27 Nisan 2015 Pazartesi

Apple Watch uygulama mağazası Türkiye’ye de açıldı

Apple’ın uzun yıllardır beklenen akıllı saati Watch, geçtiğimiz hafta dünyanın belli ülkelerde satışa sunuldu. Satışların başlamasıyla birlikte, Apple Watch’un uygulama mağazası aralarında Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülkede açıldı.

Twitter, Instagram, Uber, Shazam, Foursquare gibi global uygulamaların yanı sıra YapıKredi ve Akbank Direkt gibi yerli uygulamalar da mağazadaki yerini aldı. Apple Watch uygulama mağazasında Seyahat, Yaratıcılık, Sağlık, Fitness, İletişim ve İş gibi kategoriler yer alıyor.

Apple Watch uygulamasındaki Öne Çıkanlar sekmesi üzerinden ulaşılabilen mağazada ücretsiz uygulamaların yanı sıra ücretli uygulamalar da bulunuyor.

Türkiye’de 8 Mayıs’ta ön siparişe sunulup, 22 Mayıs’ta ise raflara çıkacağı söylenen Apple Watch’un tahmin edilen başlangıç fiyatı ise 1200 TL-1400 TL aralığında.

The post Apple Watch uygulama mağazası Türkiye’ye de açıldı appeared first on Etohum.

25 Nisan 2015 Cumartesi

Twitter özel mesaj trafiğini artıracak bir adım atıyor

Facebook, Messenger’ı aynı bir uygulama haline getirdikten sonra şimdi de ortaya Messenger içerisinden uygulama indirmeyi mümkün kılan bir platform çıkarmıştı. Tüm dünyada artan özel mesaj trafiğine yönelik Twitter da küçük bir adım atıyor.

Twitter’ın dünya çapında popüler olmasını sağlayan -birer makale haline gelmeden- kısa mesajlarla kişilerin kendilerini ifade etmelerini sağlamasıydı. Burada ünlülere erişebilmek, anonim ya da kendi isminizle düşüncelerinizi dile getirebilmek önemliydi. Facebook ise her zaman daha arkadaş çevresi odaklı, daha özel mesaja ve paylaşımlara yönelik bir platform olarak ayrılıyordu.

Ancak bugün geldiğimiz noktada Snapchat, WhatsApp gibi dünyaca popüler servislerin yanında Connected2me gibi yeni nesil mesajlaşma servisleri özel mesajlaşmanın önemini ortaya koyuyor. Yakın zamanda tweet alıntılama özelliğini duyuran Twitter da yeni güncellemesiyle özel mesajlaşma trafiğini artırmaya yönelik bir hamle yapıyor.

Mobilde sadece Facebook Messenger’ın kullanımı bile Twitter’dan fazla

Yeni güncelleme ile Twitter’ın tüm kullanıcıların size mesaj atabilmesini serbest bırakabiliyorsunuz. Elbette bu durum spam mesajlara sebep olabilir, bu sebeple Twitter işi kullanıcıların tercihine bırakmış. Özellikle markalar açısından müşteri memnuniyeti mesajlarına özel bir ortamda yanıt verebilmek önemli bir gelişme olacaktır. Yeni özellik ayrıca, iki kişi birbirini takip etmiyor olsa da birbirlerine cevap yazabilmesini mümkün kılıyor.

Elbette Twitter, bu konuda Facebook Messenger’a rakip olma niyetinde değil. Ancak direkt mesaj önemli ve tüm kullanıcılar tarafından az ya da çok kullanılıyor.

The post Twitter özel mesaj trafiğini artıracak bir adım atıyor appeared first on Etohum.

20 Nisan 2015 Pazartesi

Tozlu.com artık 79 ülkeye gönderim yapıyor

Modaya odaklanan yerli e-ticaret sitesi Tozlu.com, gönderim alanına dünyanın dört bir yanından 79 yeni ülkeyi ekledi.

Fransa, İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleriyle Birleşik Arap Emirlikleri,İran, Katar, Kuveyt ve Bahreyn’in de olduğu Orta Doğu ve Kuzey Amerika’da ABD ve Kanada gibi oldukça geniş bir coğrafyaya açılan Tozlu.com, küresel çapta kesintizi hizmet verebilmek için son bir yılda yazılım, lojistik, sunucu ve müşteri hizmetleri gibi süreçlerini elden geçirdi.

Yakın tarihte iştiraki InfoFort ile Bilkent’ten CBKSoft’un çoğunluk hissesini satın alan Aramex ile iş birliği yapan Tozlu.com, uluslararası taşımacılık ve lojistik firmasının küresel erişiminden fayda sağlıyor.

Türkçe’nin yanı sıra İngilizce, Almanca ve Fransızca dil seçeneklerini de bünyesine katmaya hazırlanan Tozlu.com, yurt dışındaki potansiyel müşterilerinin ilgisini TV reklamlarıyla cezbetmeyi planlıyor.

Yurt dışın siparişlerde ödeme için PayPal ve kredi kartı kabul eden portal, dağıtım için Türkiye’deki lojistik merkezini kullanıyor. Buradan yola çıkan siparişler gönderilen ülkeye göre 2-10 gün içinde müşterilere ulaştırılıyor.

Bugün günlük ortalama 8-10 bin koli (ortalama 25 bin ürün) gönderimi yapanTozlu.com’un yeni lojistik merkeziyle bu sayının 20-25 bin koliye (50-55 bin ürün) ulaşması planlanıyor. Yalnızca Türkiye’de 3.5 milyon üyesi bulunan Tozlu.com aylık ortalama 15 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor.

The post Tozlu.com artık 79 ülkeye gönderim yapıyor appeared first on Etohum.

18 Nisan 2015 Cumartesi

‘Success Kid’ bu kez babasını ameliyat ettirmeyi başardı

Kitle fonlama kampanyaları genelde yeni ürün ve projelerin hayata geçirilmesi için kullanılır. Ancak bu kez bir ailenin babasını kurtarmasını sağlamaya çok yakın.

Justin Griner, çok ünlü bir çocuğun babası ama birçoğumuz o çocuğun ismini bile bilmiyoruz. Oğlu Sam aslında internet ortamında ‘Success Kid’ olarak ünlenen fotoğrafın kahramanı olan sevimli ufaklık. Bugün 8 yaşında olan Sam, babasını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalınca ortaya internetin güzel hikayelerinden biri çıkmış.

Sam’in annesi, böbrek nakline ihityaç duyan eşi için bir kitle fonlama kampanyası başlatmış. 2009 yılından bu yana böbrek sorunları yaşayan ve sürekli diyaliz makinesine bağlı kalmak zorunda olan Justin Griner için yeni bir organ nakli tek şans olunca ortaya ailenin karşılaması güç bir miktar çıkmış. Bunun için de GoFundMe üzerinde bir kampanya başlatmışlar. Aslında aile Sam’in ününü bu kampanyada kullanmamış. Ama The Daily Dot isimli yayın onlarla bir röportaj yapınca bu ün kampanyaya ekstra bir katkı sağlamış. Ailenin istediği 75 bin doları geçen kampanya 100 bin dolar seviyesine kadar ulaşmış.

Elbette ameliyat henüz gerçeklemediği için Justin Griner’ın zamana ihtiyacı var. Ancak eğer sağlığına kavuşursa Sam ile birlikte başarmış olacaklar ve Sam gerçekten bir ‘Success Kid’ olacak.

İnternet hep hayatımıza kattığı bilgi ve kolaylıklar, yarattığı iş imkanlarıyla gündemimizde oluyor. Fakat internet aynı zamanda çok güzel ve insanı hikayelerin de gerçekleşmesini sağlayan, yarattığımız en önemli şeylerden biri.

The post ‘Success Kid’ bu kez babasını ameliyat ettirmeyi başardı appeared first on Etohum.

17 Nisan 2015 Cuma

Kurumsal mesajlaşma çözümü Slack büyümeye devam ediyor

Flickr’ın kurucularından biri olan Stewart Butterfly tarafından yaklaşık 2 yıl önce kurulan kurumsal mesajlaşma uygulaması Slack, 6 ay önce 1.2 milyar değerlemeyle bir yatırım alarak dikkatleri üzerine çekmişti. Bugün ise şirket 2.8 milyar dolar değerleme ile 160 milyon dolarlık bir yatırım daha aldığını duyurdu.

Slack, 2 yıl önce kurulduğunda hedefi şirketlere e-posta’ya alternatif bir mobil platform oluşturmaktı. Kurumsal pazara yöneldikleri için kullanıcı kitlesinin az olması beklenen bir durumdu. Ayrıca uygulamanın ücretli olması da yayılmasını güçleştirecek etkenlerden biriydi. Ancak Slack, büyük şirketleri portföyüne katmaya başladıkça dikkatleri üzerine çekti ve yatırımcılar da Slack’ın potansiyeline yatırım yapmaya başladı. Sadece 6 ay önce 1.2 milyar dolar değerlendirme ile 120 milyon dolar yatırım alan şirket şimdi değerini 2 katın fazla artırdı.

Yeni yatırım turunda Slack’in değeri 2.8 milyar dolar olarak belirlendi ve 160 milyon dolarlık yatırım geldi. İlk turda Slack’ın yatırımcıları arasında Kleiner Perkins Caufield and Byers, Google Ventures, ve Andreessen Horowitz vardı. İkinci turda ise  DST Global ve Index Ventures ön plana çıkan yatırımcılar olmuş.

Slack’ın büyük müşterileri arasında ise  Adobe, the New York Times, HBO gibi şirketler yer alıyor.

Bu hızlı değer artışının sebebi kullanıcı sayısının da hızlı bir biçimde artıyor olması. Slack’ın son dönemdeki artış grafiği oldukça dikey bir şekilde seyrediyor. Üstelik sadece 750 bin günlük aktif kullanıcısı bulunmasına rağmen bunların 200 bini Slack için para ödüyor.

Slack yeni yatırımı hangi alanlara harcayacağı konusunda bir açıklama yapmadı. Fakat şirket Asana, Basecamp ve HipChat gibi rakiplerle rekabete girmeye başlıyor. Dolayısıyla bu alanda daha fazla yatırım ve büyüme haberi duymamız mümkün.

Kaynak: The Verge

The post Kurumsal mesajlaşma çözümü Slack büyümeye devam ediyor appeared first on Etohum.

16 Nisan 2015 Perşembe

LC Waikiki çevrimiçi mağazasıyla dünyaya açılacak

Türkiye’nin en büyük hazır giyim markalarından LC Waikiki, 400’e yakın perakende mağazasıyla gerçek bir devken, çoğu rakibinin tökezlediği e-ticaret alanında çok başarılı işlere imza atarak tüm sektöre uygulamalı ders veriyor.

LC Waikiki’nin anlayışı, perakendenin yanı sıra e-ticaret değil. lcwaikiki.com da tıpkı perakende mağazaları gibi büyük bir titizlik ile yönetiliyor ve hiç kapanmayan ve herkese eşit mesafede bulunan bir mağaza görevi görüyor. Birkaç adımda satışı tamamlatabilen kolay kullanımı, eğlenceli yapısı ve anlaşılır arayüzü siteyi favori LC Waikiki mağazamız kılmaya yetti.

LC Waikiki e-ticaret direktörü Salih Yılmaz’ın söylediğine göre, lcwaikiki.com’u beğenen yalnızca biz değiliz. Yılmaz, LC Waikiki’nin çevrimiçi mağazasının geçtiğimiz yıl yüzde 67,5 oranında büyüdüğünü belirtiyor. 2014 yılı içerisinde siteden toplam 787.462 kez sipariş verilmiş ve toplam 3.829.382 ürün satışı gerçekleştirilmiş. Mağazanın ziyaretçi sayısı da yüzde 50 oranında artış göstermiş.

2014 yılında yalnızca çevrimiçi mağazasından 72.980.725 TL ciro elde eden LC Waikiki, bu yıl lcwaikiki.com’un ziyaretçi ve aldığı sipariş sayısını artırmak için ödeme sistemleri, teslimat seçenekleri ve omni-channel projelerine öncelik tanıyor. Salih öte yandan 2015 yılında LC Waikiki’nin yurt dışından siparişler almaya başlayarak küresel bir mağazaya dönüşeceğini söylüyor.

LC Waikiki, çevrimiçi mağazasından 10 milyonuncu ürünü satın alan müşterisine güzel bir sürpriz yapmış. Bursa’da yaşayan şanslı müşteriye 1000 TL’lik hediye çeki bizzat e-ticaret direktörü Salih Yılmaz tarafından adresinde teslim edilmiş.

The post LC Waikiki çevrimiçi mağazasıyla dünyaya açılacak appeared first on Etohum.

15 Nisan 2015 Çarşamba

Türkiye Avrupa’da Bitcoin’in geleceğine en çok güvenen ülke

ING Bank’ın Avrupa çapında yaptığı bir araştırmada Türkiye’nin dijital para birimlerinin gelecekte popüler olacağına en fazla inanan ülke olduğu ortaya çıkmış.

Türkiye’de e-ticaret konusunda bile henüz istenen kullanım oranlarına ulaşılamamış olunsa da yükseliş hızlı. Tıpkı sosyal medya ve internet kullanımında olduğu gibi Türkiye’nin dijital ekonomiye olan inancı da tam. Bu durum kendini dijital para birimleri konusunda da göstermiş.

ING Bank’ın Avrupa çapında yaptığı bir araştırma, Türkiye ve İtalya’nın Avrupa’da dijital para birimlerinin gelecekte harcamaların temelini oluşturacağına en çok inanan ülkeler olduğunu gösteriyor. Listede %36 ile Türkiye birinci sırada yer alırken İtalya %35 ile ikinci sırada. Türkiye’de Bitcoin gibi dijital para birimlerine inananların oranı %36 iken görüşü olmayanların oranı %38, aksi fikirde olanların oranı ise %27.

Almanya, İngiltere gibi Avrupa’nın önde gelen ekonomileri alt sıralarda yer alırken Hollanda, Belçika gibi modern, açık fikirli ülkeler ise son sıralarda. Hatta ING Bank’ın evi Hollanda %8 ile en az orana sahip.

Aslında Bitcoin’in Türkiye’de pek anlaşılamadığı düşünülebilir. Zira ABD’de olduğu gibi sürekli yeni sistemler, yeni Bitcoin çiftlikleri haberleri duymuyoruz. Ancak Türkiye’deki genç nüfus yeniliklere çok açık ve bu da bizi Avrupa’daki en heyecanlı, en çabuk uyum sağlayan ülkelerden biri haline getiriyor. Hiç kullanmadığımız bir paraya bile şimdiden hazırız.

The post Türkiye Avrupa’da Bitcoin’in geleceğine en çok güvenen ülke appeared first on Etohum.

14 Nisan 2015 Salı

ODTÜ Yeni Fikirler Yeni İşler yarışması için 2015 kayıtları başladı

ODTÜ ve ODTÜ TEKNOKENT tarafından organize edilen girişimcilik yarışması Yeni Fikirler Yeni İşler’in 2015 dönemi başvuruları başladı. Bu yıl 11. yılını kutlayan Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması (YFYİ) ; YFYİ Idea ve YFYİ Pro olmak üzere iki farklı girişimci profiline ulaşmayı hedefliyor.

YFYİ Idea için aranan tek şart: lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri ile mezuniyetinin üzerinden en fazla 5 yıl geçmiş bir mezun olmak. Bu kategoride daha erken aşamadaki, henüz ciro yapmaya başlamamış -ya da yeni ciro elde etmeye başlamış- girişimleri mentorlar ve yatırımcılarla buluşturabilmek.

Tüketici Elektroniği, Bilişim, Enerji ve Sağlık olmak üzere 4 farklı kategoride yarışma fırsatı sunan YFYİ Pro’da ise en fazla 3 yıl önce kurulmuş bir şirket olma şartı aranıyor. Bu kategoride nakit para ödülü ve ABD Kampına katılma fırsatı ile Y Combinator’dan faydalanma gibi ödüller sunuluyor.

Detaylı bilgi  www.yfyi.com adresinden ulaşabilirsiniz.

The post ODTÜ Yeni Fikirler Yeni İşler yarışması için 2015 kayıtları başladı appeared first on Etohum.

13 Nisan 2015 Pazartesi

İzmir Girişim Platformu ilk etkinliğini 16 Nisan’da düzenliyor

Başta İzmir olmak üzere Ege bölgesinde girişimcileri desteklemek için İzmir Girişim Platformu, ilk etkinliğini 16 Nisan’da düzenliyor. İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ekonomi Üniversitesi ile ortaklaşa gerçekleştirilecek olan etkinlik İzmir Ticaret Odası’nın salonunda sahne alacak.

Ekonomi ve ticaret alanında birçok ismin konuşmacı olarak yer alacağı etkinlikte başarılı girişimciler de projelerinden bahsedecek. Bu girişimciler arasında geçmişte Etohum 15′e seçilmiş olan ininal.com’un kurucularından Çelik Ören de var.

Etkinlik programı ve ücretsiz kayıt için bu linke tıklayabilirsiniz.

The post İzmir Girişim Platformu ilk etkinliğini 16 Nisan’da düzenliyor appeared first on Etohum.

10 Nisan 2015 Cuma

Dünyada 3 devlet kaldı

Bu yazıyı yazmadan önce internette biraz bakındım ve gördüm ki Dünya da X ülke varmış. Bunların kimliğini taşıyan yaklaşık Z milyar insan var.

Çoğumuz farkında olmasakta, dünya da vatandaşlık kavramı değişiyor. Bir ülkenin sınırları içerisinde doğmuş olmak veya o ülkenin kimliğini taşımanın dışında gerçekler var.

Hiçbir birey vergi ödemek için doğmaz. Almış olduğu hizmetler karşılığında ödemeler yapar ve devlet bunlardan vergi alır ve bu gelirler ile hizmet sunar. Peki biz ödemelerimizi Devlet yerine başka kaynaklara yaparsak?

Hepimizin temel ihtiyaçları mevcut. Beslenme, Barınma, Sağlık, Alışveriş, İletişim, Eğlence vs.

Yakın zamana kadar tüm bu ihtiyaçlarımızı fiziksel kaynaklardan sağlarken, artık bunların bir kısmını sanal kaynaklardan almaya başladık ve bu hizmetler karşılığında ödemeler yapmaya başladık. Bir nevi vergi (yada siz komisyon diyebilirsiniz) vermeye başladık

Bu durumda da hem yerel hizmet sağlayıcılar, hem de Devlet geliri azalmaya başladı.

Peki kim bu 3 devlet ?

Apple, Google ve Microsoft.

Tabii devlet olmaya çalışan başka adaylar da var ; Yandex, Facebook vs.

Gündelik hayatımıza bir bakalım. Hangi hizmeti kimden alıyoruz ?

Hizmet TürüAppleGoogleMicrosoftEpostaiCloudGmailHotmailAnlık görüşmeiMessageHangoutsSkypeSağlıkApple HealthGoogle Fit SDKMicrosoft HealthMuzikiTunesGoogle PlayXboxVideo & TViTunes & Apple TvYoutube & Android TVXboxNavigasyonApple MapsGoogle MapsBing MapsSearchGoogle SearchBingReklamiAdGoogle ADsBingAds

Gündelik hayatımızı saran ihtiyaçların bir çoğunu bu global hizmet sağlayıcıların birinden alıyoruz ve bu hizmet sağlayıcılar bizim kişisel verilerimize kimliğini taşıdığımız Devletten daha fazla sahip.

Nerelerde vakit geçiriyoruz. Hangi yoldan eve gidip, geliyoruz.Kimlerle yazışıyoruz, neler yazışıyoruz, hangi anahtar kelimeleri kullanıyoruz.Spor yapıyor muyuz, sağlık durumumuz nedirNe kadar sık ve ne tür müzik diniliyoruz, eğlence tarzımız nedir

yakında finansal servisler ile karşımıza çıkıyor olacaklar. Apple Pay, Google Wallet vs. Ne için ne kadar para harcadığımız, bütçe planlamalarımız ve daha fazlası.

Bizim bu hizmetleri almak için ödediklerimiz Devletimize ödediğimiz vergiden daha fazla olmasa da orta vadede yetişecektir.

Obama nın dediği gibi; Geleceğin kaynağı madenler değil, insan oğlunun ürettiği veri olacaktır[1] .

Bu sayede sadece geçmiş verilerimiz değil, gelecek tahminlerimiz ve kişilere özel hizmet önerileride karşımıza çıkıyor olacak. Bir nevi sanal devletimiz bizim için CRM yapıyor olacak ve biz onun 360 derece servis çemberinin tam ortasında yaşıyor olacağız.

İşin ilginç tarafı bu 3 devletin de Amerika tabanlı olması.  Ve Amerikadan daha büyük güç olmaları yakın gelecekte mükmün.!

Apple  kasasındaki $178bn 1 nakit ile kaç ülke bütçesini katladığı malum.

Avrupa birliği bu gerçeğin önüne geçmek için Çerçeve Programları başlattı ancak bu devletlerin önüne geçecek bir ekosistem oluşturamadı. Ülkemizde olduğu gibi Avrupa’da da bürokrasi startup kültürünü, yeni ekonomiyi yeşertmeye yetmeyecek kadar sabit fikirli

Konuyu fazla dağıtmadan sormak istiyorum; siz hangi devletin vatandaşısınız ?

1 http://www.theguardian.com/business/2015/feb/02/apple-cash-mountain-grows

 

 Yazar: Osman Çelik

 

 

The post Dünyada 3 devlet kaldı appeared first on Etohum.

9 Nisan 2015 Perşembe

Pirate Summit ön seçim için Türkiye’de 4 şehri gezecek

Pirate Summit 2-3 Eylül’de Almanya’da Köln’de gerçekleştireceğin büyük etkinlik öncesinde Türkiye’de potansiyeli olan girişimcileri keşfetmek için bir tura çıkıyor. 4 şehri kapsayacak olan tur 20 Nisan’da başlıyor.

Avrupa çapında önde gelen girişimcilik odaklı etkinliklerden biri olan Pirate Summit, 20 Nisan’dan itibaren 4 farklı şehirde girişimcilerle buluşuyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve Kıbrıs – Magosa’da düzenlenecek olan etkinliklerde “Türkiye’de Startuplar Nerede?” konusu üzerine 2 konuşmacı sunumlar ayrıcak. Bu konuşmaların ardından ise girişimler için değerlendirme süreci başlayacak. Startup Pirates’in kurucusu Till Ohrmann’ın da aralarında bulunacağı jüri üyeleri her şehirden bir girişimi birinci ilan edecek.

Bu değerlendirme sürecinde birinci olan girişimler “wildcard” ile Köln’deki etkinliğe davet edilecekler. Böylece 2-3 Eylül’deki ön elemeyi pas geçip 1. tur eleme sürecine direk katılma hakkı elde edecekler.

Pirate Summit’in toplantıları hakkında daha fazla bilgiye aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz;

Izmir, 20 Nisan https://www.eventbrite.com/e/pirates-on-shore-izmir-powered-by-stage-co-tickets-15834412153

Istanbul, 21 Nisan  https://www.eventbrite.com/e/pirates-on-shore-istanbul-powered-by-stage-co-tickets-15833785278

Ankara, 22 Nisan https://www.eventbrite.com/e/pirates-on-shore-ankara-powered-by-stage-co-tickets-15834176448

Magosa, 23 Nisan https://www.eventbrite.com/e/pirates-on-shore-famagusta-n-cyprus-powered-by-stage-co-tickets-15832396123

The post Pirate Summit ön seçim için Türkiye’de 4 şehri gezecek appeared first on Etohum.

8 Nisan 2015 Çarşamba

Bisiklet paylaşımı yükselen bir trend ancak Türkiye’de işe yaramayabilir

Paylaşım ekonomisine yönelik modellerin trend haline geldiği günümüzde herkes mantıklı, ucuz ve doğaya saygılı yöntemleri kullanmaya hazır. Bu noktada ucuz modelin yerine konfor konulabilir. Ancak mantık ve doğaya saygı bu tarz modellerin vazgeçilmezi. Türkiye’de ise paylaşım modelleri bazı noktalarda bariyere takılıyor. Peki bisiklet paylaşım modelleri bu bariyeri aşabilir mi?

Tüm dünyada bisiklet paylaşım modelleri hızlı bir şekilde yükseliyor. Özellikle Avrupa, ABD ve Çin’de 2000′li yılların başında başlayan trend çok dik bir yükseliş eğrisine sahip. Elbette bu paylaşım modelleri birçok yan ürünle farklı girişimlere de fırsat tanıyor. Işık sistemleri, akıllı pedallar, mesafe ölçerler, beslenme çözümleri ve özel çantalar. Ayrıca bisiklet ucuz, doğa dostu ve size kilo verdirebilecek bir yöntem.

Ancak Türkiye’de bisiklet paylaşım modelleri genellikle pek hızlı ilerlemiyor. Bu kültürel bir eksiklik olabilir ancak nesilden nesile alışkanlıkların çok hızlı değiştiğini görebiliyoruz. Dolayısıyla asıl problem şehirlerin bisiketlerle pek imkan tanımıyor olması gibi görülebilir. Ancak bu da sadece belediyelere bağlanabilecek bir durum da değil. Örneğin İstanbul’u ele alalım; 7 tepeli bir şehirde yaşamak çok fazla yokuş çıkmak anlamına geliyor. Yani birçok bölgede bisiklet yolları yapılsa bile yokuşları çıkmayı isteyecek çok fazla bisiklet sürücüsü olmayabilir. Avrupa’da ve ABD’de birçok şehir çok daha düz coğrafyalara sahip. Dolayısıyla Türkiye’de de bu tarz modellerin asıl hedefi coğrafi açıdan daha uygun şehirler olmalı.

Elbette girişimcilik böyle durumlarda da yeşerebilir. Yani İstanbul’un coğrafyasına uygun bir paylaşım yöntemi de yine girişimcilerin hayal gücünün ürünü olarak ortaya çıkabilir. Böyle bir modelin başarılı olmak için ortaya sürebileceği sebep çok: Türkiye’de yakıt pahalı, araç sayısı çok fazla ve bu sebeple trafik birçok noktada dayanılmaz seviyede, neredeyse tüm otomobiller ithal ve vergisi çok yüksek. Çevre kirliliği ise işin en önemli sosyal sorumluluk yönlerinden biri olabilir.

The post Bisiklet paylaşımı yükselen bir trend ancak Türkiye’de işe yaramayabilir appeared first on Etohum.

7 Nisan 2015 Salı

Facebook artık resmi bir tebligat yöntemi

Facebook üzerinden para göndermek de mümkün

ABD’de bir mahkeme, boşanma belgelerini kocasına bir türlü ulaştıramayan bir kadının talebi üzerine Facebook üzerinden mesaj atmanın resmi bir tebliğ yolu olmasına karar verdi. Böylece boşanma belgelerini Facebook Messenger üzerinden göndermek artık resmi bir yöntem olarak kabul ediliyor.

Sosyal medya günümüzde birçok insan için duygu ve düşüncelerini dile getirmenin yegane yolu. Üstelik artık sıradan vatandaşlar değil, devlet liderleri bile tweet üzerinden açıklama yapıyor ya da atılan tweet’ler üzerine resmi açıklamalar yapma ihtiyacı hissediyor. Ayrıca her olaydan sonra ülkemizde bu mecraların erişime engellenesi de ne kadar güçlü birer iletişim haline geldiğini gösteren bir kanıt değil mi?

ABD’de ise bir mahkeme, Facebook’un resmi bir tebliğ yöntemi olarak kabul etti. Boşanmak istediği eşi 2011 yılından beri bir ev adresine sahip olmadığı ve telefon aramalarına da cevap vermediği için bir türlü davayı ilerletemeyen kadın, son çare olarak Facebook önerisini sunmuş. Manhattan mahkemesi de bu talebe olumlu yanıt vermiş ve boşanma belgelerinin Facebook mesajı olarak gönderilmesini kabul etmiş.

Kadının avukatı haftada bir kez olmak üzere 3 hafta boyunca boşanma belgelerini Facebook üzerinden ilgili adama iletebilecek. Hatta ilk mesajı da göndermiş ancak bir yanıt alamamış. Eğer adam bu mesajlardan birine olumlu yanıt verirse dava ilerleyebilecek.

Elbette bu tüm yazışmalarda Facebook’un kullanılabileceği anlamına gelmiyor. Ancak diğer iletişim yöntemleri işe yaramadığında, özellikle de bu tür davalarda sosyal medyanın kullanıldığına artık sıkça şahit olabiliriz. Bu şaşırtıcı ya da sakıncalı bir durum gibi de durmuyor. Zira birçok ülkede sosyal medyada yaptığınız yorumlar yasalar nezdinde birer söylem olarak kabul edilebiliyor ve gerektiğinde ceza verilebiliyor. Kim bilir, belki de yakında sosyal medya e-imza’ya rakip çözümlerin sahnesi halini alabilir.

Kaynak

The post Facebook artık resmi bir tebligat yöntemi appeared first on Etohum.

6 Nisan 2015 Pazartesi

Bill Gates’ten Microsoft’un 40. yılı ilham verici bir mektup

Bazı dönemler vardır ki ne kadar özel ve farklı oldukları ancak yıllar sonra anlaşılır. Günümüzde teknoloji ve bilim çok ilerlemiş olsa da Ay’a ilk ayak basıldığı gün duyulan heyecanın yerini başka ne tutabilir? Kişisel bilgisayarın tarihinin yazılmaya başlandığı, Microsoft ve Apple’ın ilk adımlarını attığı günler de yakın tarihin en unutulmaz dönemlerdi.

Şimdilerde o döneme dair anıları okurken IBM, Xerox gibi oyuncular bilgisayar dünyasına hakim olduğunu okuyor belki şaşırıyoruz. Zira Xerox bugün kurumsal yazıcı ürünleriyle tanınırken IBM donanımdan tümüyle elini çekmiş durumda. O dönemde birer startup olan Apple ve Microsoft ise aradan geçen 40 yıla rağmen daha da büyümeye devam ediyor. Elbette bugün yaşadığımız günlerin değerini de ilerleyen yıllarda anlayacağız ama belki de 80′lerin girişimleri ve girişimcileri gibi bir daha olmayacak.

Microsoft’un kurucusu ve uzun yıllar CEO’su olan Bill Gates ise bugün 59 yaşında ve 79 milyar dolardan fazla kişisel servete sahip bir girişimci. Satya Nadella’nın CEO olmasıyla birlikte Microsoft’ta yeniden daha etkin rol almaya başlayan Gates, şirketin 40. yılı için de halen içinde heyecanlı bir girişimci olduğunu ortaya koyan bir mektup yayınlamış.

Mektup aslında Microsoft çalışanlarına özel bir iç mektup olarak yayınlanmış ama birkaç Microsoft çalışanı bunu sosyal medya hesapları üzerinden yayınlandı.

Türkiye’de de Hüsnü Özyeğin gibi ömür boyu başarı örneklerini görmek mümkün. Bu da bize şu mesajı veriyor: bir girişimci için hedefler kısa vadeli ya da maddiyat odaklı olmamalı. Girişimcilik bir yaşam tarzı ve bu ‘zehri’ bir kez alanlar ömür boyu ondan kurtulamıyor.

 

Tomorrow is a special day: Microsoft’s 40th anniversary.

Early on, Paul Allen and I set the goal of a computer on every desk and in every home. It was a bold idea and a lot of people thought we were out of our minds to imagine it was possible. It is amazing to think about how far computing has come since then, and we can all be proud of the role Microsoft played in that revolution.

Today though, I am thinking much more about Microsoft’s future than its past. I believe computing will evolve faster in the next 10 years than it ever has before. We already live in a multi-platform world, and computing will become even more pervasive. We are nearing the point where computers and robots will be able to see, move, and interact naturally, unlocking many new applications and empowering people even more.

Under Satya’s leadership, Microsoft is better positioned than ever to lead these advances. We have the resources to drive and solve tough problems. We are engaged in every facet of modern computing and have the deepest commitment to research in the industry. In my role as technical advisor to Satya, I get to join product reviews and am impressed by the vision and talent I see. The result is evident in products like Cortana, Skype Translator, and HoloLens — and those are just a few of the many innovations that are on the way.

In the coming years, Microsoft has the opportunity to reach even more people and organizations around the world. Technology is still out of reach for many people, because it is complex or expensive, or they simply do not have access. So I hope you will think about what you can do to make the power of technology accessible to everyone, to connect people to each other, and make personal computing available everywhere even as the very notion of what a PC delivers makes its way into all devices.

We have accomplished a lot together during our first 40 years and empowered countless businesses and people to realize their full potential. But what matters most now is what we do next. Thank you for helping make Microsoft a fantastic company now and for decades to come.

 

The post Bill Gates’ten Microsoft’un 40. yılı ilham verici bir mektup appeared first on Etohum.

4 Nisan 2015 Cumartesi

Boğaziçi Üniversitesi Bilişim Günleri Başlıyor

Boğaziçi Üniversitesi Bilişim Kulübü, bu yıl Bilişim Günleri EXIT’i 9-12 Nisan’da düzenliyor.

4 günlük maraton içinde, sanal gerçeklik ve Oculus Rift, e-ticaret, hologram teknolojisi, internet haberciliği, müzik teknolojileri, bankacılıkta IT, 3D yazıcılar, sosyal medya ve software craftsmanship Bilişim Fuarı’nın içeriğini oluşturacak.

Intel CEO’su Burak Aydın, Spotify CEO’su Ergül Çivi, Oracle’dan Sedat Zencirci, İnci Sözlük kurucusu Serkan İnci, CodeModeOn’dan Redi Gokaj ve tmob’dan Rudi Dökmecioğlu EXIT’15’e katılacak.

IBM, Microsoft, Yemeksepeti, Sahibinden, AveaLabs ve ODEABank etkinlik katılımcılarını kendi ofislerinde ağırlayacak. Veripark ve tmob da workshop düzenleyecek firmalardan olacak. Monitise ile de “Kampüsü Nasıl Güzelleştirebiliriz?” başlıklı, Boğaziçi Üniversitesi’nin ilk Hackathon’u düzenlenecek.

EXIT’15’e Etohum UNP Programı içinde bulunan kulüplerin yönetim kurulu üyeleri 2’şer üye ile ücretsiz katılabilecekler.Detaylı bilgi almak ve kayıt olmak için compec.boun.edu.tr/exit15 adresini kullanabilirsiniz.

The post Boğaziçi Üniversitesi Bilişim Günleri Başlıyor appeared first on Etohum.

3 Nisan 2015 Cuma

Sailo, Airbnb’nin deniz araçlarına yönelik versiyonu olabilir

Günümüzde paylaşım ekonomisi modelleri oldukça popüler ve birçok farklı alanda kendini gösteriyor. Yat gibi lüks araçlar ise bu paylaşım modellerine pek uygun değil gibi görünüyor. Ancak ABD’li bir girişim olan Sailo ‘neden olmasın’ demiş ve bir yat kiralama servisi geliştirmiş.

Günümüzde otomobil dünyasında ulaşım modelleri ve teknolojik inovasyonlar hızlı biçimde kendini gösteriyor. Ancak uçaklar ve deniz araçları için bu anlamda hız biraz daha düşük çünkü bunlar çok daha uzmanlık gerektiren, kontrol altındaki alanlar. Yine de bu durum girişimcileri uzak tutmuyor. Bu yıl Etohum 15 girişimlerinden biri olan Sensmarine, marinalara ve yat sahiplerine yönelik güvenlik ve izleme çözümleriyle dikkat çeken proje.

Dünyada da denizcilik alanına yönelen girişimler var. Bunlardan biri de Sailo. 2014′ün sonlarında hayata geçirilen proje, temel olarak Airbnb’nin deniz araçlarına yönelik versiyonu gibi çalışıyor. Yani belirli bir periyot için kullanılmayan yatların başkalarına kiralanması sağlanıyor. Elbette sadece yatlar değil, farklı boyutlardaki teknelerin de kiralanması mümkün. Sistemde şuan 150 civarında tekne bulunuyor.

Sistem bir başka problemi de çözüyor: belli bölgelerde denize açılmak için ya da belli büyüklükteki tekneleri kullanmak için gerekli lisansa sahip kaptanları da Sailo sağlıyor. Sistemdeki teknelerin fiyat skalası için günlük 350 dolar ile 17 bin dolar arasında değişiyor.

Sailo şuan sadece ABD’nin belli sahillerinde aktif durumda. Belki gelecekte Türkiye’nin turistik bölgeleri için de böyle bir girişim görebiliriz. Özellikle Bodrum – Antlaya gibi illerin potansiyeli olabilir.

Kaynak

The post Sailo, Airbnb’nin deniz araçlarına yönelik versiyonu olabilir appeared first on Etohum.

2 Nisan 2015 Perşembe

Amazon’un IoT yorumu: Evler için hızlı sipariş butonları

e-Ticaret konusunda dünyanın önde gelen şirketlerinden biri olan Amazon, teknolojik yatırımlarıyla da her zaman dikkat çekiyor. Son dönemde de drone’larla işlemesi planlanan Prime Air projesiyle iyi imaj çalışmasına imza attılar. Amazon Prime Air’ın geleceği uçuş regülasyonları ve pratiklik anlamında ne kadar parlak olur bilinmez. Nitekim proje şimdilik sadece konsept aşamasında. Ancak yeni Dash Button projesi de konsept gibi görünmesine rağmen gerçek ve aktif durumda.

Dün sizlerle IBM’in internet of things konusundaki yatırım planlarını paylaşmıştık. IBM, özellikle bulut ve iş analizleri konusundaki tecrübesini IoT alanına da taşımak istiyor. Böylece büyük şirketler kendi iş süreçlerini geliştirmek için bu hizmetlerden faydalanacağı gibi son kullanıcıya yönelik hizmetler geliştirirken de arka planda IBM’den destek alabilecekler. Bu IBM’in iş alanı ve tecrübesi bakımından doğru bir yaklaşım olabilir. Fakat son kullanıcılara yönelik çözümler geliştirmek zorunda olan e-ticaret devi Amazon, IoT konusunu da bambaşka şekilde ele alıyor.

Amazon, dün yaptığı duyuruyla Dash Button isimli yeni sistemini duyurdu. Bu sistem ilk başta kulağa bir konsept ya da 1 Nisan şakası gibi gelse de gerçek ve kullanıma hazır durumda. Dash Button, her ürün için internete bağlı bir buton sunan yeni nesil bir sipariş sistemi. Sistemin temelinde sık kullandığınız ürünleri hızlıca sipariş etmenizi sağlayan wi-fi destekli bir buton var. Bu butonların her biri bir ürün için özelleştirilmiş ki evinizde ilgili yere yapıştırıldığında size o ürünü hatırlatsın. Akıllı telefon üzerinden her tıklamada gelecek ürün miktarı, ürün çeşidi konusunda düzenleme yapmak mümkün.

Elbette binlerce farklı ürün satan şirket için her ürüne bir buton geliştirmek pek de mümkün değil. Bu sebeple Amazon, geleceğe yönelik bir hamle yaparak platformu geliştiricilere de açmış. Yani bir kahve makinesi üreticisi bu sistemi yeni ürünlerin içerisine entegre ederek kahve miktarı azaldığında otomatik olarak kahve sipariş edecek bir sistem geliştirebilir. Elbette girişimler bu konuda yeni fikirler de ortaya koyabilir ancak Amazon Dash servisi şuan sadece ABD’de aktif olduğu için Türkiye’de bu sistemi kullanmak mantıksız.

Amazon Dash Button, Prime servisine üye olan kullanıcılar için ücretsiz. Şimdilik bir test sürecinde olsa da yakında tüm kullanıcılara açılacak. Amazon’un bu servis ile satışlarını artırmayı hedeflediği şüphesiz ancak bir anlamda ev içi reklam servisi gibi de çalıştığı söylenebilir. Dolayısıyla Dash Button için markalardan da bir pazarlama bütçesi alınıyor olabilir.

The post Amazon’un IoT yorumu: Evler için hızlı sipariş butonları appeared first on Etohum.

1 Nisan 2015 Çarşamba

Crowdfunding 2014 yılında 16 milyar dolara ulaştı

Crowdfunding yani kitle fonlama, Venture Capital ekosisteminin ardından girişimcilere en fazla kaynak yaratan sistemlerden biri. Bir araştırmaya göre 2014 yılında bu yolla 16.2 milyar dolarlık kaynak yaratılmış.

Araştırma şirketi Massolution tarafından açıklanan rakamlara göre 16.2 milyar dolarlık kaynak ile Crowfunding ekosistemi yıl bazında %167 büyümüş. 2013 yılında 6.1 milyar dolar kaynak yaratan ekosistem bu yıl üzerine 10.1 milyar dolar eklemiş.

Araştırma tüm dünyadaki 1250 aktif platformu kapsıyor olsa da beklendiği gibi üst sıralarda Amerikan crowdfunding platformları var. Ancak Kickstarter ilk sırada değil. New York merkezli Kickstarter 2014 yılında 440 milyon dolarlık bir kaynak toplarken SanDiego merkezli GoFundMe 470 milyon dolar toplamış.

2015 yılında da Crowdfunding ekosisteminin 2 kat büyümesi planlanıyor. Beklentiler 34 milyar seviyesinde bir kaynak oluşacağını öngörüyor. Bu yıl büyümeye önemli katkı veren Asya ve Avrupa bölgelerinin de yine hızlı büyümesi bekleniyor.

Raporun tümünü inceleme fırsatımız olmadı ancak Türkiye’de crowdfunding ekosisteminin çok durgun olduğu bir gerçek. Crowdfon gibi örnekler bir süredir aktif ancak projelerin toplayabildiği rakamlar oldukça düşük.

 

The post Crowdfunding 2014 yılında 16 milyar dolara ulaştı appeared first on Etohum.