30 Ağustos 2013 Cuma

Zengin Olmamız İçin Ne Yapmamız Gerekir?

Finans Uzmanı Robert Kiyosaki'nin Finansal Zeka eğitiminden bir bölüm. Unutmayın; Zengin olmak ve zengin kalmak için finansal zekanızı geliştirmeniz gerekir.

Mehmet Büyükekşi, TEB Girişim Evi’nde!

Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin gelişmesi için farklı faaliyetler yürütme hazırlıkları içinde olan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, TEB Girişim Evi’ni ziyaret etti. Ziyaretinde önce TEB Girişim Bankacılığı hakkında bilgi alan Büyükekşi, daha sonra TEB Kuluçka Merkezi’ni gezerek, teker teker girişimcilerimizle tanıştı. Girişimcilerin projelerini dikkatle dinleyen TİM Başkanı’na, TEB Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil, TEB KOBİ Bankacılığı Pazarlama Direktörü Devrim Ziya Tavil ile Girişim Eğitim ve Danışmanlık Merkezi Direktörü Mehmet Sanlı eşlik etti.

29 Ağustos 2013 Perşembe

Network Marketing Soru-Cevap Sistemi

İş dünyasının yükselen yıldızı Network Marketing, sektör ve iş modeli olarak her geçen gün kalitesini arttırarak büyümektedir. NetworkMarketingOkulu.Com olarak, gerek sektör içerisindeki bilinçlenmeyi arttırmak, gerek Network Marketing adı altında yapılan art niyetli faaliyetler ile bu işi doğru yapanların ayırt edilmesini sağlamak amacıyla birçok makale ve video yayınladık, yayınlamaya da devam edeceğiz. Amacımız, bilinçlendirmeyi arttırarak daha sağlıklı bir sektörün oluşmasına katkıda bulunmaktır.

Sektördeki bilinçlendirmeyi arttırma amacı güderek soru-cevap sistemini oluşturduk. Bu sistem ile Network Marketing ile ilgilenen insanların aklına takılan soruları sormasını ve burada herkesin faydalanabileceği soru-cevap arşivi oluşturmayı hedefliyoruz. Siz de aklınıza takılan soruları bu sistem aracılığı ile sorabilirsiniz. Network Marketing sektöründeki kaliteyi arttırma adına yapacağımız çalışmalar devam edecektir. Takipte kalın.. Network Marketing Nedir?

27 Ağustos 2013 Salı

Neden Multi Level Marketing?

Network Marketing sisteminin ülke ekonomisinden şirketlerine, katılımcılarından tüketicilerine kadar tahmin edebileceğimizin çok daha üzerinde yararları ve avantajları vardır. Biz bu sistemin şirketlere ve katılımcılarına sunduğu avantajları ve faydaları inceleyeceğiz. Tabi burada yazacaklarımız başlıca birkaç tanesidir ve bu faydalardan bazıları kişilerin sektöre ne kadar sadık ve bağlı kaldıklarına göre değişmektedir.

Network Marketingin Çalışanlarına(Network Marketerlara) Faydaları

Çalışma zamanları kişinin kendisine bağlıdır: Bu sektörde ister tam zamanlı isterseniz yarı zamanlı çalışabilirsiniz. İsterseniz sadece ürünün kullanıcısı olun ve hiç çalışmayın. Ne zaman, nerede ve ne şekilde çalışacağınız tamamen sizin tercihinizdir.

Ürünü ucuza mâl edersiniz: Daha öncede belirttiğimiz gibi ürün ya daha ucuz fiyattan ya da eşdeğer fiyattan piyasaya sunulur. Fakat genelde daha ucuzdur ve siz bu sistem sayesinde ürünü alırken bile kâr edebilirsiniz.

Bilgi ve deneyim gerektirmez: Bu sektöre başlamanız için sizden herhangi bir diploma, bilgi, deneyim istenmez. Başarılı olmak içinde üstün yeteneklere ihtiyacınız yoktur. Birçok eğitim ve bilgiyi sizi dahil eden kişiden ve şirketten alırsınız.

Kazançlarınız sizinle sınırlıdır: Ne kadar kazanabileceğiniz sorusunun cevabı tamamen sizdedir. Hiçbir iş ve yatırımdan kazanamayacağınız parayı da kazanabilirsiniz, hiçbir şey de kazanmayabilirsiniz. Kısacası bu işte siz ne verirseniz size kat kat fazlasıyla geri döner.

Kazandır – Kazan: Bu iş modelinin en güzel yanlarından biride dahil ettiğiniz kişilerin bu işten para kazanmasına ne kadar yardımcı olur ve sağlarsanız, siz de o orantıda kazanırsınız. Bu sizi dahil eden kişi içinde geçerlidir. İşte bu! Tek başına kazanmak yok, beraber kazanacaksınız..

Kişisel Gelişim:  Bu sektörde çalışanlar zamanla gerek iletişim yönünde, gerek bilgi yönünde, gerekse vizyonun genişlemesi yönünde birçok gelişim gösterir. Peki, bu nasıl olur? Dahil olduğunuz organizasyon içerisinde alacağınız eğitimlerle, okuyacağınız kitaplarla ve etrafınızda vizyon sahibi birçok insanın bulunmasından dolayı olur. Fakat asıl mesele öğrendiklerinizi, gördüklerinizi uygulamada! İşte bu noktada Network Marketing size eşsiz bir saha sunuyor, insanlarla iletişim kuruyorsunuz, sunumlar yapıyorsunuz, dahil ettiğiniz kişilerin eğitimi için çabalıyorsunuz vs.

Network Marketingin Şirketlere(Üreticilere) Faydaları

Düşük maliyetler ile başlangıç: Network Marketing Nedir yazısında belirttiğimiz gibi; Bu sektördeki firmalarda tek araç katılımcılarıdır. Dolayısıyla başlamak için aracıları temin etme gibi birçok masraftan uzaktır. Network Marketing şirketlerinin çoğu medya yoluyla reklam yapmaz.

Stok derdi yoktu: Stok yapma veya stokun elde kalması derdi de pek yoktur. Çünkü ilerleme aşağı yukarı tahmin edilebilir ölçülerdedir ve gözlemlere göre üretim yapılır.

Rakipler potansiyeli göremez: Network Marketing ile çalışan bir şirketin piyasaya olan hâkimiyetini, büyüme potansiyelini dışardan gözlemlemek çok güçtür. Çünkü ürünler açık piyasada dolaşmaz ve şirketin medya kanallarıyla bağlantısı yoktur.

24 Ağustos 2013 Cumartesi

Başarılı Girişimcinin Özellikleri

Ünlü milyarder Donald Trump ve finans uzmanı Robert Kiyosaki'nin girişimcilik üzerine yaptıkları kısa ve güzel bir söyleşi.
 

22 Ağustos 2013 Perşembe

Hayata Takla Attırmanın Sırları

İnsan ömrü 60 sene diyelim, ortalama. Bunun 40 senesi koşturma, çabalama, hayat kavgası.

İnsanı öldüğünde en yakınının, en sevdiğinin, eşinin, çocuğunun, annesinin unutma süresi ise 18 ay.

Yani 18 ay sonra acısı diner, sizi tatlı bir anı olarak anımsar.

Maaş peşinde, yükselme derdiyle, yıl sonunda güzel bir tatile gidebilmek, gittikten sonra da bir yıl çalışıp o tatili ödeyebilmek için çalışıp, TOKİ’de bir daireye girip, bir de taksitle araba çekip, sonra da hayalleri, hedefleri çocukların büyümesine bıraktığınızda, bir de bakıyorsunuz hayatın sonu gelmiş.

“Hele bir şu da olsun, rahatlayacağım” dediğiniz çok şey olmuştur mutlaka, girdiğiniz sınavlar, bitirmeye çalıştığınız okullar, önemli bir projenin bitiş tarihi. Hangisinde gerçekten rahatladınız?

Yazık oluyor, ucuza gidiyoruz…

Yani bir daire, bir araba, iyi bir tatil değil ki bizim yaşama sebebimiz.

Ya da olmamalı, değil mi?

Daha iyisi, 5 ev, biri spor biri 4×4 araba da değil elbette, bunlar da değil demek istediğim.

Ucuza gidiyoruz, yazık oluyor…

Bir adım geriye atıp, kendimize bir dışarıdan bakıp, bir baksak ya “ne yapıyoruz?”, hangi yolun yolcusuyuz? nereden gelip, nereye gidiyoruz? Peşinden koştuklarımızın, neden ve ne için peşinden koşuyoruz?

Değer üretmeden, iz bırakmadan yaşanan hayat, 60 yıl, 70 yıl ya da 80 yıl yaşanan bu koşuşturma, 18 ayda unutulmak için çok fazla, çok ağır!

“Öyle deme” diyorsunuz, “güzel anlar, güzel anılar biriktiriyoruz”. Evet, güzel anlar ve güzel anıları kameraya ve fotoğraf makinesine kaydedip hep tadını çıkarmayı sonraya bırakarak yaşıyoruz.

İnsanın yetiştirdiği öğrencileri olmalı, öğretmen olmasa bile

Yazdığı bir kitabı olmalı en az, ya da yazmaya azmettiği

Tanımadığı, adını bile bilmediği insanlara dokunmuşluğu olmalı

Birileri çevirmeli zaman zaman, “Siz beni tanımazsınız ama, ben sizi tanıyorum, siz benim hayatımı değiştirdiniz” demeli yıllar sonra

Paranız varsa bir okulun adında yazmalı adınız, sizden yüz yıl sonra çocukların, üstelik sizi hiç tanımayan, tanımayacak olan çocukların göğsünde adınız yazmalı

Mutlaka makaleler yazmalı insan, mutlaka üstüne makaleler yazacağı birkaç konusu olmalı, toplumsal, sosyal, ekonomik, siyasal..

Kahve köşelerinde atıp tutmak, bir yandan kağıtları dağıtırken bir yandan vatanı kurtarmak değil söz ettiğim, siyaset yapmalı, dernek kurmalı, dilediğini yapacak bir çatı bulamıyorsa dernek kurmalı

Bir müzik aletini çok güzel çalmalı mesela, bir sporda iyi olmalı insan

Hobileri olmalı, Pazar sabahı heyecanla yataktan kaldıracak en az bir hobisi

Dil öğrenmeli mesela, daha iyi iş bulmak ya da işinde yükselmek için değil, keşfetmek için

İnsanlara selam vermekten korkmak şöyle dursun, tanımadığı onlarca insana dokunmalı, sohbet etmeli, dertleşmeli, arkadaş olmalı

Nasıl bitirmişti şair?

“Yaşadım diyebilmen için”..

Google Plus Sayfam+Benzer YazılarHayır Demeyi Bilmenin, Hayır Demeyi Öğrenmenin Altın KurallarıMehmet Ali Birand’dan Gençlere 10 Altın Kural Mükemmel bir Haftaya Başlamak, Haftaya Mükemmel Başlamak için 20 Altın KuralEğitim şartsa, eğitim için hepimizin bir şeyler yapması daha bir şart! “Gemi limanda güvendedir, ama gemiler limanda beklemeleri için yapılmaz”

Girişimcide Donanım, İş Modelinde Farklılık Gerekli.

Galata İş Melekleri (GBA), İstanbul’un ilk melek yatırımcı kuruluşu. Yeni girişimleri, başlangıçtan başarılı bir çıkışa kadar keşfederek onlara rehberlik eden, finansman bulmayı hedefleyen ve yenilikçi şirketler için büyük bir sermaye havuzu oluşturan bir organizasyon. GBA’nın sayısı 25’i bulan birçok başarılı yatırımcısı mevcut. Girişimcilikte donanım ve iş modelinde farklılık, girişimcilerde aradıkları ilk nitelikler.

Kaçmak Çözüm Değildir

Hayatta acı veren ne varsa ondan kaçıyoruz. Onları tedavi etmiyor, sadece ağrılarını dindiriyoruz. Rahatsız eden sesleri durdurmuyor, müziğin sesini yükseltiyoruz. Kaçış olarak herşeyi kullanıyoruz. Sinema, televizyon, spor, seyahat, yemek, içki, seks, uyuşturucular, sakinleştirici ilaçlar…ne bulursak, her şeyi kullanıyoruz.

Aslında, kaçtığımız şeylerin, dışarıdan değil, içimizden kaynaklandığını ve bunlardan kaçamıyacağını biliyor, yine de bunlarla yüzleşmekten çekiniyoruz.

Karşıtların birinden kaçıp, diğerine sığınma düşüncesi beraberinde korkuyu getiriyor. İnsanlar ölüm korkusuyla yaşama, acı korkusuyla eğlenceye, yaşlılık korkusuyla gençliğe, fakirlik korkusuyla mala mülke sarılıyorlar. Ne var ki, karşıtlardan biri olmadan diğerinin olamıyacağı gerçeği, korktukları neyse onu daha da büyüterek karşılarına getiriyor. Kaçtıkca daha çok acı çekiyorlar. Korkularından kurtulmak istedikce, onların kölesi oluyor, korkularının onları yönetmesine izin veriyorlar.

Bu kölelikten kurtulmanın tek yolu onları kabul etmektir. İnsanları ölümle tehdit ederek istediğiniz gibi yönlendire bilirsiniz. Ama, “İster öleyim, ister yaşayayım, ikisini de kabul ediyorum, benim için fark etmez” dedikleri anda, onlar üstündeki gücünüzü kaybedersiniz.

Korkularımıza böyle baktığımız an, şartlar ne olursa olsun mutlu olma yeteneğini elde etmişiz demektir.

Tüm Türkiye’nin Önünde Canlı Yayında Kovulan Adamın Başarı Hikayesi

Yaşanan her şeyi bir sebebi, bir de sonucu var. Öyle iç içe geçmiş olaylarla dolu hayatlar yaşıyoruz ki, sonuç zannettiğimiz esaslı bir başlangıca, başımıza gelen en büyük şans sandığımız, hayat boyu sürecek bir pişmanlığa evrilebiliyor.

Yıllarca değişmez dediğimiz şeyler, günler içinde değişiyor, önce ağzımız açık izliyoruz bu hızlı değişimi, sonra biz de günler içinde alışıveriyoruz.

Sizi bilmem ama ben, bu dünyada yaptığımız her şeyi, daha bu dünyadan ayrılmadan, şu kısa insan ömrüne sıkıştırılmış bir karşılığını göreceğimize inanıyorum.

Bir adam;

2011 yılında dijital hayatımın bana kazandırdığı değerlerden biriydi. Tanımıyordum ama iyi bir adam olduğunu hissetmiş, bir kahvesini içmeye gitmiştim. Eyüp sırtlarındaki bir TV kanalının Haliç manzaralı bir odasında, kot pantolon ve tişörtle, kelimenin tam manasıyla “genç” bir adam karşıladı beni.

Birkaç saat sonra en ciddi yüzüyle, koyu bir takım elbiseyle memleketin –genellikle yorucu, boğucu- gündemini Elazığ’daki, Van’daki, Aydın’daki, Konya’daki evlerin salonlarına canlı bağlanarak anlatacaktı ama hiç de öyle “önemli adamım ben, o TV’de gördüğünüz adam var ya işte o benim” havası yoktu.

Oturduk, müzikten konuştuk, sanattan konuştuk, gençlerden, gelecekten, kısacası güzel olan şeylerden… Arkadaş olduk, sonrasında da tekrar tekrar buluştuk, sohbetimiz hep demli çay kıvamında kaldı. 

Sohbetlerimizden birinde çok sakin bir şekilde, adeta “tatlı tatlı” anlattı tüm Türkiye’nin gözünün önünde, canlı yayında kovulan ilk muhabir olduğunu.

1996 yılında 20’li yaşlarında genç bir muhabirken, ülkenin gelmiş geçmiş en meşhur anchorman’inin yanında çalışıyordu. Bir gün, ülkeyi karışık, karanlık günlere, huzursuzluğa hazırlayabilmek adına, ortalığı toz duman eden bir haber yayınlandı. “Ülke elden gidiyor” hissi vermek için özel tasarlanmış bu haberden sonra ünlü anchorman şöyle bir açıklamada bulundu.

“Sevgili izleyiciler, az önce bir haber verdik. Bu haber bizim yayın çizgimize hiç yakışmıyordu. Bu yüzden sizden özür diliyorum. Ve bu haberi yapan arkadaşımız ….. …..’yı tüm Türkiye’nin huzurunda canlı yayında işten atıyorum.”

Şok olmuştu genç adam, nutku tutulmuştu. Tüm Türkiye’nin gözü önünde işten kovulmuştu.

İşin garip tarafı, aslında bu haberle ilgisi bile yoktu genç muhabirin, bu haberi o yapmamıştı.

Bana bu hikayeyi büyük bir sakinlikle, olgunlukla anlatmasına şaşmıştım doğrusu. “Kovuldum” kelimesini tek kelime olarak söyleyemeyip, uzun cümlelere yaymayı seven milletiz ne de olsa.

Yıllar, yıllar geçti o kovulmanın ardından. O toy, acemi genç muhabir gitti, yerine ekranların beyefendi, mütevazı ve sakin yüzü geldi. O artık bir ana haber sunucusuydu.

Bir gün ülkenin en önemli haber kanallarından birinin genel yayın yönetmenliğine transfer olduğu duyuruldu bu haber adamının. Ama tırmanış henüz bitmemişti. Kaderin cilvesi döngüyü henüz tam olarak tamamlayamamıştı.

Birkaç hafta sonra, bir sürpriz haber daha düştü ajanslara. Ülkenin en çok izlenen kanallarından birinin yeni anchorman’i belli olmuştu.

Evet, bu yeni anchorman, Türkiye’nin canlı yayında kovulan ilk muhabiri Erhan Çelik’ten başkası değildi.

Ve kaderin cilvesi yerini bulmuştu, Erhan Çelik’in başına geçtiği kanal, kovularak ayrıldığı Show TV’ydi. Koltuğu da kendisini kovan adamın, Reha Muhtar’ın koltuğu…

Ekranların beyefendi yüzü, haberi bağırıp çağırmadan da sunabilen, izleten adamın hikayesini okudunuz.

“On Dördüncü Kural: Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?”

Şems-i Tebrizi

 

Google Plus Sayfam+Benzer YazılarRöportaj : Bluetooth ile Lokasyon Bazlı Reklam ve pazarlama – Haberturk1 Milyar Dolarlık Türk Sanayici Nokia 3310′unu Neden Değiştirmiyor?Karda, Buzda Düşüp de “Kariyerinizi” Kırmamanın 10 Altın KuralıGüç yürekten, liderlik doğuştan gelir. Bölüm 1Prof. Dr. Arman Kırım’ın ardından..

Her Maç, İlk Maçtır

Galibiyet serileri her zaman, ilk maçı kazanmakla başlar. Ve her maç, ilk maçtır.

Bill Russell

Melek Yatırımcılar, TEB Girişim Evi Eğitimlerinde

TEB Girişim Evi’nde girişimcilerin bilgilenmesi amacıyla verilen eğitimler son sürat devam ediyor. 26-27 Temmuz 2013 tarihli eğitimlerin ana odağı, melek yatırımcılar idi. Girişimcilerini, melek yatırımcıların dünyası ve yatırım yapmaktaki kriterleri hakkında ilk elden bilgilendirmeyi amaçlayan TEB Girişim Evi, ilk olarak Galata Melek Yatırımcı Ağı Genel Sekreteri Ayşe İnal’ı ağırladı. Bir sonraki günün konukları ise Metutech-Ban Teknoloji Yatırımcıları Ağı idi. Konuklar, yatırımcıların perspektifinden seçilen projeler konusundaki şifreleri girişimcilerle paylaşırken, TEB Girişim Evi girişimcileri de Metutech-Ban yatırımcılarına projelerini tanıtma imkânı buldu.