ailenin ferdi değilseniz bu soruya cevabınız mutlaka “Evet” olacaktır. Ya da yaşadıklarının farkında olmayan birisiyseniz bu yazıyı okuduktan sonra “Gerçekten öyleymiş.” diyeceksiniz. Bize memuriyeti aşılamaya çok küçük yaşlarda başladılar. “…(doktor, avukat vs.) olacak benim oğlum/kızım.” gibi sözlerle başladı ilk aşılarımız. Sonra toplumun sesi yankılandı kulaklarımızda, “Memur ol hayatını kurtar”, “Güvenceli bir iş bul”, “Emekli oldun mu senden iyisi yok” vb. sözlerle aşılar vuruldu, bu aşılara ‘girişimcilikten koruma aşıları’ da diyebiliriz. Tabi ki bunları söyleyen sevenlerimiz, hele ki anne ve babalarımız asla kötü niyetli değil, sıkıntısız bir hayat sürmemizi istiyorlar. Lakin iyi niyetli olsalar da yaptıkları yanlış, bize hayal kurma fırsatı vermeden kendi hayallerini aşılıyorlar ve bir zaman sonra, farkında olmadan başkalarının hayallerini kendi hayallerimizmiş gibi benimsemiş buluyoruz. Belki bir gün farkına varıp “Bu hayaller benim değil ki” diyeceğiz fakat kısır bir yaşam döngüsünün içinden çıkmak ve hayallerimizin asıl sahiplerini karşımıza alma cesaretini göstermek zor olacak. Bize kızacaklar o insanlar, çok şey söyleyecekler fakat söylenenlerin tercümesi “Sen bizim hayallerimizden nasıl vazgeçersin?” olacak. memuriyet aşısıAslında bu anlattıklarımdan daha kötüsü de var. Bu başkalarının hayallerini sahiplenerek üniversite yollarında, sınav sıralarında ömrünü geçiren insanların çoğu bir zaman sonra doktorluk, avukatlık vs. hayallerinden de vazgeçiyor, nereye PUANı yeterse orada okuyor/çalışıyor. Buda kötünün de kötüsü bir durum. Hayatının büyük bir bölümünü kapsayacak olan mesleğini, işini, senin ‘belirli bir zaman diliminde belirlenen puan’ın belirliyor. Bu sizce de çok acı bir durum değil mi? Siz hiç çocuğuna küçük yaştan itibaren ticareti, girişimciliği aşılayan bir aile gördünüz mü? “Girişimci olacak, kendi hayatını refaha ulaştırdığı gibi başkalarının hayallerini de refaha ulaştıracak benim oğlum.” düşüncesine sahip bir anne veya babayla karşılaştınız mı? Yeni nesilde bunları göreceğimizi umut ediyorum fakat bizim ve bizden önceki neslin anne babalarında bunu görmek çok zor, mutlaka vardır fakat sayıları çok azdır. Yahudiler çocuklarına küçük yaştan başlayarak ticareti aşılarlar ve öğretirler. Bugün dünyada azınlık olan Yahudiler, ticaretin hâkimiyetini almış durumdalar. Büyük ticari oluşumların yarısından fazlasının arkasında Yahudiler mutlaka vardır. Burada değinmek istediğim din, ırk ayrımı değil tabi ki. Şuna dikkat çekmek istiyorum; Ticareti benimseyen ve benimsemeyen iki toplumun nüfusları ve hâkimiyetleri arasındaki fark. Hep toplumumuzun kötü taraflarından konuştuk fakat son yıllarda girişimcilik ve ticaret bakımından güzel oluşumlar da mevcut, bunları göz ardı etmemek gerekir. Ve ben inanıyorum ki bu oluşumlar çok daha güzel noktalara varacaktır. Bu yazıyı okuyan insanın şu sonuca varmasını istemem; “Evet, bende okulu filan bırakmalıyım ve ticarete atılmalıyım, girişimci olmalıyım.” Kesinlikle çıkarılması gereken sonuç bu değil, benim savunduğum insanların kendi hayallerini yaşaması gerektiğidir. Kendi hayallerinizi yaşayın ve unutmayın bu toplumun her çeşit insana ve mesleğe ihtiyacı var. Fakat şunu da unutmayın hayallerinizi yaşamanın bir bedeli mutlaka olacaktır, bu bedeli ödemeye hazır olanlar, cesaretli olanlar hayallerinin peşinden gidebilirler. Hayallerinize sahip çıkmanız dileğiyle.. Kaynak: http://www.mustafayasar.net/size-de-mi-memuriyet-asisi-yaptilar.html