9 Nisan 2014 Çarşamba

Ödeme Sistemleri Konulu Kafe Toplantısı’nda Neler Konuşuldu?

07 Nisan 2014 Pazartesi günü İstanbul Şehir Üniversitesi Güney Kampüsü’nde gerçekleştirdiğimiz Etohum Kafe toplantısında PayU’dan Ozan Tatar ve Tarık Tombul’u ağırladık. Ödeme sistemleri ve fraud konularını ele aldıkları bu toplantının önemli noktalarından biraz bahsedelim.

Birkaç istatistikle sektöre genel bir bakış

Türkiye’de e-ticaret için temel ödeme metodlarının kullanım oranlarına baktığımızda en yüksek paya %46 ile kredi kartları sahip. Kredi kartlarını %5′lik oranlarla havale ve kapıda nakit ödeme izlemekte. Listenin devamında ise kapıda kredi kartı ile ödeme, sanalkartlar ve dijital cüzdanlar bulunuyor. BKM verilerine göre ülkemizde her 3 kişiden 1’i kredi kartı kullanmakta ve kullanımdaki banka kartı sayısı 101 milyon ve kredi kartı sayısı 57 milyon olarak raporlanmış.

Ülkeler arası bir karşılaştırma yaptığımızda perakende sektöründe e-ticaretin payı Türkiye’de %0,8 iken İngiltere’de bu oran %10 civarı. Bu da gösteriyor ki Türkiye’de e-ticaret pazarı henüz gelişmeye çok müsait.

E-ticarette mobil cihaz payı %5 –düşük –sanal cüzdan mobilde hayat kurtaran bir ürün

Sanal cüzdanların şu anda oranlarının düşük olması e-ticarette mobil cihazların payının %5 civarında olmasıyla açıklanabilir. Kredi kartıyla masaüstü bilgisayarla kolayca alışveriş yaparken, mobilde kart bilgilerini girmek kullanışlı bir yöntem değil. Sanal cüzdanların e-ticaretteki kullanım oranları da mobil cihazların e-ticaretteki oranı arttıkça artacak.

Türkiye’de e-ticaret ödeme sistemlerine ilişkin genel sorunlar

1. Sanalpos almaktaki güçlük ve taksit imkanı sunamamak

2. Ödeme güvenliği

3. Nakit akışı sıkıntısı

4. Dönüşüm(conversion) konusundaki sorunlar

5. Farklı mutabakat dosyaları ve yönetim panelleri

6. Küçük işletmelerin özel banka kampanyası yapamaması

FRAUD (Dolandırıcılık)

Dünyada en çok fraudun görüldüğü yer sağlık sektörü.

Yüz yüze yapılan satışlarda olan fraudlar card present fraudlar diye adlandırılıyor. Peki bunlar neler olabilir?

Kartınızı kaybettiğinizde ya da çaldırdığınızda bu kart başkaları tarafından kullanılabilir.

Banka kartınız size  kurye ile gönderirken, kurye kartı size vermeyip kendisi işlem yapabilir.

Sizin bilgileriniz kişisel bilgileriniz başka insanlar tarafından ele geçirilebilir (dayınızın soy isminden anne kızlık soyadınızın öğrenilmesi gibi). Bu durum Türkiye’deki bir çok holding patronunun başına gelendi.

ATM’ye yerleştiriilecek aparatla kartınızın manyetik şeridini kolayca kopyalayıp, oluşturacakları kartınızın bir kopyası üzerinden alışveriş yapabilirler.

Kart olmadan yapılan sahtecilikler card not present fraud olarak isimlendirilir. Biz bugün biliyoruz ki internet üzerinde alışveriş için gerekli 3 bilgiye sahipseniz rahatlık la alışveriş yapabilirsiniz.

Başka bir örneğini de geçtiğimiz yıllarda GİMA yaşadı. Bilgi akışı sırasında Banka ile GİMA arasına 3. Bir şahıs girdi. Bu şahıs böylece GİMA müşterilerinin kart bilgilerini ele geçirdi.

Fraud standardı fraud miktarının toplam ciro içerisindeki tutarıdır. Bu standart Avrupa’da onbinde 8 iken Türkiye’de binde 4, PAYU için ise binde 1’in altında.

Mutlaka ilk golü yersiniz ondan sonra 2. golü nasıl engellersiniz onu düşünürsünüz.

Anti-Fraud için 1.si iyi bir yazılımınızın olması 2.  7gün 24 saat sahteciliği izleyebileceğiniz güvenilir bir ekibe ihtiyacınız vardır.

Nereden gol yiyebileceğinizi biliyorsanız önleminizi alırsınız. Hiç bilmediğiniz yerden goller de yiyebilirsiniz; yeni bir patern gelince düşünür yeni bir kural yazarsınız.

Müşterilerin en çok kaybedildiği yerlerden birisi ödeme sayfaları

Müşterileriniz rahatlıkla işlemleri yapabiliyor olmalı, eğer  kredi kartı kullanıyorsa ödeme seçeneklerinde kredi kartı olmalı. Tanıdığınız 3-5 kişiyi getirip gözünüzün önünde alışveriş yapmasını isteyin gözlem yapın müşteri deneyimini geliştirin, sorunları fark edin.

Türkiye’de BKM bizim şansımız

Türkiye, ödeme sistemlerinde Avrupa ve diğer ülkelerden daha ileride. Faiz oranları düşük. Türkiye’de BKM bizim şansımız, bizde veri doğrudan Visa’nın serverına gitmiyor BKM’ye gidiyor. Bu kart yabancı olsa bunun  bir maliyeti var Avrupa ve ABD bizden daha pahalı. 16 ülkedeki arkadaşlarla konuşuyoruz önceleri taksit ne? niye yapıyorsunuz? diyorlardı, şimdi Polonya, Romanya Brezilya taksit yapıyor.

3D security müşteri kaçırıyor

3D security’de süreç uzuyor. Bilinçli kullanıcı da kullanmak istemiyor çünkü biliyor ki bu şekilde ödeme yaptığında herhangi bir sorunla karşılaşılırsa şifreli işlem olduğu için itiraz edemez. Ya da 2 cep telefonunuz var ve yanınızda o telefon o an yoksa alışverişi yapamıyorsunuz. Aslında 3D security kredi kartınızda chip and pin ne ise online ödemlerde o görevi görüyor.

Kabak E-ticaretin başına patlıyor

Offlineda ele geçirilen bilgiler onlineda kullanılıyor sonra da e-ticaret güvensiz deniliyor.

Her şirket her şeyi kendi içinde çözmek zorunda değil

Bir girişimci zaten çok fazla şeyle uğraşmak zorunda. Her şirket her şeyi kendi içinde çözmek zorunda değil. Ana işinizin dışında kalan bazı kısımlarda outsource edebilmelisiniz. Örneğin komisyon oranları yüksek diye bir işi kendiniz yapmayı tercih ediyorsunuz ama hacimle çarptığınızda belki 50TL gibi bir fiyata geliyor. Siz bu işe harcayacağınız vakti ve enerjiyi müşterinizle, kendinizi büyütmekle harcamalısınız.

The post Ödeme Sistemleri Konulu Kafe Toplantısı’nda Neler Konuşuldu? appeared first on Etohum.

8 Nisan 2014 Salı

Size Para Ödeyecek İlk 100 Müşteriyi Nasıl Kazanabilirsiniz? – 1/3

Gleam 2013 yılında Melbourne’de kurulmuş, şirketlerin kullanıcılarına ve eylemlerine odaklanmasına yardımcı olan bir girişimdir. Geçtiğimiz ay Gleam büyüme hedeflerinde önemli bir kilometre taşına ulaşmıştır: 5 aylık bir sürede ürün için ödeme yapan 100 müşteriye ulaşmak. İlk bakışta bu hedef çok büyük görünmeyebilir fakat Gleam için insanların kullanmayı sevdiği bir şeyi üretip üretmediklerini görmek için önemliydi.

Gleam bu hedefe pazarlama bütçesine tek kuruş harcamadan, aylarca ekip olarak çok çalışarak, bu büyümeyi sağlayacak farklı taktikler geliştirerek ulaşmıştır. Gleam’ın ilk 100 müşteriyi kazanmak için geçirdiği sürecin detayları her girişimci için faydalı olabilir.

Bu başarı sıkı çalışma gerektirmektedir

Müşteri tabanınızı sıfırdan alıp büyütmek zor bir iştir. Zordur çünkü işinizi bir anda büyütecek sihirli bir değnek bulunmamaktadır. Zamanınızı uzun vadeli hedeflerinizden şaşmadan kısa vadeli kazançlara odaklanmaya harcamalısınız. Deneyeceğiniz her yeni faaliyet daha fazla müşteri kazanma yeteneğinizi etkileyecektir. Bu etki pozitif, negatif, büyük ya da küçük olabilir. Ne kadar çok denerseniz bir etki yaratma şansınız o kadar artar.

Ürün açısından bakıldığında süreç neden zahmetlidir?

Düzenli olarak reddedilmeye hazır olacaksınızHer zaman doğru kararları veremeyeceksinizHerkesi %100 mutlu edemezsiniz ama bunu denemelisinizMüşteriler eski zamanlara göre çok daha fazla seçeneğe sahipSüreç her zaman tahmin edildiğinden çok daha uzundurYapılacak yüzlerce şey varken neyi önceliklendireceğinizi gerektiğini bilmeniz gerekecekFinans, vergiler, yatırım, para akışı, harcamalar gibi ürün dışında düşünmeniz gereken işler olacak

 Kişisel açıdan bakıldığında süreç neden zahmetlidir?

Yatırım alamayabilirsinizBir yandan işinizi büyütmeye çalışırken bir yandan başka bir yerde çalışıyor olabilirsinizAile yaşamınızla iş yaşamınızı dengelemek için daha az uyumanız gerekebilirMüşterileriniz ve müşteri adaylarınız tamamen farklı zaman diliminde yaşıyor olabilir

 Soru sorun

Gleam ekibi ürün üzerine çalışmaya başlamadan önce 30’un üzerinde şirkete onların problemlerini ve şikâyetlerini anlamak için aşağıdaki soruları içeren e-postalar göndermiş.

Şu an kullandıkları platformu hangi sebepten dolayı tercih ettiler?Mevcut ürünleri ile ilgili problemleri ya da kısıtlamaları nedir? Hayatlarını kolaylaştırmak için neler yapılabilir?

 Müşterilerden topladıkları bilgilerle ürünün ilk özelliklerini belirlemişler:

Güzel tasarlanmış eklentilerTek tık ile çözülecek aksiyonlarOtomatik doğrulamaFacebook, Twitter, Instagram & SoundCloud

 Daha iyi bir ürün geliştirmek önemlidir

Ürünü geliştirmeye başladığınızda satılmaya değer bir şey ortaya koymak için dünyadaki bütün özellikleri ürününüze eklemeniz gerektiği fikrine kapılmanız oldukça kolaydır. Gerçek durum ise bunun tam tersidir. Tüm özellikleri eklemek yerine bir özelliği fevkalade iyi geliştirmek daha önemlidir. Yapmanız gereken en önemli şey, ortaya harika bir ürün çıkarmaktır. Bunun için rakiplerinizin kritik akışlarına bakıp daha iyisini geliştirebilir ya da insanların daha iyi bir çözüm beklediği tek bir probleme odaklanabilirsiniz.

Gleam’ın hedefi daha esnek, daha entegre ve çalışan bir ürün ortaya koymaktı. Bir şirketin kampanyasında kolayca kullanabileceği bir özellik, müşterilerin de aynı kolaylıkta bu özelliği benimseyebileceğini gösterir. Her zaman müşterilerinizi mutlu etmek için geliştirin.

Ürün her şeyden önce gelir. Eğer insanlar ürününüzü severse en küçük bir duyuru bile ilgi çeker. Eğer sevilen bir ürün geliştiremezseniz pazarlama bütçenizin büyüklüğü sonucu etkilemeyecektir.

 

The post Size Para Ödeyecek İlk 100 Müşteriyi Nasıl Kazanabilirsiniz? – 1/3 appeared first on Etohum.

5 Nisan 2014 Cumartesi

Android Geliştirici Günleri ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde

Android Geliştirici Günleri(Android Developer Days), Türkiye’de gönüllü olarak faaliyet gösteren Google Developer Group (GDG) Konya, GDG Eskişehir, GDG Istanbul, METU IEEE ve GDG Ankara organizatörlüğünde, Droidcon ve ODTÜ Teknokent iş ortaklığıyla bu yıl üçüncü kez düzenlenecek olan etkinlik 16 – 17 Mayıs’ta ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde. Grupların uzun vadede hedefi, “Hem Türkiye’ye hem dünyaya bilişim teknolojileri alanında katkı sunmak”.

Android Geliştirici Günlerinde, Android teknolojileri üzerine seminerler ve çeşitli yarışmalar yapılacak. Toplumsal kalkınma ve toplumsal gelişim adına yapılacak konferans, ilgi duyan herkesin katılımına açık gerçekleştirilecek. Konferans kapsamında yapılacak etkinliğe, öğrenmek, eğlenmek ve teknoloji tutkunlarıyla tanışmak isteyen herkes davetlidir.

Detaylı bilgi için.

The post Android Geliştirici Günleri ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde appeared first on Etohum.

4 Nisan 2014 Cuma

Yaratıcılığı Arttırmak İçin Basit Ama Etkili Bir Yöntem

İyi fikirler üretebilme yeteneği şüphesiz bir şirketin en değerli varlıklarından biridir. Fakat kendinizi hayal gücünden yoksun ya da sınırlandırılmış hissediyorsanız ne olacak?

Her şeyden önce her insanın yaratıcılık yeteneğinin olduğunu anlamak gereklidir. Yaratıcılık doğaçlama yapabilen sanatçılar, yetenekli pazarlamacılar ya da seri girişimciler gibi yalnızca belli bir kitleye verilmiş özel bir armağan değildir. Peki her birimizin içinde yaratıcılık varsa ona ihtiyaç duyduğumuz an bu yeteneğimizi nasıl aktive edebiliriz?

Sdyney Üniversitesinde Sophie Ellwood yönetiminde bir grup araştırmacı çözülmeye çalışılan bir probleme tamamen ilgisiz konulara odaklanarak ara verildiğinde yaratıcılık yeteneğinin arttırılabileceğine yönelik bulgular elde etti.

Araştırmacılar 90 psikoloji öğrencisini 3 gruba ayırarak, öğrencilerden bir parça kâğıdın kaç farklı alternatifte kullanılabileceğini listelemelerini istedi. Birinci grup herhangi bir kesinti olmaksızın 4 dakika boyunca fikirlerini listeledi. İkinci gruptan ikinci dakikanın sonunda eş anlamlı kelimeler bulmaları istendi.  (verilen görevle ilişkili bir yaratıcılık aktivitesi)Sonrasında gruba 2 dakika daha verildi. Üçüncü grup da ilk 2 dakikanın sonunda ara verdirildi fakat onlara yaptıkları işle alakası olmayan Myers-Briggs testini (kişilik testi)  çözmeleri istendi. Ardından 2 dakika daha verilerek kâğıdın kullanımı ile ilgili listelemeye devam etmeleri istendi. Yapılan çalışmalar sonrasında 3. Grup ortalama 9,8, ikinci grup 7,6, birinci grup ise 6,9 fikir listelemiştir.

Probleme bir süre ara vermek ve başka bir konuya odaklanmak zihni özgür bırakarak aynı çözümler etrafında kilitlenmesini engeller. Aranın sonrasında orijinal probleme döndüğünüzde zihniniz yeni olasılıklara açık olacaktır. – Evreka anı!

 

Kaynak:

Simple Trick for Better Brainstorming Sessions

 

The post Yaratıcılığı Arttırmak İçin Basit Ama Etkili Bir Yöntem appeared first on Etohum.

3 Nisan 2014 Perşembe

Rakiplerinizi Nasıl Takip Edebilirsiniz?

Online dünya giderek daha devasa bir hale gelmektedir. Bu kadar büyük bir ortamda rakiplerinizle ilgili ipuçlarını takip etmek her zaman kolay olmayabilir. Aşağıda yer alan araçlarla rakiplerinizin hangi pazarlama fikirleri üzerine çalıştığını bulabilir, onlar hakkında daha kolay bilgi edinebilirsiniz.

Rakipleriniz nerelere reklam veriyor?

WhatRunsWhere aracılığıyla hem web platformlarında hem de mobil platformlarda rakiplerinizin hangi ağlara reklam verdiğini öğrenmeniz mümkün. WhatRunsWhere hangi ülkede kimin hangi alana nasıl bir reklam verdiği bilgisini 150 bin farklı yayımcıyı takip ederek toplamaktadır. Bu platform ile bir şirketin başarılı kampanyalarında hangi yaratıcı mesajları kullandığını, marka seviyesindeki reklamlarını detayları ile görebilirsiniz.

Bir arada kullanılan reklamları açığa çıkarın

Rakiplerinizin ve sektörünüzdeki diğer şirketlerin internette ve mobil platformlarda hangi reklam karışımlarını kullandıklarını MixRank ile öğrenebilirsiniz. Binlerce yeni trafik kaynağını, hangi pazarda hangi reklamların etkili olduğunu ve rakiplerinizin kampanyalarının gerçek zamanlı verilerini bu platform aracılığı ile görmeniz mümkündür.

Anahtar kelimeler, trafik kaynakları ve daha fazlası

Organik ve reklam yolu ile büyüme için kullanılan anahtar kelimeleri SemRush ile öğrenebilirsiniz. Rakiplerinizin online ortamda nasıl pozisyonlandığını görebilmek için sisteme yalnızca şirketin URL adresini girmeniz yeterli.

Başarı sıralaması

Alexa, rakipleriniz ya da sektörünüzdeki diğer firmalarla ilgili karşılaştırma yapabileceğiniz, başarı sıralamalarını görebileceğiniz etkili araçlardan biridir.

SEO hakkında ihtiyacınız olan her şey

MajesticSEO aracılığıyla rakiplerinizin web sitesine gelen dış bağlantı linklerini, yönlendirmeleri ve bu siteden alıntı yapan kaynakları görmeniz mümkündür.

Online içeriklerin günlük takibi

Rakipleriniz hakkındaki haberleri, son tebrikleri ya da organizasyonları görebilmek ve onlar hakkında söz eden blogları, videoları ve diğer kaynakları takip edebilmek için Google Alerts’i kullanabilirsiniz.

Tweet takibi

Topsy ile markalar, trendler, anahtar kelimeler ve web siteleri ile ilgili 2006’dan bu yana atılan tüm tweetleri görmeniz mümkündür. Buradan rakiplerinizle ilgili araştırma yapabilir, elde ettiğiniz verileri kıyaslama için kullanabilirsiniz.

Sosyal medya arama motoru

Social Searcher ile rakiplerinizin sosyal medyadaki aktivitelerini detaylı görsel bir raporla görmeniz mümkündür. Bu araç aradığınız kelime ile ilgili sosyal medyadaki kullanıcıları, kullanıcıların o marka hakkında nelerden bahsettiğini takip edebilirsiniz.

Pazarlama faaliyetlerini derecelendirme aracı

Hubspot’un ücretsiz pazarlama faaliyetlerini derecelendirme aracı ile rakiplerinizin bloglarını, SEO ayarlarını ve sosyal medya faaliyetlerini nasıl yürüttüğünü görmeniz mümkündür. Bu faaliyetlerin nasıl geliştirilebileceğini de öneren araç, sizin pazarlama faaliyetlerinizin de geliştirilmesine yardımcı olabilir.

 

Kaynak:

10 tools for checking out what your competitiors are doing online

The post Rakiplerinizi Nasıl Takip Edebilirsiniz? appeared first on Etohum.

2 Nisan 2014 Çarşamba

Airbnb Growth Hacking Hikayesi – Bölüm 2

Dünkü yazımızda Airbnb’nin davet sistemini yeniden organize ederek günlük kullanıcı kaydını ve rezervasyonları %300 arttırmayı başarmasının ardındaki adımların bir kısmından söz etmiştik. Bugün kaldığımız yerden bu büyüme hikayesine devam ediyoruz.

Adım 3. Bahar Eğitimi

Airbnb’de uygulamaya yeni bir özellik geliştirilirken ya da yeni bir proje yapılırken ekip, ofisin yakınlarında yer alan Airbnb evlerinden birini kiralayıp birkaç gün oradan çalışmaktadır. Yönlendirme sistemini geliştirirken de ekip San Francisco’da şirket dışında iki Airbnb evinde kamp kurmuş.

Web, Android ve iOS desteği eşzamanlı olarak geliştirilmiş. Ekipte iOS ve Android öğrenmek isteyen iki mühendis bu projeyi gerçekleştirmiş. Ana mobil takımı da pair programming için ekip üyelerine destek olmuş. Bu süreçte yeni ürün özellikleri geliştirilmiş.

Kişiselleştirilmiş yönlendirme kodları

Kullanıcıların aidiyet duygusunu arttırmak için uygulamadan ya da e-posta yolu ile gönderilen davetiyelerde kişiselleştirilmiş referans kodları ve URL’ler kullanılmış.

Davet linki açılınca kullanıcının özel yönlendirme sayfasına götürülmesi

Şirket mühendislerinden  Jimmy Tang, Yoz.io’nun kurucusuyken mobil cihazlar için analitik araçları geliştirmiş. Airbnb’de Yozio’nun ürünü kullanılarak mobil cihazlar için nasıl daha iyi bir yönlendirme deneyimi sunulabileceğini anlatmış. Böylece Yozio bir kullanıcı uygulamayı henüz indirmemişken davet linkini tıkladığında makul doğrulukta izleme sağlayan bir araç geliştirmiş.

Kullanıcı linke tıkladığında Yozio kullanıcının ilk izini kaydetmekte ve eğer kullanıcı uygulamayı indirip açarsa bu iz ile aynı kullanıcı olup olmadığı takip edilebiliyor.

Adım 4. Oyun zamanı

Airbnb’nin yeni yönlendirme sistemi ile bazı pazarlarda rezervasyon oranı %25 oranında artış göstermiştir. Çünkü sistemin kullanılmaya başlamasının ilk gününden itibaren kullanıcıların yönlendirmeler yolu ile ürünle etkileşimi takip edilmeye başlamıştır. Etkileşim metrikleri birinci günden itibaren ölçülmeye başlanmıştır.

Adım 1’de tanımlanan her metrik ürünün geliştirilmesinde itici güç olmuştur. Belirlenen metriklere göre yapılan geliştirmelere örnek olarak:

Kullanıcı başına davet sayısı kullanıcının telefonunda ya da e-posta servisindeki iletişim adresleri dahil edilerek arttırılmasıYönlendirmenin fark edilebilirliği geliştirilerek aktif kullanıcıların davetiye paylaşımının arttırılmasıDavet edilmiş kullanıcılara ve kayıtlı kullanıcılara seyahatlerinde kullanabilecekleri kredinin varlığı hatırlatılarak yeni ziyaretçi dönüşümünün arttırılması

 Adım 5. Adımların iyileştirilmesiYönlendirme sisteminin yayınlanmasının üstünden henüz birkaç ay geçmesine rağmen Airbnb bu yenilenmenin eski davet sistemi gibi bir kenarda unutulmaması konusunda kararlı. Bu yüzden programı iyileştirme çabalarını ikiye katlamışlar. Örneğin rezervasyon sonrası ya da pozitif bir yorum bırakılmasının sonrası gibi kullanıcının tekliften hoşlanacağı stratejik anlarda yönlendirmelerin reklamı yapılmaya başlanmış.

Aynı zamanda Airbnb’de şu anda promosyon e-postalarına A/B testleri yapılmaktaymış. Testlerin birinde aynı ürün için kullanıcılarla oldukça farklı tekliflerin sunulması deneyimlenmiş. E-postanın birinde bir arkadaşına davet göndermesi için kullanıcıya 25 dolar teklif edilirken, diğer kullanıcıya teklif göndererek arkadaşına 25 dolar kazandıracağı söylenmiş.

Sonuç: Arkadaşına 25 dolar kazandırmak global olarak daha iyi performans göstermektedir.

Şirket yönlendirme programının kültüre bağlı olarak sonuç gösterdiğini fark etmiş. Örneğin yönlendirme programının Güney Kore’de aşırı derecede popüler olduğu tespit edilmiş. Bunun üzerine A/B testlerini kültür bazlı olarak da segmentlemişler.

Yukarıdaki adımlar şu anda Airbnb’nin tüm büyüme projelerinde taslak olarak kullanılmaktadır:

Ölçülebilen hedefler belirleMetrikleri ve loglamayı planlaProjeyi bu hedef ve metriklerle uyum içinde geliştirEtkiyi ölçTüm adımları tekrarla

   Kaynak:

Hacking Word-of-Mouth: Making Referrals Work for Airbnb

 

The post Airbnb Growth Hacking Hikayesi – Bölüm 2 appeared first on Etohum.

1 Nisan 2014 Salı

Airbnb Growth Hacking Hikayesi – Bölüm 1

Yönlendirme sistemi bir girişimin büyümesinde sıklıkla kullanılır fakat Airbnb’nin kullanıcı davet servisi oldukça çağ dışıydı ve beklenenden çok daha düşük bir performans sergiliyordu. Airbnb’de kullanıcıların arkadaşlarını uygulamaya davet edebilecekleri servis sistemi web sitesinde güçlükle bulunabiliyor ve mobil uygulamasında yer almıyordu. Bu yüzden Airbnb mevcut sisteminde değişikliklere giderek günlük kullanıcı kaydını ve rezervasyonları %300 arttırmayı başardı.

Ağızdan ağıza yayılma Airbnb’nin en büyük büyüme kaynağıdır çünkü Airbnb deneyimi oldukça kişiseldir. İnsanlar arkadaşlarıyla hafta sonu kaçamakları, kültürel değişiklikler ya da balayı gibi insan ömründe yalnızca bir kez gerçekleşecek organizasyonlar için Airbnb’yi kullanmaktadır. Yönlendirme sistemi hem göndericiye hem de alıcıya Airbnb ile ilk seyahatlerinde kullanabilecekleri 25 dolarlık seyahat kredisi teklif ederek kullanıcılıların arkadaşlarını bu uygulamaya davet etmesini cesaretlendirmektedir. Buradaki fikir Airbnb topluluğunun arkadaşlarına duyurma eğiliminin kendiliğinden tetiklenmesini sağlamak ve etkiyi büyütmektir.

Airbnb yönlendirme sistemini web sitesinde, Android uygulamasında ve iOS uygulamasında yeniden yayınlamaya karar vermiştir. Aynı şekilde davet göndermeyi ve kabul etmeyi bu üç platformdan desteklemeye karar vermiştir.

Adım 1. Oyunu Tanımlamak

Şirket kodlamaya geçmeden önce başarının neye benzeyeceğini tanımlamış. Skor tutabilmek için birkaç metrik seçen Airbnb’ye  Adam Nash, “Skor tutun ve oyunu kazanın” sözleriyle ilham vermiş. Oyunu kazanmak için verilerin kritik olduğunu bilen ekip, başarı metriklerini belirlemekle işe başlamış.

Airbnb’de yönlendirmeler için belirlenen başarı metrikleri:

Davet gönderen aylık aktif kullanıcı sayısıKullanıcı başına gönderilen davetiye sayısıYeni kullanıcı dönüşüm oranıYeni ziyaretçi dönüşüm oranıYeni ev sahibi dönüşüm oranı

 Her metrik için 3 farklı tahmin belirlenmiş:

İyiDaha iyiEn iyi

 Tahminler şirketin eski, yeterince önem verilmeyen davet sistemi ve yeni sistemin performansı düşünülerek belirlenmiş. Aynı zamanda Dropbox ve Voxer gibi başarılı yönlendirme programları incelenmiş.

Adım 2. Skor Tutmak

Ekip herhangi bir ürün kodlanmadan önce, başarı metriklerini izleyecek ve gelişimi raporlayacak mekanizmalar geliştirilmiş. Yönlendirmeler için yönlendirme daveti ve yeni kayıtlar sırasında meydana gelen 20’nin üzerinde kullanıcı olayı için zengin loglama taksonomisi tanımlanmış. Bu tanımlamalarla bir kullanıcının davetinin yönlendirilen kullanıcıyı nasıl etkilediği, yeni bir rezervasyon ya da ev kaydı girip girmediğini izlemek mümkün hale gelmiş.

Şu anda Airbnb’nin tüm platformlarından davet sistemi ve etkileri takip edilmektedir.

 

The post Airbnb Growth Hacking Hikayesi – Bölüm 1 appeared first on Etohum.