6 Eylül 2016 Salı

Sam Mallikarjunan Startup Istanbul’da

HubSpot’ta pazarlama stratejisi müdürü Sam Mallikarjunan StartupIstanbul’da da bizimle olacak.Mallikarjunan Utah’da doğumlu. Hayatının büyük bir kısmını Florida da NASA’nın Kennedy Space Center’a yakınında geçirmiş. Matematik ve bilime olan büyük ilgisinin de buradan geldiğini düşünüyor.

University of South Florida’yı bitirdikten sonra alışveriş merkezlerinde telefon satmaya başladı ve burada bir işi büyütmek için kesinlikle yanlış olan yolları öğrendi. Daha sonra yaptığı bütün işlerde bu yanlışları da tecrübe edindi.

HubSpot’a 2011 yılında girdi. HubSpot pazarlamacılara pazarlamayı pazarlayan pazarlayıcılarla dolu HireMeHubSpot.com için landing page hazırlatırken,Google,Facebook ve LinkedIn üzerinden verdiği reklamları bu sayede buldu. Bu sayfada “The Ultimate Webinar on Why You Should Hire Me” konusuyla, videolar ekledi. Kurulduktan 3 saat 26 dakika sonra ilk çalışmalar başladı.

HubSpot’ta geçirdiği 5 yılda dünyanın farklı yerlerindeki 6 ofiste 1400 kişiyi izlemiş ve mentorluk yapmıştır.

Şimdi bu deneyimlerini insanlarla paylaşıyor ve sorulara cevaplar veriyor. Bu harekete de inbound ismini veriyor.

Sam Mallikarjunan 6-10 Ekim tarihlerinde Startup Istanbul’da.

Hemen kayıt olmak için : startupistanbul.com/register

27 Ağustos 2016 Cumartesi

Startup İstanbul’un konuşmacıları belli olmaya devam ediyor!

MSNBC, CNBC ve ABC gibi yayın organlarının gözde ismi, Startup İstanbul’da konuşacak!

6-10 Ekim tarihleri arasında ABD, Avrupa ve Asya’dan gelecek yüzlerce girişimci ve yatırımcının katılımı ile gerçekleştirilecek Startup İstanbul’un konuşmacaları arasına, erken aşama yatırım şirketi Rubicon Venture Capital Kurucusu e “” kitabının yazarı Andrew Romans katıldı.

Romans, Vermont Üniversitesi Siyasal Bilimler bölümünden mezun olması ardından 1993 yılında UNIX endüstrisinde kariyer hayatına başladı. Sırasıyla Dura-Line’da Stratejik İş Geliştirme Müdürü ve The Global TeleExchange’de (GTX) CEO’luk görevlerini yapmasının ardından Georgetown Venture Partners ve The Founders Club’da ortak olarak yönetimde yer aldı. Telekomünikasyon alanındaki girişimleri ile de bilenen ve MSNBC, CNBC ve ABC gibi yayın organlarında girişim dünyası ile ilgili sık sık görüşlerine yer verilen Romans, İngilizce dışında Almanca ve Fransızca dillerine hâkimdir.

6 Ekim Perşembe günü başlayacak ve 10 Ekim Pazartesi günü Volkswagen Arena’da muhteşem bir final ile son bulacak Startup İstanbul’da Andrew Romans gibi girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimleri, bilgi ve tecrübelerini katılımcılar ile paylaşırken bu ekosistemin daha da gelişmesi için yeni çözüm önerileri ortaya koyacak.

Etkinlik ile ilgili daha fazla bilgi ve katılım için: http://startupistanbul.com/register

 

26 Temmuz 2016 Salı

Invidyo – Neredeyse sarılmak kadar yakın

Etohum girişimlerinden biri olan Invidyo,yeni nesil bebek ve bakıcı izleme hizmetidir. Çalışan anne ve babalar için

büyük bir ihtiyacı gideren Invidyo şu sıralar Kickstarter’da uygun fiyatlarla ön siparişler almaya devam ediyor.

Erken teslim opsiyonunda ilk kameralarını eylül ayında teslim edecek olan Invidyo‘ya kısaca göz atalım.

Yapay zeka algoritmalarını kullanıp çocukların gün içerisindeki en önemli anları otomatik olarak tespit edip 24 saatlik

görüntülerden 2 dakikalık kolaj çıkarıyor. Bu neden önemli? Çocukların evde yaşadığı önemli hiç bir şeyi kaçırmamış olmak

en geçerli sebep olmalı. Invidyo‘nun “Yüz Tanıma Sistemi” aile bireylerini tanımakta olup eve yabancı biri girdiğinde

ebeveynlere alarm gönderiyor.

Çalışan anne babaların çocuklarını yeterince görmemesi kaçınılmaz bir gerçek. Invidyo bu noktada çok yaratıcı bir ilke

imza atmış. Bebeğin yüz ifadelerinden güldüğünü anlıyor, fotoğraf çekip kaydediyor, bunları bir albümde topluyor. Bu albümler

hiç bir zaman silinmiyor. Bu da şunun bir göstergesi, çocuğunuzun gülüşünü kaçırmıyorsunuz.

Akıllı teknolojileri kullanan Invidyo, yüksek sesleri tespit ettiği gibi o sesler arasında bebek ağlaması içeren bir ses varsa

derhal ebeveynlere haber veriyor. İki yönlü ses özelliği de bu noktada en büyük destekçiniz oluyor. Bebeğinize ninni söylemek

ya da onunla konuşmak istediğinizde Invidyo devreye girmektedir.

Çocukların bulunduğu ortamın havasından,nemine, hava kalitesine ve sıcaklığına sensörler yardımıyla erişilebiliyor. Bu da

erken hareket edip çocuğunuza yardımcı olmanızı sağlıyor.

Invidyo‘nun teknik detaylarını incelersek 1 saate kadar, elektrik ve internet kesilse bile çalışmaya devam ediyor. Çalışırken kayıtları toparlayıp

internet geldiğinde tekrar aktarım sağlamaya devam ediyor. Gece görüş özelliği ile 24 saat verim alınabiliyor.

İnternet’e Wi-Fi ya da kablolu bağlanma seçenekleri de mevcut.

Bütün bunlara baktığımızda görünen o ki Invidyo teknolojiyi yapay zeka algoritmaları ile süsleyip önümüze mükemmel bir ürün koyuyor. Kickstarter’da takip etmek için ve

ön sipariş verebilmek için : https://www.kickstarter.com/projects/1414756822/invidyo–ai-driven-child-monitor-with-smart-daily-s?ref=nav_search  adresini kullanabilirsiniz.

Hatırlamakta fayda var ön sipariş için son 13 gün kaldı.

5 Temmuz 2016 Salı

Etohum San Francisco Konferansı gerçekleşti!

Türkiye’nin önde gelen erken aşama yatırım şirketi ve girişim hızlandırıcısı Etohum,dünyanın teknoloji girişimciliği merkezi olarak kabul edilen San Francisco’da bir kez daha girişimcileri ve yatırımcıları bir araya getirdi.

İTÜ ARI Teknokent sponsorluğundadördüncü kez düzenlenen Etohum San Francisco Konferansı, Türkiye’den çıkan girişimlerin dünyaya açılmasını hızlandıran önemli bir etkinlik olarak bu yıl daha büyük bir katılımcı kitlesini bir araya getirdi. Geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da etkinliğe Türkiye ve bölgeden 300’ü aşkın girişimci, yatırımcı ve uzmankatıldı.

22 Haziran Çarşamba günü Galvanize hızlandırıcısında gerçekleştirilen Etohum San Francisco etkinliğinde Intel’in İş Geliştirme ve Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz, Doğan Online Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Tabak, Startup Grind’den Derek Andersen, Google hızlandırıcısı Roy Glasberg, Picsart Founder’dan Hovhannes Avoyan, Freshdesk’ten Dilawar Syed, Striim’den Ali Kutay, “Startup Rising” yazarı Christopher Schroeder, Endeavor’dan  Allen Taylor, “From The Other Side of The World” yazarı Elmira Bayrasli, Inventuslaw’dan Anil Advani gibi önemli isimler konuşmalar yaptı.

Etohum Kurucusu Burak Büyüdemir’in Etohum San Francisco etkinliğinin açılış konuşmasında şunları söyledi: “Son 3-4 senedir Türkiye’de melek yatırımcılık ve girişimcilik kavramları oldukça popüler oldu. Melek yatırımcılar genel olarak kendilerine fiziksel olarak yakın girişimlere yatırım yapmayı tercih ediyor. Türk girişimlerin yatırım için yabancı melek yatırımcıları beklemesinin doğru olmayacağını düşünüyoruz. Bundan dolayı bu konferans ile Türkiye’den çıkan ve gelecek vadeden girişimlerin dünyaya açılmasını hedefledik. Gelecekte de Türk girişimlerini yabancı yatırımcılar ile buluşturmaya devam edeceğiz.“ dedi.

Etohum San Francisco Konferansı’nda açılış konuşması yapan İTÜ ARI Teknokent Genel Müdür Yardımcısı Gökçe Tabak, Türkiye’nin önde gelen teknoparklarından İTÜ ARI Teknokent olarak, internet ve teknoloji dünyasının yakından takip ettiği bu önemli buluşmada yer almaktan mutluluk duyduklarını ifade etti.  İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından Türkiye’nin AR-GE ve inovasyona dayalı teknolojik birikimini güçlendirmek ve teknolojik girişimlerin başarılarını daha da geliştirmek amacıyla 2002 yılında kurulduklarını belirten Gökçe Tabak sözlerine şöyle devam etti:

“Yılda 600’ün üzerinde projenin üretildiği ITÜ ARI Teknokent’te, 148’i patentli olmak üzere toplamda 2.500’ün üzerinde başarılı proje çıkardık. 2015 yılında 3 milyar TL gelir üreten İTÜ ARI Teknokent firmaları 180 milyon dolar AR-GE ihracatına da imza attı. Bugün geldiğimiz noktada artık mevcut girişimcilerimiz, yatırımcılarımız ve yeni projelerimizle ülkemizde girişimcilik algısının oluşumuna öncülük ediyoruz. Diğer taraftan 2 yıldır yürüttüğümüz  “İTÜ GATE Uluslararası Girişimci Hızlandırma Programı” ile teknoloji firmalarının Amerika pazarına açılmasını destekliyoruz. İTÜ ARI Teknokent olarak en büyük amacımız Türkiye’den küresel ölçekte markaların çıkmasına imkan tanımak. İTÜ GATE’i de bu amacımız doğrultusunda attığımız en önemli adımlarından biri olarak görüyoruz” dedi.

Etohum Konferansı’nın da girişimciler için çok önemli bir etkinlik olduğunu belirten Tabak, dünyanın en önemli teknoloji şirketlerinin liderleriyle aynı ortamda bulunup, onların tecrübelerinden birebir yararlanmanın büyük fırsat olduğunu sözlerine ekledi. Tabak yaptığı konuşmada, Silikon Vadisi’nde yer almak isteyen girişimcilere, global ölçekte değerlendirilebilecek projeler üretmelerini ve spesifik bir alana odaklanmalarını tavsiye etti.

Türkiye’de teknoloji ile ilgili girişimlerin artması gerektiğine dikkat çeken Intel’in İş Geliştirme ve Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ayşegül İldeniz “Ülkemizde inovatif girişimler bulunuyor. Ancak bu girişimleri globale Türkiye’deki girişim ekosisteminin gelişimine büyük katkıda bulunacaktır. Bu alanda uluslararası faaliyetler Türkiye’den çıkan girişimler için oldukça önemli. Bu girişimlerin Silikon Vadisindeki gelişmelerin bir parçası olması gerekiyor.” diye konuştu.

Doğan Online Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner ise konuşmasında büyük çaplı kurumların bir girişimci yaklaşımı ile faaliyetlerini sürdürerek inisiyatif almalarının önemine değindi. Etohum platformunun Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin gelişmesi açısından çok faydalı olduğunu ifade eden Boyner, “Bu etkinliklerde ekosistem içerisindeki oyuncuların bir araya gelerek bilgi alışverişi yapmalarını çok faydalı buluyorum.” dedi.

Etkinlik ile ilgili daha fazla bilgi için: http://www.etohumsf.com/

Not: Fotoğraflar – Tayfun Coşkun / Anadolu Ajansı

21 Haziran 2016 Salı

Google Campus, Brezilya Ofisini Açtı!

Dünya’nın önemli noktalarında açılan Google Campus’lerin bir yenisi de Brezilya’nın StartUP ekosisteminin kalbi olan São Paulo’da bizlerle.

Daha önce hem Brezilya StartUP Ekosistemi hem de Google Campus Brezilya Yolcusu başlıklı yazılarımızla sizlere haberini verdiğimiz Google Campus São Paulo, artık aktif bir şekilde hizmet vermeye 13 Haziran itibariyle başladı.

Tel Aviv, Londra, Seul, Madrid ve Varşova’dan sonra şimdi de São Paulo!

Google’ın sadece birkaç ülkede kampüsü bulunuyor. Bu da demek oluyor ki, Google sadece gençlerine ve ekosistemine inandığı ülkelere kampüs açıyor ki girişimciler gerekli eğitimi alsın ve yatırımcılar ile yollarına sorunsuz devam edebilsinler. São Paulo’da bu noktalardan biri. Brezilya’nın en büyük kenti São Paulo’yu da Google yükselen yıldız olarak görüyor, yeni girişimler için.

Google, Güney Amerika’daki önemli tüm etkinliklerini burada, São Paulo Campus’te gerçekleştirmeyi planlıyor. Ayrıca girişimci gençler için düzenli etkinlikler düzenlenecek ve içeride keyifli zamanlar geçirerek StartUp projeleri üzerinde çalışmaları sağlanmış olacak.

Ücretsiz olarak üye olabileceğiniz Campus’e, sadece kahve içip, projelerinize çalışmak için dahi gidebilirsiniz. İster yatırımcılarla ister diğer startup projeleriyle bluşmak isteyin, Google Campus tam olarak sizin isteklerinize cevap vermek üzere dizayn edilmiş.

Otoparklar, kafeteryası, toplantı ve sunum salonları ile donatılmış bir binanın içinde hizmet veren Google Campus, ciddi girişimcilik eğitimlerine de ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Yani São Paulo’daki girişimciler, düzenli olarak organize edilen etkinliklerle yeni network ağları ile buluşmakla kalmayıp, kendilerini geliştirip projelerine birer adım kazandırma fırsatını yakalamış olacaklar.

Orta sınıfın gelişmesi, alım gücünün hızla büyümesi ve bununla birlikte internet erişiminin fiber teknolojisi ile ultra hıza ulaşmasıyla birlikte internet dünyası artık her eve girmiş oldu ve bu da yeni girişimcilerin hızla StartUp havuzlarına atlamalarına vesile oldu, Brezilya’da. Bu sebepledir ki, hızla teknolojiyi geliştirmeye çalışan Brezilyalı genç nesil, Google’ın dikkatini çekmiş olacak ki, São Paulo da Google Campus’ün açıldığı sayılı şehirler arasına ismini yazdırmış.

Brezilya’dan etkilenen tek şirket tabi ki Google değil. Ancak Google Campus, çok büyük bir adım, hem girişimci ve hem de yatırımcılar için.

Said Murat – São Paulo / Brezilya

7 Haziran 2016 Salı

Ülkeler Birer Girişim Olsaydı Hangi Ülke Hangi Girişim Olurdu?

1. İtalya = Zomato

İtalyan mutfağının dünya üzerindeki yaygınlığı bize bir tek şey söylüyor: Biri size restoran önerecekse, bu kişi İtalyan olmalı. Diğerleri ise…

2. Fransa = Instagram

Yüzyıllardır sanatın başkenti sıfatını kimseye bırakmayan Fransa, bu özelliğiyle uygulamaların Instagram’ı.

 

3. Almanya = Linkedin

Çalışma azmi, disiplin ve ciddiyet… Kuşkusuz ki Almanlar dijital girişim dünyasının Linkedin’i.

 

4. Amerika = Shazam

Bugünlerde bütün dünyayı dinlemek için ya Shazam gibi bir algoritmaya sahibi olmak, ya da Amerika gibi bir süper güç olmak gerekiyor

5. İspanya = Tinder

Boşuna İspanyol ateşi dememişler… En büyük aşk hikayelerinin merkezi İspanya, uygulamaların Tinder’ı.

 

6. Türkiye = Über

Asırlardır dillerden düşmeyen o meşhur ‘jeopolitik konumumuz’, bizi dünyanın lojistik problemini çözmeye aday girişimi konumuna getiriyor.

 

7. İngiltere = Youtube

Dünya üzerinde halkını güvenlik kameraları aracılığıyla en çok izleyen ülke olan İngiltere, Youtube’un tahtına aday.

 

8. Rusya = Truecaller

Dünyanın en iyi ajanlarını yetiştirmesiyle bilinen Rusya, spam’cileri tespit eden ve onları sizin için engelleyen bir uygulama rolünü üstlenecek en iyi ülkelerden biri.

 

9. Çin = Agar.io

Özetle büyük balığın küçük balığı yediği oyun Agar.io, bize nedense Çin’i hatırlatıyor…

 

10. Kuzey Kore = Telegram

Diktatörlükle yönetilen ve dünyanın en kapalı toplumlarından biri olan Kuzey Kore, dışarıdan müdahalelere karşı en az Telegram uygulaması kadar sert tedbirler almasıyla biliniyor.

İstanbul’un Girişimi Senin Girişimin Olsun!

Bölgenin en önemli girişimcilerini, yatırımcılarını ve yöneticilerini bir etkinlikte toplayan Startup Istanbul, seni ekosistemle buluşmaya çağırıyor. Startup veya katılımcı olarak başvur, İstanbul’un girişimi senin girişimin olsun.

 

31 Mayıs 2016 Salı

Polonya, Avrupa’nın En Büyük Startup Merkezi Oluyor!

Avrupa’da birçok ülke her geçen yıl yeni bir startup ile parlıyor ve dünyanın çeşitli kıtalarına yayılıyor. Bu parlayan yıldızların bir çoğunun, hatta en önemli isimlerin, Polonya’dan çıktığını görmemek mümkün değil. Peki, Polonya’nın Avrupa’daki en büyük startup hattı olması konusunda tek kanıtımız bu mu? Tabi ki hayır!

Polonya, Amerikalıların tabiri ile ‘power hub’ yani ‘güç merkezi’ rolünde, Avrupa için. Bunları Forbes yazarları dahi söylüyor, haklısınız. İşin gerçeği, Polonya sadece Avrupa için değil, artık dünya için önemli bir değere sahip.

Başarı hikayeleri ve startup tohum platformlarından sonra bunların yanında Google’ın sayılı kampüslerinden birini Polonya’nın Başkenti Varşova’da faaliyete başlamasına ve sayısız etkinliklere ev sahipliği yapmasına ne diyeceksiniz? Genç ve akıllı beyinleri değerlendirmek için, Google, sağlam atmışa benziyor. Sizce de öyle görünmüyor mu?

Polonya, halihazırda sayısız başarı hikayesi ile gündemden düşmüyor. Eğer startup dünyasını yakından takip ediyorsanız, bu durumu çoktan farketmişsinizdir. Örneğin, Brainly, dünyanın en büyük sosyal eğitim ağı, Polonyalılar tarafından geliştirildi ve hala alanında bir numara olmaya devam ediyor. Şirketten alınan bilgiler gösteriyor ki, aylık 40 milyonun üzerinde ziyaretçisi 35’den fazla ülkeden geliyor, Brainly’e. Bir diğer örnek ise, Filmaster. O da, Samba TV tarafından 1 Milyon Euro’ya satın alınmıştı. Diğer bir başarı, DocPlanner. Online olarak doktorunuzu bulup randevu almanızı sağlayan proje, Polonyalılar tarafından geliştirildi ve 25 ülkeden ziyaretçisi yani hastası var. Türk çalışanları da dikkatimizi çekti hemen. Avrupa, Asya ve Afrika’da bir numara olmaya devam diyor. Bir diğeri, Atsora, not edilmesi gereken bir başka startup. Finans sektörüne yönelik geliştirilen proje, Varşova’dan yönetilmekle birlikte, finans sektörünün inovasyonu olarak anılıyor.

Çokça Polonyalı olup Avrupa ve Amerika’da isim yapmış startup örnekleri vermeye çalıştık. Bunun haricinde, bu projelerin hepsinin dünyanın değerli yatırımcılarından yüksek miktarlarda yatırım aldığını ve her birinin farklı şehir ve ülkelere de şubeler açıp daha da büyümeye gittiğinin de farkındayız. Tabii ki, Polonya’nın genç nüfusunun nasıl dinamik olduğunu gösteren güzel bir örnek bu.

Avrupa’dan yatırım geliyor mu? Tabi ki evet. Ancak bu sadece kısa vadede yararlı oluyor. Uzun vadeli proje çalışan ekipler, büyük yatırımcıların peşinde koşuyor. Bu bir gerçek ki, büyük yatırımcılar da kaliteli Polonyalı startupların peşinde.

Bazı startuplar Almanya’yı seçerken, birçoğu da Polonya’dan sonra ilk şubelerini ABD’de açıyor. Ancak hem Avrupalı hem de Türk gençler, Polonya’da startup rüzgarları eserken, ülkenin nasıl potansiyele sahip olduğunu hemen farkediyor.

Krakow ve Wroclaw şehirleri için dinamik genç nüfusun çok olduğundan hep bahsetmişizdir. Ancak artık iki şehirle kalmıyor, tüm ülkede startup etkinlikleri düzenleniyor. Kuzeyden güneye, batıdan doğuya, tüm Polonya’da uluslar arası etkinlikler yapılıyor. Google Campus de Varşova’yı hiç yalnız bırakmıyor.

Büyük şirketlerin yazılım ekipleri genelde Wroclaw’da olur ve Pazarlama ya da Finans ekipleri Varşova ve Krakow’da bulunur. Ancak bu gelenek biraz gelişiyor gibi. Startup geleneğinin tüm ülkeyi sarmasından sonra, artık Varşova ya da Krakow farketmez, tüm Polonya etkinliklerle, yatırımlarla, projelerle, ve yeni startuplarla birlikte, Avrupa’nın en büyük startup merkezi olmaya doğru hızla koşuyor!

Said Murat – Polonyadan.Com