27 Şubat 2016 Cumartesi

Startup Turkey Challenge 2016 kazananları belli oldu!

Startup Turkey Challenge 2016’da kazanan 3 girişim belli oldu. Üçüncülük ödülünü Tamatem alırken, ikinci UrbanStats, birinci ise Alotech oldu.

Bugünkü oturumların ardından sahneye çıkıp son kez sunumlarını yapan girişimler, jüri karşısında ter döktü. Kalabalık bir salona hitap eden girişimler, sunumların ardından jürinin sorularını yanıtladı ve kendilerini göstermeye çalıştı. 15 sunum tamamlandığında final oturumuna 10 dakika ara verildi ve jüri ayrı bir odada değerlendirmelerini yaptı.

10 dakikalık aranın ardından ise kazananlar açıklandı: Tamatem, UrbanStats ve Alotech.

Üçüncülük ödülünü kazanan Tamatem; oyunları Arap ülkeleri için lokalize eden bir girişim. Oyun geliştiricilere Arap ülkelerine özel lokalizasyon imkanları sunan girişim ayrıca reklam modeliyle ekstra gelirler elde etmelerini de sağlayabiliyor.

İkincilik ödülünü kazanan UrbanStats: haritaları sadece fiziksel yapıları gösteren birer görsel olmaktan çıkaran UrbanStats, sokak sokak demografi ve risk verileri sağlıyor. Bu sayede sigorta şirketlerinden yeni bir şube açmayı düşünen restoranlara kadar her şirkete hitap ediyor.

Birincilik ödülünü kazanan Alotech: bulut altyapısını kullanarak çağrı merkezini tümüyle sanallaştıran bir SaaS girişimi. Google Cloud altyapısını kullanmasını dünyanın her yanında anında çağrı merkezi hizmeti verebilen girişim, kendini Türkiye’nin en büyük çağrı merkezi bulutu olarak tanımlıyor.

 

26 Şubat 2016 Cuma

Dijital yeteneklerinizi arttırmak için almanız gereken 13 ucuz (veya bedava) ders

Dijital bir dünyada yaşıyoruz. Şuan bu makaleyi okuduğunuz yere bakın – önünüzde telefon, tablet veya laptop olmadan bu içerik size hiç bir zaman ulaşamazdı.

Aşağıda anlatılan yeteneklerin hiç biri hayatta kalmak ve zenginleşmek için tamamen gerekli olmasa da, boş zamanınızda bunları öğrenmek oldukça yararlı olabilir. Hiç bir yararı olmasa bile, ofisinizdeki diğer ekiplerin ne yaptığını anlamanızda, projeler için beraber çalışırken onlarla daha sağlıklı bir iletişim kurmanızda size yardım edecek.

Peki günümüzde herhangi bir şeyi öğrenmek için en iyi yol nedir? Online dersler – ucuzlar (veya tamamen bedavalar) ve istediğiniz zaman, istediğiniz yerde ve istediğiniz şekilde dersleri alabilirsiniz. Bakın, gelecek o kadar da kötü değil.

Dijital bilginizi arttırmak için bugünden itibaren alabileceğiniz 13 ders (bunları özgeçmişinize bile ekleyebilirsiniz).

1.     Facebook ve Twitter sosyal medya pazarlaması

Büyük ihtimalle, özgeçmişinize kendinizin ve arkadaşlarınızın fotoğraflarını ve tweetlerini paylaştığınız için “Facebook ve Twitter’da uzman” olarak yazabilirsiniz, fakat bu platformları profesyonel anlamda gerçekten kullanmayı biliyor musunuz? Kariyerinize fayda sağlayacak Değerli ve çekici bir online varlık ve kişisel hesap yaratmayı öğrenmek için bu online derse göz atın.

Ücret: Deneme sürümü ücretsiz veya sınırsız üyelik aylık $19.99

Süre: 1 saat, 26 dakika /9 ders

2.     Adobe Photoshop Başlangıç seviyesi dersleri

Aynı sosyal medya gibi, fotoğrafları düzenlemek bir çok insanın sahip olduğunu iddia ettiği yeteneklerden bir tanesi fakat temel işlemlerden fazlasını yapmayı bilmiyorlar. Şansınıza, Adobe bu popüler program hakkında bilmeniz gereken her şeyle alakalı bedava ders sunuyor. En kötü LinkedIn fotoğrafınızı mükemmel şekilde düzenleyebilirsiniz.

Ücret: Bedava

Uzunluk: 13 saat, 31 dakika / 26 ders

3.     Final Cut Pro x 10.2 Temel Alıştırma

Eğer şirketiniz video içerikleri ile ilgili herhangi bir iş yapıyorsa, bunun nasıl yapıldığını öğrenmek sizin yararınıza olabilir. Bu ders size baştan sona kadar nasıl film yapıldığını, filminizi nasıl zenginleştireceğinizi, ses ve diğer medya türlerini eklemeyi ve yarattığınız filmi diğerleriyle nasıl paylaşacağınızı gösterecek.

Ücret: Deneme sürümü ücretsiz veya sınırsız üyelik aylık $19.99

Uzunluk: 8 saat, 31 dakika / 14 ders

4.     Başlangıç Seviyesi için Word Press

Kendi websitesini kurmak veya blog sitesini yaratmak isteyenler, şans ayağınıza geldi. Bu ders size başlangıç seviyesinde olanlar için websitesi oluşturma platformu olan WordPress’in bütün temel bilgilerini öğretecek, böylece el işinden şiir yazmaya kadar bütün hobilerinizin tanıtımını yapabileceksiniz.

Ücret: Ücretsiz

Uzunluk: 2 saat / 19 ders

5.     Herkes için Programlama (Python ile başlayalım)

Her zaman programlama dili öğrenmek istediniz fakat yeterli zamanınız olmadı ya da size öğretecek biri yok muydu? Bu basit Python dersi bütün temel bilgileri ve Java, C++ gibi ileri programlama dilleriyle devam etmek için gerekli olan materyalleri kapsıyor ve bu bilgileri işinizde veya sadece kendi zevkiniz için kullanabilirsiniz.

Ücret: Ücretsiz

Uzunluk: Haftalık 2-4 saat

6.     HTML ve CSS’e giriş

Eğer HTML ve CSS sizinle daha ilgiliyse veya kendi dijital platformunuzu yaratmak istiyorsanız, bu ders bütün temel bilgileri öğrenmek ve front end yazılımcı olmak için  harika bir başlangıç.

Ücret: Ücretsiz

Uzunluk: Haftalık 6 saat / 3 ders

7.     Başlangıç seviyesi için Arama Motoru Optimizasyonu

Şu anki işiniz için Arama Motoru Optimizasyonu’na ihtiyacınız olmasa bile, internetin nasıl çalıştığını daha iyi anlamak için bu dersi almak oldukça yararlıdır. Gerçekten, Arama Motoru Optimizasyonu bir çok Google arama sonucunu belirler. Bu derste, arama motoru optimizasyonunun ne olduğu, anahtar kelimeleri nasıl yaratacağınızı ve daha iyi bir sıralama elde etmek için sitelerin birbirleriyle nasıl yarıştığını öğreneceksiniz.

Ücret: $47

Uzunluk: 1 saat / 11 ders

8.     Başlangıç seviyesi için Google Analytics

Arama motoru optimizasyonu gibi, analytics de herhangi bir websitesine olan trafiği takip etmek için mükemmel bir kaynaktır. Bu ders analytics programının farklı yönlerini ve önünüzdeki datanın nasıl analiz edilmesi gerektiği konularını işleyecek. Bu bilgi ile, müşterilerin ne istediğine dair size bir bakış açısı kazandıracak olan örüntüleri farkedebilecek ve bu trendleri nasıl takip etmeye devam edeceğinizi öğreneceksiniz.

Ücret: Ücretsiz

Uzunluk: 3.5 saat / 20 ders

9.     LinkedIn Alıştırma Dersleri

Linkedinde nelerin moda nelerin démodé olduğunu öğrenerek profesyonel networkünüzü genişletin ve kişisel markanızın bilinirliğini arttırın. 2 saatten daha kısa bir sürede, diğer kişilerle nasıl daha verimli şekilde bağlantı kuracağınızı, nasıl network gruplarına katılacağınızı, nasıl içerik paylaşacağınızı ve bunların hepsini nasıl telefonunuzdan yapacağınızı öğreneceksiniz.

Ücret: Ücretsiz

Uzunluk: 1 saat, 51 dakika / 26 ders

10. Outlook 2016 Temel Alıştırma

Outlook’u düzgün bir şekilde kullanmayı bilmiyorsanız, bütün gelen kutularınızın takibini yapmak oldukça zordur. Bu ders ile maillerinizi nasıl kaydedeceğinizi ve organize edeceğinizi, diğer kişilerle nasıl toplantı oluşturacağınızı, Outlook’u yapılacak listesi hazırlama ve not tutmak için nasıl kullanabileceğinizi öğreneceksiniz. Kesinlikle e-mail kontrol etmek berbat bir iş fakat bu işinizi biraz kolaylaştıracak.

Ücret: Deneme sürümü ücretsiz veya sınırsız üyelik aylık $19.99

Uzunluk: 2 saat, 49 dakika / 9 ders

11. Google Docs’un Temel Prensipleri

Google Docs’un büyük ihtimalle daha önce kullanmadığınız, verimliliğinizi inanılmaz bir şekilde arttırabilecek bir çok özelliği olduğunu biliyor muydunuz? Sadece nasıl kullanıldığını bilmekle yetinmeyin; dosyalar, hesap tabloları, sunumlar ve daha fazlasını nasıl oluşturabileceğiniz, düzenleyebileceğiniz ve paylaşabileceğiniz konusunda uzman olun.

Ücret: Ücretsiz

Uzunluk: 1 saat

12. Google İleri Düzey Arama – webde bir profesyonel gibi arama yapmak

Eğer benim gibiyseniz ve ne kadar anahtar kelime yazarsanız yazın Google’da aradıklarınızı buluyor gibi görünmüyorsanız, bu ders sizin için biçilmiş kaftan. Size arama motorunu nasıl avantajınıza kullanabileceğinizle beraber daha fazla sonuç almak için çeşitli yollar ve ipuçları öğretecek.

Ücret: Ücretsiz

Uzunluk: 1 saat / 9 ders

13. Web için yazı yazmak

Yazılı olarak kendimizi ifade etmek başlı başına önemli bir yetenektir, fakat bunu web için yapmanın daha fazla düşünce ve enerji gerektirdiğini hiç göz önünde bulundurdunuz mu? Çünkü internette kısa cevaplar ararız ve bugünlerde sosyal madya, online içerikler oldukça kısa, kendine bağlayıcı, yardımcı, uygulanabilir ve her şeyden önce kolay bulunabilir olmalıdır. Bu ders  gazetecilerden, teknik yazarlara, yazılımcılara ve bloggerlara kadar herkese ilgi çekici içerik yaratmak konusunda yardım edecek.

Ücret: Ücretsiz

Uzunluk: 4 ders

Kaynak

25 Şubat 2016 Perşembe

Google, Singapur’a açılmak için Slack benzeri Pie.co girişimini satın aldı

Google, Singapur merkezli iş odaklı bir mesajlaşma uygulama şirketi olan Pie.co’yu satın aldı. Ancak bu, Google’ın Slack benzeri bir uygulama arayışında olduğu anlamına gelmiyor. Tam tersine Pie.co yakında kapanacak. 

Pie.co, Slack benzeri bir yapıyla kurum içi mesajlaşma odaklanmak için kurulmuş bir şirket. Farklı yönlerinin başında Singapur’da kurulmuş bir girişim olması geliyor. Elbette Singapur’da kurulan birçok girişim var ancak Pie.co iki Avrupalı tarafından kurulmuş. Geçmiş dönemde de 1.2 milyon dolar yatırım almayı başarmış. Şimdi girişimin kaderi yine oldukça farklı bir şekilde çiziliyor.

Google, Güneydoğu Asya’daki ilk yatırımı olarak Pie.co’yu satın alıyor fakat onu devam ettirme niyetinde değil. Girişim, kullanıcılarına verilerinin yedeklerini indirmesi için kısa bir süre daha aktif kalacak ve ardından kapanacak. Pie.co ekibi ise derhal Google için çalışmaya başlıyor. Singapur’da Asya – Pasifik bölgesine odaklanan bir mühendislik merkezi kurmayı amaçlayan Google, bu merkezin temeli olarak Pie.co’nun 9 kişilik ekibini seçmiş.

Google’ın Singapur için planları sadece Pie.co’dan ibaret değil. Şirketin yeni mühendisler için de ilanları bulunuyor.

23 Şubat 2016 Salı

Hasan Aslanoba’ya sorduk: Girişimciler, yatırımcı karşısına çıkarken nelere dikkat etmeli?

Hasan Aslanoba ile Girişimcilik Zirvesi 2016’da gerçekleştirdiği konuşma sonrasında kısa bir röportaj yapma fırsatı bulduk. Girişim yatırımları konusunda Türkiye’nin en tecrübeli isimlerinden biri olan Aslanoba, hem Girişimcilik Zirvesi 2016’yı yorumladı hem de girişimcilerin yatırımcı karşısına çıkarken nelere dikkat etmesi gerektiğini yorumladı;

width="854" height="480" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

20 Şubat 2016 Cumartesi

Iyzico, İran hamlesiyle bölgede güçlenmeyi hedefliyor

Türkiye’de ödeme sistemlerine odaklanan bir girişim olarak yola çıkan ve kısa sürede önemli bir müşteri kitlesine ulaşan iyzico, şimdi de İran pazarına girerek önemli bir hamle yapıyor.

Etohum etkinliklerinde de bizleri yalnız bırakmayan iyzico ekibi, Türkiye’de örnek girişimlerden biri. Avrupa’da ödeme sistemleri ve yazılım alanında tecrübe sahibi olmuş Türklerden oluşan bir ekibin kurduğu girişim, kısa sürede çok emin adımlarla Türkiye’de kendi alanının önemli şirketlerinden biri haline geldi. Şimdi iyzico, Türkiye’deki başarısını yurt dışına taşıyor.

Yapılan resmi açıklamaya göre iyzico, Shetab ile bir işbirliğine imza atıyor. Bundan böyle Shetab platformuna dahil olan 231 milyon banka kartı iyzico sistemine entegre olacak. Shetab yılda 20.5 milyar online ödemeye aracılık eden oldukça önemli bir platform. Türkiye ve İran toplamıyla iyzico’nun hitap ettiği toplam kredi kartı sayısı da 400 milyon civarına ulaşıyor.

İyzico ve Shetab arasındaki anlaşma, İran’ın yurt dışına açılması açısından da önemli bir anlaşma. Şimdiye kadar hiçbir uluslarası anlaşma yapmayan Shetab ile işbirliğini başlatan iyzico, böylece dünya devi ödeme sistemlerini de geride bırakmış oluyor. Elbette bu anlaşmayla birlikte İran ile ticaret yapmak Türk şirketleri de önemli bir kolaylıktan faydalanabilecek.

İyzico’nun gelecekteki hedefi bölgenin ödeme şampiyonu olmak.

Kaynak

17 Şubat 2016 Çarşamba

Startup Turkey 2016 programı belli oldu!

Bölgenin girişimcilik ekosisteminden önemli isimleri buluşturacak olan Startup Turkey 2016’nın programı belli oldu. 24 Şubat’ta VIP Dinner ile başlayacak olan etkinlik 27 Şubat’ta kahvaltı ile sona erecek.

Bu yıl Cornelia Diamond otelde düzenlenecek olan Startup Turkey 2016’nın programı yine dopdolu. 24 Şubat’ta özel katılımlı VIP Dinner’ın ardından 25 Şubat’ta ilk oturumlarla başlayacak olan etkinlikte değerli konuşmacılar sahne alacak. 26 Ocak’ta ise yine değerli konuşmacıların katılacağı panellerle açılacak olan etkinlik, Startup Turkey 2016 Challenge finalleriyle zirve yapacak.

Startup Turkey 2016’ya katılmak için artık son günler; http://startupturkey.com

14 Şubat 2016 Pazar

Düşüncelerinizi değiştirin, gelirinizi arttırın

Eğer bugün size tamı tamına kazanmayı seçtiğiniz meblağı kazandığınızı– finansal olarak bu durumda olmayı seçtiğiniz yerde olduğunuzu söyleselerdi onlara katılır mıydınız?

Bir çok kişi kesin bir surette karşı çıkardı. Fakat güncel gelir düzeyinize ulaşmak için seçimler yaptığınız gerçeği ortada. Bu bağlamda, seçtiğiniz yollar veya seçmedikleriniz neticesinde şimdiki gelir düzeyinize ulaştınız.

Almadığınız aksiyonlar_ Evet, doğru okudunuz. Çünkü gelir düzeyiniz ne olursa olsun, biri size veya herhangi birine daha çok para kazanmak isteyip istemediğini sorduğunda, 10 kişiden 9 u bu soruya evet olarak yanıt verir.

Ve bir çok insan olumlu yanıt vereceğinden, gerçekten kazanmak istediğiniz meblağdan daha az kazanmanıza sebep olan, almadığınız aksiyonlar olmalıdır. Dolayısıyla, sormanız gereken soru şudur: “Şuanda daha fazla kazanabilmek için ne yapmalıyım?”

Neyse ki, bu basit 3 adımı izleyerek işleri değiştirmeyi ve gerçekten hakkettiğiniz kadar para kazanmayı bugün seçebilirsiniz.

1.     Düşüncelerinizi Kontrol Edin

Pozitif düşünme gurusu ve yazar Norman Vincent Peale bir keresinde “Düşüncelerinizi değiştirin, dünyanızı değiştirirsiniz” demiştir. Kısaca: Düşünceler şeylerdir. Düşünceler duygulara yön verir. Duygular seçimlerinizi yönlendirir. Ve seçimleriniz sonucunda sonuçlar elde edersiniz.

Kimse kafanızın içinde yaşamanın ücretsiz olduğunu düşünmüyor. Sahip olduğunuz her düşünce ya bir değer ya da bir borç olacaktır. Sizi mutluluk ve başarıya doğru taşıyacaktır ya da bunlardan uzağa götürecektir. Sizi ya güçlendirecek ya da güçsüzleştirecektir. Bu nedenle kişisel yaşamınızda ve aynı zamanda iş hayatınızda düşüncelerinizi bilinçli bir şekilde seçmek çok önemlidir.

İnsan davranışları zamanınızın çoğunda ne düşünüyorsanız o düşünceye dönüşeceğinizi söyler. Belirgin düşünceleriniz büyük ölçüde sizin ne söylediğinizi, nasıl söylediğinizi ve nasıl davrandığınızı belirler. Hayatta elde ettiğiniz sonuçlar, özellikle kariyerinizde elde ettikleriniz, düşüncelerinizin direk sonuçlarıdır.

Eğer daha fazla kazanabileceğinizi düşünüyorsanız, bunu yapabilirsiniz ve yapacaksınız da. Fakat eğer bunun hiç bir zaman gerçekleşmeyeceğini düşünürseniz, bu durumda tahmin edin ne olur? Daha fazla kazanamazsınız. Gün boyunca, kendi kendinizle yaptığınız konuşmaların farkında olun. Kendinizle kibar ve sevgi dolu bir şekilde mi konuşuyorsunuz veya bir şeyler ters gittiği zaman kendinizi hırpalıyor musunuz?

Gerçekten hakkettiğiniz kadar para kazanmak istiyorsanız, kendinize özel yeteneklere ve becerilere sahip olan özgün bir insan olduğunuz mesajını verecek şekilde konuşun. Eğitiminiz, deneyimleriniz, bilginiz, problemleriniz, başarılarınız ve karşılaştığınız zorlukların birleşimi sizi gerçekten dikkat çeken bir insan yapmakta. Sizin gibi bir başkası daha yok. Mükemmel bir potansiyele sahipsiniz, sadece buna inanmanız gerek.

Sizi kısıtlayan limitlerin hangisinden bugün kurtulabilirsiniz?

2.     Asla Yalnız Yemek Yemeyin

Motivasyon konuşmasıcı Zig Ziglar “Diğer insanlara istediklerini elde etmeleri için yeteri kadar yardım ederseniz, hayatınızda istediğiniz her şeyi elde edebilirsiniz,” demiştir.  Önemli bir işe kabul edilmek veya istenilen referansı almak ilişkiler kurmaktan geçer. Kesinlikle, ilişkiler bugünün yeni para birimidir. Fakat içten olmalısınız. Birine istediği bir şeye ulaşması için gerçekten yardım etmelisiniz, ardından siz de istediğinizi elde edebilecek konuma geleceksiniz.

Bugün diğerlerine yardım edebilmek için yollar aramaya başlayın. İlişkiler kurmaya başlayın ve  ne kadar hızlı yeni bir iş fırsatı için network edinmeye başladığınızı göreceksiniz.

Bu konuyu aydınlatan Keith Ferrazzi tarafından yazılmış Never Eat Alone: And Other Secrets to Success, One Relationship at a Time mükemmel bir kitaptır. Kitabında, Ferrazzi diğerleriyle ilişki kurma ve cömertlik üzerine kurulmuş uzun süreli ilişkiler ve diğer arkadaşlarla bağlantılı arkadaşlarına yardım etmekten bahsetmiştir.

Bugün kime yardım edebilirsiniz?

3.     Konfor Alanınızı Yok Edin

Yazar Robert Allen, “İstediğiniz her şey konfor alanınızın hemen dışındadır” demiştir. Konfor alanınızı kendinizi hapsettiğiniz bir hapishane olarak düşünün.Konfor alanınız kim olduğunuz, neler yapabileceğiniz hakkında sınırlı düşüncelerden oluştur. Belki de bu limitleri küçükken öğrendiniz ve hala onların esirisiniz.

Gelirinizi seçmek için, şu an ki kazancınızdan daha fazlasına layık olduğunuza inanmalısınız. Önünüze set koyan inançların hepsi, konfor alanınızı öldürmenizle biter. Hapishaneden kaçma zamanı.

Bu değişime negatif düşüncelerinizi pozitif olanlarla değiştirmekle ve her gün size konfor alanınızdan çıkaracak bir şey yapmakla başlayabilirsiniz. Bir keresinde Eleanor Roosevelt’in dediği gibi “Her gün sizi korkutan bir şey yapmalısınız.” Kesinlikle katılıyorum. Şimdi olmanız gereken insan olma yolundaki ilk korkutucu adımı atma zamanı.

Kaynak

13 Şubat 2016 Cumartesi

Startup Turkey 2016’ya bu yıl Cornelia Diamond Resort ev sahipliği yapacak

Her yıl girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimlerini, Antalya’nın sıcak iklimi ve eşsiz doğal güzellikleriyle birlikte buluşturan Startup Turkey, bu yıl Cornelia Diamond Resort otel’de düzenlenecek.

Her yıl iki gün boyunca girişimci, yatırımcı ve katılımcılara Antalya’da güzel ve keyifli bir etkinlik sunan Startup Turkey, bu yıl  Antalya’nın Belek bölgesinde bulunan Cornelia Diamond Resort’a konuk olacak. Oldukça geniş bir alana kurulmuş olan Cornelia Diamond Resort, standart odaların yanında müstakil villalara ve büyük bir golf tesisine sahip olan oldukça lüks bir otel.

25-27 Şubat tarihlerinde girişimci ve yatırımcıları buluşturacak olan konferans salonu ise 1400 kişi kapasiteli ve muhtemelen salon kapasitesinin üzerinde bir katılıma ev sahipliği yapacak.

Startup Turkey için kayıtlar devam ediyor. Daha fazla bilgi için bu linke tıklayabilirsiniz.

12 Şubat 2016 Cuma

Neden girişimler sosyal sorumluluğu göz ardı etmemeli

Girişimcilik düşük bütçelerle, büyüme hedefine odaklanılarak ilerleyen bir iş olduğundan çoğunlukla sosyal sorumluluk çalışamaları için ‘erken’ olduğu düşünülebilir. Ancak sosyal sorumluluk artık iletişimin ve hatta pazarlamanın önemli bir parçası. Dolayısıyla sosyal sorumluluk, girişimler için de göz ardı edilmemesi gereken bir alan.

Girişimlerin sosyal yönü çok önemlidir. Türkiye’de yeni gelişmeye başlamış olsa da kâr etmeye odaklanmamış, topluma sosyal anlamda katkı sağlamayı amaçlayan girişimlerin dünya genelindeki sayısı da hiç yadsınacak seviyede değil. Ancak sosyal girişim olmasa da bir girişimi geleneksel şirketlerden ayıran şeylerden biri çevreye, yenilikçiliğe, inovasyona ilk günden itibaren değer vermesi ve işini bu durumları gözeterek inşa etmesidir.

Dolayısıyla bir girişim, ilk günden itibaren sosyal sorumluluk konusunda bir şirket kültürü yaratmak ve bunu zaman içerisinde geliştirerek ilerletmek durumunda. Peki bu konuda hangi adımlar izlenmeli?

Sosyal sorumluluğu görmezden gelmeyin

Eğer sosyal sorumluluk alanında aktif çalışmalar yapabilecek zamanınız/ekibiniz yoksa, bir nevi bekletme dönemi başlatabilirsiniz. Bu, sosyal sorumluğa karşı negatif durmaktan çok daha iyi. Günün birinde destek verebileceğiniz, işbirliği yapabileceğiniz bir sosyal sorumluluk çalışması mutlaka karşınıza çıkacaktır. Bu her zaman maddi bir kaynak da gerektirmeyebilir. Dolayısıyla sosyal sorumluluk için her zaman hazır olun.

Sosyal sorumluluğun ‘ölü yatırım’ olmadığını anlayın

Geçmişte sosyal sorumluluk sadece büyük şirketlerin sosyal sorumluluk çalışmaları yapabileceği düşünülürdü. Zira binlerce çalışanı bulunan, okullar yaptırabilecek kadar parası bulunan şirketler onlardı. Ancak günümüzde sosyal sorumluluğun şirketlerin boyutlarıyla ya da kasasındaki para miktarıyla ilgili olmadığını anlamak gerekiyor. Zira sosyal sorumluluk yolunda uygulayacağınız strateji maddi yatırımları da gerektiriyorsa bunun bir ‘kazan – kazan’ durumu olduğunu unutmamak gerekiyor.

Yapılan araştırmalar sosyal sorumluluk çalışmaları yapıp toplumsal sorunlara duyarlılık gösteren, çevreyi koruyan, etkinliklerle ve bağışlarla destek veren şirketler kullanıcıların gözünde değerli hale geldiğini gösteriyor. Yani bu bir pazarlama çalışmasıyla aynı etkileri yaratabiliyor. Üstelik kullanıcılar, sosyal sorumuluk ile sempati duyduğu şirketlerin ürünlerine daha fazla ödemekten de çekinmiyor. Dolayısıyla hem sosyal sorumluluk sayesinde sorunları çözüp topluma destek verebilir, hem de kullanıcılar karşısında imajınızı güçlendirebilirsiniz.

Maddiyata yönelmeyin zekanızı kullanın

Geçmişte sosyal medya faciasına dönüşen ”eğer sayfamızı 1000 kişi beğenirse şu kuruma bağış yapacağız” gibi kampanyalar pozitif değil negatif etki yaratıyor. Bu sebeple sosyal sorumlulukta temeli hiçbir zaman maddiyat üzerine kurgulamayın. Takipçilerinizin dahil olabileceği kampanyalar için derneklere tanıtım destekleri verin, şirketinizin imkanlarını motivasyon çalışmaları için kullanın, bilinçlendirici – bilgilendirici çalışmalar yapın ve tüm bunları güzel videolar haline getirip yayınlayın.

Bütçeleriniz düşük olsa bile lokal düşünün. Çevrenizde mutlaka yardımızıla güzelleşecek şeyler vardır.

8 Şubat 2016 Pazartesi

Stresten kurtulmak uygulayabileceğiniz 5 yöntem

Stres her insanın yaşayabileceği, sonuçları çok yıkıcı olabilen psikolojik bir durum. Aile hayatımızda, trafikte stres yaşayabileceğimiz gibi genellikle koşuşturmacalı, baskı altında çalıştığımız zaman iş hayatımız da önemli bir stres kaynağı yaratabilir.

Stresin kaynakları arasında yöneticilerden görülen baskı, maddi sıkıntılar, başarı baskısı gibi durumlar başta gelir. Söz konusu bir girişim olduğunda ise bunlar had safhada yaşanır. Düşük sermayelerle hayatta kalmaya çalışmak, yatırımcılardan gelen baskı, kendini kanıtlama baskısı gibi durumlar sizi ciddi stres içerisinde yaşadığınız bir düzene sürekleyebilir.

Ancak başarıya giden yolda bu baskıların doğal olduğunu kabul edip stresle başa çıkmanın bir yolunu bulmak zorundasınız. Bu konuya biraz kafa yorarsanız, stresle başa çıkmak için yapmanız gerekenlerin aslında çok da zor olmadığını göreceksiniz.

1- Güne sporla başlayın ya da günü sporla bitirin

Araştırmalar gösteriyor ki düzenli egzersizler yapmak, kan dolaşımınızı hızlandırıp tazelenmenizi ve aynı zamanda endorfin hormonu salgılamanızı sağlıyor. Sürekli masa başında çalışan, kapalı ortamlara sıkışıp kalan kişiler için bu sağlık açısından şiddetle öneriliyor. Aynı zamanda sporla ilgilenmek stresle mücadele etmek konusunda da size çok yardımcı olabilir. Bu sebeple kendinize bir düzen belirleyin, güne başlarken ya da günü bitirirken egzersiz yapın. Bu koşu, basketbol, futbol, tenis ya da ağırlık çalışması olabilir.

2- Faydalı şeyler için

Kahve iş dünyasının resmi içeceği gibidir. Ancak sürekli kahve içmek uykunuzu açmayacağı gibi fazlası vücudunuz için zararlı da olabilir. Bu sebeple fazla şekerli, yapay içeriklere sahip içeceklerden uzak durup daha faydalı içecekler tercih etmeye çalışın. Bunun için çok uğraşmanıza da gerek yok; yeşil çay hem basit hem faydalı bir seçenek.

3- Ekrandan uzaklaşın

Gün içerisinde kısa sürelerle de olsa ekrandan uzaklaşıp, biraz ara vermek de stresle baş etme konusunda faydalı olabilir. Kısa yürüyüşler, küçük açma-germe hareketleri yaparak hem fiziksel olarak rahatlayabilir hem de işinizden uzaklaşıp zihinsel olarak bir an rahatlayabilirsiniz.

4- Zamanınızı iyi yönetin

Stres yaratan şeylerden biri de zaman darlığıdır. Az zamanda çok şey halletmeye çalışmak ya da bir teslim tarihine uymak için çalışmak ciddi stres yaratabilir. Bu sebeple zamanı iyi yönetin, mutlaka ajanda tutun ve mümkün olduğunda işleri ertelememeye çalışın. Eğer takviminiz çok doluysa, gelecekte yapılacak işler canınızı sıkıyorsa bir süre kimseye toplantı vermemeye çalışın.

5- İş ortamınızı güzelleştirin

Kulağa klişe gibi gelebilir ama çalıştığınız yerin sizi rahat hissettirmesi, performansınız üzerinde önemli bir etkendir. Ortamın aydınlatması, sandalyenizin rahatlığı, düzenli bir masa elbette olmazsa olmazlar. Ancak hoş bir koku, etrafı güzelleştirecek çiçekler ve eğer seviyorsanız rahatlatıcı müzikler de kendinizi daha rahat hissetmenizi sağlar.

6 Şubat 2016 Cumartesi

Microsoft, Swiftkey’i zekâsı için satın alıyor

Microsoft, mobil platformlar için klavye geliştiren SwiftKey’i satın aldığını duyurdu. 250 milyon dolar civarında olduğu söylenen anlaşmanın asıl hedefi SwiftKey’in yapay zeka konusundaki yeteneklerinden faydalanmak.

Yeni CEO’su Satya Nadella ile özellikle mobil pazara yönelik farklı stratejiler uygulamaya başlayan Microsoft, Windows Phone’un rakibi olan iOS ve Android için de uygulamalar geliştirmeye başlamıştı. Şimdilerde Windows Phone’un klavyesi olan Word Flow’un da iOS versiyonunun yolda olduğu biliniyor. Ancak Microsoft, klavye geliştiricisi olan SwiftKey’e de 250 milyon dolar ödemekten çekinmemiş.

Bu açıdan bakınca SwiftKey anlaşması fazla yüksek bir maliyet gibi görülebilir. Fakat Microsoft’un hedefi SwiftKey ekibini kendi takımına katmak ve özellikle kelime tahmininde kullanılan yapay zekadan faydalanmak. SwiftKey, siz harfler arasında dolaşırken çeşitli harf kombinasyonlarına dayalı bir algoritma uygulayarak en sık kullanılan kelimeleri size öneriyor ve böylece yazma hızını ciddi biçimde yükseltiyor. Şirketin Android ve iOS uygulamalarını bu kadar popüler yapan da bu.

2008 yılında kurulan ve 2010 yılında Android için ilk uygulamasını yayınlayan İngiltere merkezli SwiftKey, 2014 yılında da iOS’a gelmişti. Bugün dünyada 300 milyona yakın cihazda SwiftKey’in uygulaması kullanılıyor. Kullanıcılardan gelen verilerle birlikte de uygulamanın algoritması gelişmeye devam ediyor.

Microsoft’un SwiftKey’in yeteneklerinden nerelerden faydalanacağını henüz bilmiyoruz. Ancak ekip Android ve iOS için uygulamalarını geliştirmeye devam edecek. Öte yandan Microsoft’un artık yavaş yavaş Windows Phone’dan vazgeçip mobil pazarda kendini bir uygulama geliştirici alanında güçlendirmeye çalıştığını söylemek de mümkün. Zira Windows Phone satışları sıfıra doğru ilerliyor. Microsoft da özellikle akıllı telefon pazarında kendini farklı bir noktaya konumlandırma hedefinde.

4 Şubat 2016 Perşembe

Parmak izi sensörlü akıllı asma kilit TAPP, indiegogo’da başarıya ulaştı

Parmak izi sensörlü akıllı kilitler ilk kez karşımıza çıkmıyor. Ancak Kanadalı bir girişimin elinden çıkan TAPP, bu konudaki gidişatı değiştirebilir.

Bir cihazı birçok sensörle donatıp ”akıllı” hale getirmek her zaman ortaya kullanıcı dostu bir cihaz çıktığı anlamına gelmiyor. Geçmişte üretilen birçok akıllı cihazda da bu durumu görmek mümkün. Kullanımı karmaşık ve daha pahalı ürünler yerine kullanıcılar eski ama güvenilir ama basit olan çözümleri kullanmaya devam ediyor. Tıpkı onlarca yıldır kullanılan asma kilitler gibi. Söz konusu cep telefonu olduğunda bir parmak izi okuyucunun arada sırada problem çıkarmasına katlanabiliriz (aslında buna bile katlanamayız). Ancak bisikletimizin tekerleklerini serbest bırakmak ya da evimizin kapısını açmak için böyle bir problem çok can sıkıcı olabiliyor. Bu sebeple şimdiye kadar bu tür ürünler pek başarılı olamadı.

Kanadalı bir girişimin geliştirdiği TAPP ise tüm sorunları çözdüğünü düşünüyor. Indiegogo‘da 40 bin dolar hedefiyle yola çıkan TAPP, şimdiden 80 bin dolara ulaşmış durumda. TAPP’in ilk ürünü TappLock, 3 yıla kadar dayanabilen bir bataryaya sahip. Elbette temel fonksiyonu birşeyleri kilit altındaki tutmak. Kilidi açmak için tek yapmanız gereken ise parmak izi okuyucusunu kullanmak. İkinci fonksiyon olarak içerisindeki batarya cep telefonlarını şarj etmek için harici batarya olarak kullanılabiliyor.

TappLock akıllı fonksiyonları ise bluetooth sayesinde kazanmış. Bluetooth üzerinden cep telefonlarıyla haberleşebiliyor. Böylece 200’e kadar parmak izini hafıza tutup, bunlara istenen zaman aralıklarında erişim hakkı sunabiliyor.

Bunlara ek olarak su geçirmez olarak tasarlanan TappLock, birinin kilidi kesmeye çalıştığını hissettiğinde ise sesli bir alarm veriyor.

TappLock’un bir de ucuz versiyonu var. TappLock Lite isimli ürünün abisinden farkı ise harici batarya olarak kullanılamaması ve pilinin sadece 6 ay dayanıyor olması. Ancak iki ürün de pili bittiğinde yeniden şarj olabiliyor. Eğer pili bittiği anda kilitli durumdaysa yeniden şarj olana kadar öyle kalmaya devam ediyor.

width="658" height="370" frameborder="0" allowfullscreen="allowfullscreen">

TAPP’in dikkat çeken bir yönü de fiyatı. 29 ve 49 dolar fiyatla satılan iki ürün görece ucuz sayılabilir.

İlerleyen yıllarda akıllı ev konseptleri yaygınlaşırsa TAPP gibi ürünler de başarıya ulaşabilir.