18 Nisan 2014 Cuma

İşçi Mikro Mıknatıslar

Mıknatıslar birçoğumuz için ilk kez bilim ile tanışma anıdır. Çocuk aklıyla açıklanamayan mıknatıs davranışı adeta bir sihir gibidir. Kar amacı gütmeyen bir araştırma şirketi olan SRI ınternational, yetişkinlere de sihir gibi gelecek bir çalışma yapmış.

Elektromanyetik titreşimler ile mıknatısları hareket ettirmenin bir yolunu bulan şirket, mıknatısları adeta birer işçi robot gibi kullanabiliyor.

Patentli bu prosese Diamagnetic Micro Manipulation (DM3) adı veriliyor. Bu yöntem ile mikro mıknatıslar saniyede 3 cm hız ile hareket ettirilebiliyor. Sistemin ilgi çekici yanlarından birisi de aynı anda birçok mıknatısı kontrol edebilmeniz.

SRI, Darpa ile ortak yürüttüğü bu projedeki amacının milimetrik ölçeklerde iş yapabilen bu mıknatıs robotlar ile makro ölçeklerde ürünler üretebilmek olduğunu vurguluyor.

The post İşçi Mikro Mıknatıslar appeared first on Etohum.

17 Nisan 2014 Perşembe

Startup Wise Guys BusinessTech Başvuruları Başladı

Startup Wise Guys geleceğin B2B yazılımlarının vizyonunu oluşturacak girişimlerini arıyor. Startup Wise Guys BusinessTech Avrupa’da B2B odaklı ilk girişim hızlandırıcı kuruluştur. Seçilen girişimlere 3+1 aylık bir eğitim programı, tohum yatırımı, değerli mentörlerin danışmanlığı ve iyi kurulmuş bir iş ağı sunulmaktadır.

BusinessTech kuruluşlarla girişimler arasında bir köprü oluşturarak bu girişimlerin daha büyük pazarlara ulaşmalarını sağlamayı ve ilk pilot çalışmalarını uluslararası şirketlerle gerçekleştirmelerine yardımcı olmayı hedeflemektedir.

Programa seçilecek takımların proje fikirlerinin finans, bankacılık, güvenlik ve bulut bilişim konularından en az biri ile ilgili olması gerekmektedir.

Program süresince 100’ü aşkın uluslararası mentörle çalışacak olan takımlar iş planlarını şekillendirecek, ürün prototipi geliştirecek ve fikirlerini yatırımcılara satacaklardır. 12 haftalık programın sonunda takımlar projelerini Londra, Talinn ve Silikon Vadi ile uzantılı büyük şirketlere, risk sermayesi yatırımcılarına ve melek yatırımcılara sunma fırsatına sahip olacaktır.

Seçilen girişimlere Strartup Wise Guys tarafından kurucu sayısına göre %8’lik hisse karşılığında 15.000 Euro’ya kadar yatırım yapılacaktır. Takımların en az 2 kurucusunun olması beklenmektedir. Seçilen girişimlerin başarıya ulaşması için gerekli tüm kaynaklar, Mentörler, danışmanlar ve eğitimciler sağlanacaktır.

Programın son başvuru tarihi 20 Mayıs 2014’tür.

Tüm başvurular Startup Wise Guys’ın yatırımcıları ve mentörleri tarafından değerlendirilecek olup, seçilen başvurularla görüşmeler Skype üzerinden devam edecektir. Son aşamaya kalan girişimler Talinn’e davet edilecektir. 3 aylık eğitim programı Temmuz 2014’te başlayacaktır.

Programın başvuru adresine buradan ulaşabilirsiniz.

Program hakkında detaylı bilgiye ulaşmak ve geçtiğimiz yılın seçilen girişimleri hakkında bilgi edinmek için http://www.startupwiseguys.com/adresine ulaşabilirsiniz.

The post Startup Wise Guys BusinessTech Başvuruları Başladı appeared first on Etohum.

16 Nisan 2014 Çarşamba

İş Planı Hazırlarken En Sık Yapılan 10 Hata

İş planı hazırlamak bir girişim kurulurken atılacak en önemli ilk adımdır. İyi bir iş planı ile yatırım alabilir, yeni takım arkadaşları bulabilir, pazarlama stratejinizi belirleyebilir ve bunların da ötesinde fikriniz üzerinde yeniden düşünebilirsiniz. Peki, iş planı hazırlarken yapılan hatalar? Bu hatalar şirketinizin batmasına neden olabilir. Girişimcilerin iş planı hazırlarken en sık düştüğü 10 hatayı aşağıda yer almaktadır:

1.       Plana herkesi ve her şeyi dahil etmeye çalışmak

İş planınızın okuyan herkese çekici gelmesini bekleyemezsiniz. Planınızı tek bir iş modeli, tek bir sektör ya da tek bir problem üzerine odaklamalısınız. Diğer türlü fikrinizi daha fazla kitleye göre modellemeye çalışırken planınızın yüzeysel kalmasına sebep olabilir, okuyuculara ilk bakışta kötü bir etki bırakabilirsiniz.

2.       Sıkıcı olmak

Eğer potansiyel bir müşteri planınızın ilk 2 sayfasını okur ve sıkılırsa bu durum hiç iyiye işaret değildir. Planın ilk sayfasında yer alan özet kısmında okuyucunun ilgisini doğru yöne çekmek oldukça önemlidir. Aynı şekilde kapak sayfanızı da ihmal etmemelisiniz. İyi bir logo tasarımından kimseye zarar gelmez.

3.       Pazarı fazla iyimser değerlendirmek

Projenizin pazar büyüklüğünü ve potansiyel gelirlerinizi açıklarken fazla iyimser davranmak yatırımcılara reklam hilesi gibi gelecektir. Daha da kötüsü rakamları fazla büyük göstermek yaptığınız işi bilmediğinizi ya da hedef pazarı belirlemenin zor olduğunu düşündürecektir. Tutabileceğinize emin olmadığınız sözleri vermeyin.

4.       Ürününüzün satacağına güvenmemek

Ürününe olan güveni resmederken pek çok iş planı, girilen iş kolunun rekabet durumunu göz ardı eder. Çok az fikrin piyasada rakibi yoktur. Konseptiniz tamamen orijinal olsa da ürün ya da hizmetinizin karşılaşacağı zorlukları, bu zorluklara önerdiğiniz çözümleri tanımlamalısınız. Rekabeti tanımlarken net ifadeler kullanmamak okurlarınızın kafasında bir güven eksikliği oluşturacaktır.

5.       Kendini çok fazla tekrar etmek

Popüler ifadeler yinelemekten ya da basit birkaç fikri 10 farklı şekilde formüle etmekten kaçının. Kimse aynı şeyi tekrar tekrar dinlemek istemez. Planınız boyunca fikirlerinizin tutarlı bir şekilde anlatıldığından emin olun fakat kendinizi sürekli tekrarlamayın.

6.       Çok fazla jargon kullanmak

Herkes bulunduğunuz sektöre ve bu sektörün diline sizin kadar hakim olmayabilir. Eğer mühendislik ya da bilim gibi belli bir sektörde uzun bir geçmişiniz varsa kolayca bu sektörün jargonuna kayabilirsiniz. Bu yüzden iş planınızı hazırlarken oldukça basit ifadeler kullanmaya  özen gösterin. Herkesin anlayabileceği genel ifadeler kullanın.

7.       Tutarlı olmamak

Çelişkili ifadeleri kaldırın. Örneğin planınızın içerisinde kullandığınız finansal bir grafik, önceki bölümlerde kullandığınız ifadelerle çelişmemelidir. Sektörünüzle, girdiğiniz pazarla ve rakiplerinizle ilgili kullandığınız her ifade doğru ve hali hazırda başka kaynaklardan doğrulanabilir olmalıdır.

8.       Kapsam hakkında geri bildirim verememek

Sunduğunuz iş planı hakkında geri bildirim verememek oldukça amatörce yapılan bir hatadır. İyi yatırımcılara saçma hatalar içeren ve iş mantığı hakkında boşluklar bulunan taslak bir iş planı sunmak bu konuda aslında bir planlama yapmadığınız anlamına gelmektedir. Bu yüzden iş planınızı sunmadan önce deneyimli birkaç kişiyle planı paylaşabilir, potansiyel yatırımcılar gözüyle değerlendirmelerini isteyebilirsiniz.

9.       Çok fazla bakış açısına değinmek

İş akışı ile ilgili fikirlerinize değinirken çok yukarıdan bakmak ya da beklenen her soruyu yanıtlamak bir okuyucunun hikayeyi anlamasını zorlaştırabilir. Bu yüzden planınızı hazırlarken birkaç önemli yatırımcı bakış açısını adreslemek fakat genel olarak açık ve akıcı bir anlatıma yer vermek güçlü bir sunum yapmanızı sağlar.

10.   Rekabeti yanlış anlamak

Başarılı iş planları tüm şekillerden ve formatlarda olabilir. Bu yüzden iş planı oluştururken tamamen diğer örneklere benzer bir plan hazırlama konusunda endişelenmeyin. Amacınız planınızın diğerlerine uymasını değil, fikrinizin ayakta durmasını sağlamaktır. Eğer fikrinizi açıklayan ve kişiliğinize uyan bir plan hazırlarsanız sunum yapmak için çıktığınızda kendinizi daha rahat ve güvenli hissedersiniz.

 

Kaynaklar:                                                                                  

Common Business Plan Mistakes

Top 10 Mistakes Entrepreneurs Make When Writing a Business Plan

The post İş Planı Hazırlarken En Sık Yapılan 10 Hata appeared first on Etohum.

15 Nisan 2014 Salı

AngelList’ten Yatırımcılara 12 Tavsiye

Bir girişime yatırım yapmak oldukça riskli bir iştir ve bu girişimlerin çoğu işin dışına çıkmaktadır. Yalnızca birkaç girişim kar getirmektedir. Daha iyi yatırım kararları verebilmek için AngelList’in tavsiyeleri sizlere yatırım kararlarınızda yol gösterici olabilir:

1.  Girişim şirketleri yüksek riskli yatırımlardır. Para kaybetmeye hazırlıklı olun. Kaybetmeyi göze alacağınızdan fazlasını yatırmayın.2.  Planlar değişir. Girişim şirketleri sürekli plan değiştirmektedir. Planlar ve tahminler geleceğin kendisi değildir.3.  Küçükle başlayın. Geri dönüş aldıkça ya da kendinizi rahat hissettikçe yatırımınızı arttırabilirsiniz.4.  Çeşitlendirin. 15-20 erken dönem yatırımı yapmak için yeterli sermayeniz olana kadar yatırım yapmayın.5.  Üst düzey yatırımcıların anlaşmalarını takip edin. En iyisi ile yatırım ortaklığına gidin ve hemen hemen aynı anlaşma koşullarına sahip olduğunuza emin olun.6.  Haklarınızı bilin. Bilgi hakları, gelecekteki yatırım turlarında ortaklık hakkı ya da yönetim kurulunda olmak gibi bazı durumlarda daha büyük yatırımcılarla aynı haklara sahip olmayabilirsiniz. Yatırımınızın geri dönüşü büyük yatırımcılara oranla çok daha az olabilir.7.  Bir girişime onların edindikleri misyonu sevdiğiniz için yatırım yapın, para kazanacağınızı düşündüğünüz için değil.8.  Basın konusunda dikkatli olun. Eğer bir girişim herkese açık bir şekilde yatırım almıyorsa onların finansal bilgilerini açık etmeyin. Bu, yatırım yaptığınız girişimin kararıdır.9.  Bir şirkete yatırım yapma konusunda aleni olarak konuşurken gerçeklere bağlı kalın, tahminlerde bulunmayın. Diğer yatırımcılar bu tahminler yüzünden şirkete ileride dava açabilirler. Aynı şekilde açık yatırım alan bir şirket tahminlerde bulunduğu için hakkında yasal işlem başlatılabilir.10.  Fikir edinin. Yatırım yapılabilecek birçok girişim bulunmaktadır. Bir şirkete yalnızca basında iyi görünüyor diye ya da iyi yatırımcıları var diye yatırım yapmayın.11.  Yalnızca size sunulan bilgiyle yetinmeyin, kendi araştırmanızı yapın.12.  Eğer kararsızsanız yatırım yapmayın.

 

Kaynak:

Investing Guidelines

 

 

The post AngelList’ten Yatırımcılara 12 Tavsiye appeared first on Etohum.

14 Nisan 2014 Pazartesi

Renkler ve Markaların İlişkisi

Bu yazı fikri Pondr lansmanı sonrası aklımıza gelen bir düşüncenin ürünü. Kısa bir süre önce duyurulan Pondr ekibi, Türkiye’den dünya sosyal medya piyasasına girme hedefindeki bir proje. Bizim bu yazıda odaklanacağımız nokta ise Pondr’ın renk tercihi.

Artık koyu bir mavi ve F harfi gördüğümüzde aklımıza Facebook’tan başkası gelmiyor. Turkuaz mavi ve kuş ise Twitter’ın sembolü. LinkedIn’in logosunda ise bu iki mavinin tam ortasında kalan bir mavi tonu mevcut. Sadece bununla sınırlı değil; IBM, Intel, Skype, WordPress maviyi kullanıyor. Türkiye’de de Tukcell ve Türk Telekom gibi ilk etapta aklımıza gelen mavi renk kullanan büyük şirketler var. Pondr da parlak, turkuaz benzeri bir mavi kullanıyor. Bir an düşündük; Kırmızı bir logo kullansalar ne farkeder ki? – Açıkçası çok çirkin görünürdü. Peki nedir maviyi bu kadar vazgeçilmez kılan?

Mavi muhtemelen dünyada markaların en çok kullandığı renk. Bir araştırmaya göre dünyada markaların %33′ünün logosunda mavi mevcut. Özellikle internet ve mobil girişimleri arasında da mavi çok popüler. Renk kodlarına baktığımızda mavi; Soğuk renklerden biri. Yani durgun, sakin ama güven veren bir hali var. Belki genç görünüyor olabilir ama marka uzmanları mavi tonlarını enerjik olarak kabul etmiyor. Sosyal medya kullanımının genelde iş sonrası, dinlenme saatlerine artması mavinin verdiği mesajla bağlantılı değil mi?

Mavinin ardından en çok kullanılan renk ise kırmızı. Enerjik ve agresif bir renk olarak algılanan kırmızının popüler olmadığı sektörler arasında enerji sektörünün de olması ironik. Enerji şirketleri daha durgun, doğal ve güvenilir bir imaj çizmek istiyor. Benzer şekilde finans ve havayolu şirketleri de kırmızıdan uzak duruyor.

Kırmızı ve turuncu teknoloji alanında popüler renkler. Özellikle oyun şirketleri kırmızıyı seviyor. Medya şirketleri de tercihini güncelliklerini vurgulamak için kırmızıya güveniyor.

Teknoloji alanında popüler olmayan renklere baktığımızda ise karşımıza sarı ve kahverengi çıkıyor. Bu renklerin verdiği imaj pozitivite, sağlamlık, yaratıcılık gibi mesajları var. Belki de maviler arasından sıyrılmak için bu renkler girişimler tarafından daha çok kullanılmalı.

Son olarak Etohum olarak kendi logomuzun mesajına da bakalım; Koyu yeşil bolluk, huzur, doğallık ve büyüme mesajı verirken gri tonları zamandan bağımsızlık, prestij gibi mesajlar içeriyor. Tam da bizi anlatıyor değil mi? :)

The post Renkler ve Markaların İlişkisi appeared first on Etohum.

11 Nisan 2014 Cuma

Google, Project Ara İçin Donanım Çalışmalarına Başlıyor

Google’ın modüler telefon projesi “Project Ara” beklenenden hızlı ilerliyor. Referans donanım konusunda çalışmalara başlayan Google, Nisan ayında ilk sanal geliştirici konferansını düzenleyecek.

Her özelliği farklı bir modül halinde gelen, istenildiğinde özellikleri yükseltilebilen bir telefon fikri bundan birkaç ay önce bize çok uzak gelebilirdi. Nitekim Google, Project Ara’yı ilk duyurduğunda da bu projenin konseptin ötesine geçmesi için çok uzun zaman gerekeceğini düşünmüştük. Fakat Google’ın beklemeye niyeti yokmuş.

Daha önce nisan ayında Project Ara için geliştirici konferansları düzenleyeceğini açıklayan Google, MDK yani Modül Geliştirme Kiti’ni yayınladı. Bu tıpkı yazılım geliştiricilere sunulan SDK paketlerine benziyor. Tek fark, MDK’nın modül donanımlarını işaret ediyor olması. Bu kitin içerisinde Project Ara için modüllerin nasıl yapılacağı, boyutlar, görsel tasarım zorunlulukları gibi bilgiler yer alıyor. Şimdiden kamera, Wi-Fi, batarya, şarj arayüzü, ekran ve hoparlörler için modül kılavuzları geliştirilmiş. Google, geliştiricilere belirlenen özellikleri sağlamaları durumunda kendi eşsiz modül fikirlerini hayata geçirme imkanı da verecek. Örneğin kamera modülünde ölçüler daha serbest. Bu da farklı lensler, farklı sensörler kullanılabileceği anlamına geliyor.

Tasarım konusuna da ekstra özen gösterilmiş. Onlarca farklı bileşen ve bağlantı noktası ile Project Ara telefonlarının çok çirkin görünmesi muhtemel. Bunun için tasarım konusunda pürüzsüz ve düz yüzeyler ile köşelerde çakıl taşı benzeri bir yapıyı zorunlu tutma kararı almış. Tüm parçalar bu estetik detaylar düşünülerek üretilecek.

Farklı modülleri bir araya getirip telefonun oluşmasını sağlayan iskelet ise şimdilik sadece Google tarafından üretilecek. Google ilk etapta mini ve midi olmak üzere iki farklı form faktörde iskelet sunmayı planlıyor. Bu iskeletler ile aşağıdakilere benzer kombinasyonlarla akıllı telefonlar hazırlanabilecek. Büyük iskelet ise gelecek için planlanıyor.

Google, referans Project Ara modüllerini üretmek için üçüncü partilerle işbirliğine açık olduğunu belirtiyor. İlk referans tasarımın ardından bir geliştirici cihazının üretilmesi ve 2015 yılının başlarında ilk Project Ara telefonunun piyasaya sürülmesi planlanıyor.

Biraz zor bir hedef gibi. Bakalım Google ve üçüncü partiler neler yapacak?

Project Ara MDK’sı hakkında detaylı bilgi için; http://www.projectara.com/mdk/

 

The post Google, Project Ara İçin Donanım Çalışmalarına Başlıyor appeared first on Etohum.

10 Nisan 2014 Perşembe

Girişime Engel 5 Bahane

Zihin neye inanıyorsa onunla ilgili fikirler geliştirir. Bir işi yapabileceğinize inanıyorsanız, zihin onu nasıl yapabileceğiniz konusunda çözüm aramaya başlar, eğer inanmıyorsanız da önünüzdeki engelleri tek tek listeler, bahaneler üretir.

Ne yazık ki bir çok fikir bu bahanelere takılıp hayata geçmez. En sık duyabileceğiniz 5 bahaneyi listeledik. Bakalım size de tanıdık gelenler olacak mı?

“Bu konu ile ilgili bir tecrübem yok”

Gerçek şu ki bir işin üstesinden gelmek için düşündüğünüzden çok daha az bir tecrübeye ihtiyacınız var. Kimi zaman daha az tecrübenin yararını bile görebilirsiniz. Berrak zihniniz algılarınızın daha açık olmasını sağlar.

“Bu iş için zamanım yok”

Bir şirket kurmak adanmışlık gerektirir. Bu doğru. Ancak her fikrin hayata geçmesi için buna gerek yok. Çalıştığınız işten çıkmak ya da okulunuzu aksatmak zorunda değilsiniz. Diğerlerinden daha fazla çalışmak zorunda olduğunuz doğru ancak bir şeyleri başarmak için de bu kadar fedakarlık olmalı. Fikrinizin lisansını alıp onu pazarlamaya çalışmak size zamandan oldukça tasarruf sağlayacaktır. Öğlen yemeklerinden ve akşamlarınızdan arttırdığınız zamanlar bunun için yeterli olacaktır.

“Yeterince param yok”

Bir iş kurmak için tek bir yol yoktur. Eğer akıllıca çalışılırsa çok daha az maliyet ile yüksek verimlilik elde edilebilir. Projenizin hayata geçmesi için işgücü gerekiyorsa üniversitelere gidin. İlk projelerini ortaya koymak için can atan binlerce öğrenci var. İşine ve kendine güvenen bir girişimciyi fonlayacak bir çok yatırımcı da bulmak mümkün.

“Fikrimi korumak pahalı”

Evet ne yazık ki ülkemizde patent ve hakların korunması için yapılan çalışmalar pahalı. Ancak insanların fikrinizi çalmak için sürekli pusuda beklediğini de bir o kadar yanlış. Siz kaç tane güzel fikir duyup kaçını hayata geçirdiniz? Fikir korumak için ucuz yollar da var. Noter onayı ile bir başlangıç yapabilirsiniz. Bu sizi bir süre için idare edebilir, sonra belki patenti sizin için alacak bir yatırımcı bulursunuz.

“Prototip üretmek pahalı ve zor”

Aklınızda bir ürün fikri var ve prototip üretmek zorunda olduğunuzu düşünüyosunuz. Bunun pahalı ve zahmetli olabildiği aşikar. Ancak bununla işe başlamak zorunda değilsiniz. Detaylar ve çizimler ortaya konmuş bir proje dosyası da sizi dilediğiniz yatırıma götürebilir. Kağıt üzerinde ispatlı sistemler patent bile alabiliyor bunu unutmayın.Bir girişimcinin işe başlamaması için hiç bir engel yoktur. Engelleri zihin yaratır. Projeye gerçekten inanıyorsanız zihniniz çözümleri çoktan üretmeye başlamıştır.

The post Girişime Engel 5 Bahane appeared first on Etohum.