24 Ocak 2014 Cuma

Siz olsaydınız hangi girişime #yatırım yapardınız?

Etohum Zirvemizi İTÜ Mezunları Derneği ve TEB Girişim Bankacılığı Sponsorluğunda 25 Ocak Cumartesi günü İTÜ SDKM’de gerçekleştireceğiz. Her sene düzenlediğimiz bu geneneksel toplantıda bu yıl Etohum 40′ı saat 15:00′da açıklayacağız. Etohum 15′in sunumları 16:30′da başlayacak. Cumartesi saat 15:00′den başlayıp Pazartesi’ye kadar sürecek bir kampanya düşündük. (Zirveye kayıt olmak için)

25 Ocak Cumartesi günü Etohum 40 girişimini saat 15:00′de açıkladığımızda size şunları soruyoruz.

” Eğer siz Sina Afra olsaydınız hangi girişime yatırım yapardınız? ”

#sinaafraolsaydım #girisimadi olarak tweetlerinizi alacağız.

 

” Eğer siz Nevzat Aydın  olsaydınız hangi girişime yatırım yapardınız? ”

#nevzataydınolsaydım #girisimadi olarak tweetlerinizi alacağız.

 

” Eğer siz Erol Bilecik olsaydınız hangi girişime yatırım yapardınız? ”

#erolbilecikolsaydım #girisimadi olarak tweetlerinizi alacağız.

 

Ödülümüz: Sina Afra, Nevzat Aydın, Erol Bilecik 27 Ocak Pazartesi günü bu sorunun cevabını verecek. Aynı girişimi tahmin etmiş girişimcilerden 2′şer kişiyi Sina Afra, Nevzat Aydın ve Erol Bilecik seçecek. Mart ayında Sina Afra, Nevzat Aydın, Erol Bilecik ve Etohum ekibiyle beraber Boğazda öğle yemeğine götüreceğiz.

 

 

 

” Eğer siz Etohum olsaydınız hangi girişime yatırım yapardınız? ”

#etohumolsaydım #girisimadi olarak tweetlerinizi alacağız.

Ödülümüz: Yatırım yaptığımız girişimleri açıklayacağız. Aynı girişimi seçmiş katılımcılardan 1 kişiyi Etohum ekibi seçecek ve Şubat ayında düzenleyeceğimiz Startup Turkey etkinliğine davet edeceğiz.

 

The post Siz olsaydınız hangi girişime #yatırım yapardınız? appeared first on Etohum.

23 Ocak 2014 Perşembe

Konum Paylaşım Uygulamalarındaki Artışın Sebebi: Güvenlik

Sakin bir şekilde yemek yemek için dışarıya çıktınız. Neden bunu sosyal medyada duyurma ihtiyacı hissediyorsunuz? Arkadaşlarınızın konum paylaşımınızı görüp size katılabilmesi için mi? Yapılan bir çalışmaya göre şaşırtıcı bir şekilde gençlerin ve yetişkinlerin çoğu bulundukları konumu arkadaşları ve aileleri ile paylaştığında kendilerini daha güvende hissetmektedir.

Konum paylaşım uygulamaları nerede olduğunuzu sosyal medya aracılığı ile duyurmanıza olanak sağlar. Uygulamadan uygulamaya bu paylaşımların isimleri farklılık gösterse de (check-in, geo-tagging gibi) amaç harita üzerinde nerede olduğunuzu sürekli takip etmektir.

VeraQuest’in katkılarıyla Life360 tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre yetişkinlerin %73’ü ve gençlerin %87’si yemeğe, sinemaya ya da okula giderken mobil uygulamalar aracılığı ile nerede olduklarını aile bireyleri ile paylaştıklarında kendilerini daha iyi hissetmektedir.

Konu arkadaşlara geldiğinde ise gençlerin yalnızca %39’u ve yetişkinlerin yalnızca %42si nerede olduklarından arkadaşları haberdar olduğunda kendilerini güvende hissettiklerini belirtmiştir.

Kendi güvenliği için konumlarını paylaşan insanlar son dönemde giderek artmaktadır. Aynı araştırma yetişkinlerin %41’inin konum paylaşımında 5 yıl öncesine göre daha istekli olduğunu göstermektedir.

Konum paylaşımı konusunda diğer etkin faktörlerden biri de akıllı telefon kullanımının ve dolayısı ile telefonundan internete bağlanan kişilerin sayısının artmasıdır. Pew Internet Project Research’e göre Amerikalıların %56sı bir akıllı telefona sahiptir.

Teknolojideki gelişmeler konum paylaşımını giderek daha kolay bir hale getirmiştir. Geçmiş yıllarda konum paylaşım uygulamaları en çok batarya tüketen uygulamalarken akıllı telefonların işlemci ve bataryalarının gücünün arttırılmasıyla günümüzde bu durum bir problem olmaktan çıkmıştır.

Yapılan araştırma aynı zamanda başka bir trende de dikkat çekmektedir: Konum paylaşım uygulamaları sayesinde “Nerdesin?” sorusuyla bizi karşı karşıya bırakan huzursuz edici telefon aramalarında ve mesajlarda büyük ölçüde düşüş görülmektedir.

 

Kaynak:

Safety may be driving the increased use of location-based apps

 

The post Konum Paylaşım Uygulamalarındaki Artışın Sebebi: Güvenlik appeared first on Etohum.

22 Ocak 2014 Çarşamba

Apple’ı Diğer Şirketlerden Daha Zengin Yapan Nedir?

1997’de Apple’ın her yıl düzenli olarak Silikon Vadisi’nde düzenlediği geliştirici konferansı sırasında katılımcılardan bir tanesi Steve Jobs’a Apple’ın aldığı teknoloji kararları konusunda alaycı bir soru sorar. Jobs bu soruya agresif bir cevap vermek yerine Apple’ın işe başlarken, ürün tasarlarken ve diğer tüm kararlarını alırken referans aldığı ilk prensibini hatırlatır: Kullanıcı Deneyimi!

Jobs, Apple’da kararların tamamen kullanıcıların ilgisini çekebilecek deneyimleri tasarlamakla başladığı üzerine konuşur. Ve bu sırada bu deneyimlerin teknik olarak nasıl gerçekleştirilebileceği ile hiç ilgilenmediklerinden bahseder.

Kullandıkları teknolojiler hakkında çok da bilgili olmadığını da açıkça göstermekten çekinmeyen Jobs, mühendisleriyle aldıkları kararların hiçbir zaman teknolojiyle başlamadığını ve ilk aşamada tamamen kullanıcı deneyimine odaklandıklarını söyler. Başlangıç noktaları hep kullanıcıların yaşadığı problemler ve bu problemleri yılda 8-9 milyar dolar kazandıracak ürünler haline dönüştürmek olduğundan bahseder: Kullanıcıların acı çektikleri noktaları çok iyi anlamak ve kullanıcıların satın almayı isteyecekleri kadar kullanışlı çözümleri keşfetmek…

Apple’ın pazar payı çoğunluk olmaktan uzak olsa da şirketin sahip olduğu nakit miktarı dünyadaki tüm diğer şirketlerden çok daha fazladır. Peki pazar payını domine etmemesine rağmen kendisinden çok daha fazla müşteriye sahip rakiplere göre nasıl çok daha karlı bir şirket olunabilir?

Çözüm ortadadır : İnsanlar, sorunlarını daha iyi çözen ürünlere daha çok ödemeye istekliler.

Steve Jobs`in konuşmasına buradan ulaşabilirsiniz.

 

Kaynak:

Why Apple is wealthier than any other company in the world

The post Apple’ı Diğer Şirketlerden Daha Zengin Yapan Nedir? appeared first on Etohum.

21 Ocak 2014 Salı

Liderlerin Daha Sık Kullanması Gereken 6 Şaşırtıcı İfade

“İleri!”, “Daha hızlı!”, “Sonuçlar!”, “Vizyon!”, “Tutku!”, “İnovatif olmak!” güçlü liderlik ifadelerinden sadece birkaçıdır.

Etkili liderler, repertuarlarında yukarıdaki güçlü ifadelerin yanında başka ifadelerin de olması gerektiğinin farkındadırlar. Ve bu farklı ifadelerin yukardakilere benzeyenlerden farklı bir etki bıraktığının bilincinde olarak bunları kullanmaktadırlar.

Liderlerin gerekli noktalarda hedeflere ulaşmak ve organizasyonlarını başarılı kılmak için yukarıdaki güçlü kelimelerden faydalanmaları gerekir.

Bunun yanında sağlıklı bir organizasyonu diğer bir deyişle sağlıklı insanların bulunduğu bir organizasyonu yönetiyorsanız aşağıdaki ifadeleri de daha sık kullanmalısınız

1.     “Özür dilerim”

Bazen liderler yanlış yapabilir. Bu durumlarda çalışanlarının karşısına çıkıp rahatça özür dileyebilmeleri etkili bir karakterin göstergesidir.

2.     “Düşünün”

Etkili liderler, çalışanlarının en önemli yetenekleri olan zihinlerini daha çok işin içine katmalarını sağlar.

3.     “Dinlenin”

Zaman zaman insanların performanslarının arttırmanın en iyi yolu onlara dinlenmeleri için şans vermektir.

 4.    “Yardım edin”

Sağlıklı organizasyonlarda liderler çalışma arkadaşlarından çok rahat bir şekilde yardım isteyebilmeli ve aynı hızlı şekilde onlara yardım edebilmelidir.

 5.   “Yeterli”

Bazen takım arkadaşlarınız proje ile ilgili hâlihazırda yapılanların yeterli olduğunu hatırlatmanız boşa zorlanmalarını önleyebilir.

 6.   “Kapım her zaman açık”

Takım arkadaşlarınız gerekli olduğu durumlarda sizinle rahatlıkla görüşebileceklerini bilmeleri birçok problemi daha verimli çözmenize yardımcı olur.

 

Kaynak:

6 Surprising Words Leaders Should Say More Often

 

 

The post Liderlerin Daha Sık Kullanması Gereken 6 Şaşırtıcı İfade appeared first on Etohum.

18 Ocak 2014 Cumartesi

ABD’de 2013’ün en saygı duyulan markası: Amazon

 YouGov marka indeksinin 1 milyondan fazla kişiyle yaptığı görüşmeler sonucunda Amazon 2013’te Amerika’da en çok saygı duyulan marka olarak belirlendi ve hiçbir teknoloji firması bu sonucun yakınına ulaşamadı.

2012’de 10uncu, 2011’de 4üncü olan Google ise bu sene sıralamaya giremedi. NSA ile özel bilgilerin paylaşıldığı dedikodularının Google’ın sıralamaya girememesinde çok büyük etkisinin olduğu düşünülüyormuş. Amazon bu skandal sırasında adı geçen şirketlerden biri değil.

Araştırma 18 yaşının üstündeki 1,2 milyondan fazla kişi ile görüşmenin sonucunda ortaya çıkarılmış ve puanlama şu soruya verilen cevaba göre yapılmış:

“İlgili marka hakkında geçtiğimiz iki hafta içerisinde reklam, haber ya da birilerinin aracılığıyla duyduğunuz şeyler negatif mi yoksa pozitif miydi?”

Alınan sonuçlara göre ABD’de 2013’ün en saygı duyulan markaları sıralaması şu şekildedir:

1. Amazon (31)2. Ford (30)3. Subway (29)4. History Channel (26)5. Lowe’s (26)6. YouTube (25)7. Walgreen’s (25)8. V8 (25)9. Cheerios (24)10. Kindle (24)

Geçtiğimiz 2 yıl boyunca zirvede olan Subway yerini bu sene yerini Amazon’a kaptırmıştır.

Dünyanın en müşteri odaklı şirketi olma vizyonuyla yola çıkan Jeff Bezos bu amacına en azından Amerika Birleşik Devletleri’nde şu ana kadar ulaşmış görünüyor.

 

Kaynak:

Amazon Was The Best Perceived Brand Of 2013, And No Other Tech Company Even Came Close

The post ABD’de 2013’ün en saygı duyulan markası: Amazon appeared first on Etohum.

16 Ocak 2014 Perşembe

Bilgisayar Programlama Çocuk Oyuncağı

‘Bilgisayar Programlama Çocuk Oyuncağı’ etkinliği, Türkiye Bilişim Derneği çatısı altında bulunan ‘Çocuk ve Bilişim’ uzmanlık grubu ve ‘TBD Genç’ tarafından organize edilmektedir.

“Bilgisayar Programlama Çocuk Oyuncağı” projesinin amacı, genellikle bilişim teknolojilerinin tüketim boyutuna odaklanan toplumumuzda yetişmekte olan çocuklarımızın BT araçlarının aynı zamanda bir üretim ve değer yaratma aracı olduğu algısına ve farkındalığına erken yaşlarda sahip olmalarını sağlamaktır. Günlük olarak kullandığı web sitelerini ve bilgisayar oyunlarını kendisinin de geliştirebileceğinin farkına varması için projeye katılan her çocuğun küçük bir program yazarak bilgisayara emir verebildiğini görmesi ve internette çalışan en az bir web sayfasını oluşturması hedeflenmektedir.

Geçtiğimiz Aralık ayında Amerika’da Bilgisayar Bilimleri Eğitim Haftası düzenlenmiştir. Bu haftada bilgisayar bilimlerinin ne kadar önemli olduğunu Başkan Obama şu sözleriyle vurgulamıştır: “Eğer Amerika’nın ileri teknolojide lider kalmasını istiyorsak, siz genç Amerikalıların teknolojide uzmanlaşmasına ihtiyacımız var. Sadece yeni video oyunları almakla yetinmeyin, bir oyun yapın. Yalnızca son uygulamaları telefonunuza indirmekle yetinmeyin, tasarlanmasına yardımcı olun. Telefonunuzla sadece oyun oynamayın, programlayın. Kimse bir bilgisayar uzmanı olarak doğmadı, fakat biraz daha fazla çalışmayla, biraz matematik ve bilimle herkes bir bilgisayar uzmanı olabilir.”

Bilgisayar yazılımı yazabilmek – kodlamak – önemli bir beceridir. Bu durum insanları teknoloji tüketicilerinden, teknoloji üreticilerine dönüştürür. Kodlamayı anlamak insanların karşılaşılan problemler karşısında yeni stratejiler geliştirmesine, bilgisayarın gücünün bu çözümlere daha geniş bir öngörü katmasına yardımcı olur. Bilim adamları, moda tasarımcıları, doktorlar, gazeteciler, avukatlar, müzisyenler, öğrenciler kısacası herkes programlamanın nasıl kullanılacağını öğrenerek büyük fayda sağlayabilirler.

Ülkemizde de 2013 TÜİK rakamlarına göre 16-74 yaş aralığında bilgisayar ve internet kullanım rakamları sırasıyla %49,9 ve %48,9’dur. İnsanların evlerine hızlı internet ile bilgisayar ve türevi cihazları satın alma oranı hızla artmaktadır.

Evlere giren hızlı internet ve bilişim cihazları sayesinde çocuklarımızın da bilişim cihazlarını kullanma oranı gün geçtikçe artmaktadır. Yine TÜİK verilerine göre 6-15 yaş arası çocuklarda bilgisayar kullanma yaşı ortalama 8 iken 6-10 yaş grubunda ortalama bilgisayara kullanmaya başlama yaşı 6’dır. 11-15 yaş grubunda ise 10’dur. Aynı araştırmaya göre 6-15 yaş arasındaki çocuklarımızın yaklaşık %45,6’sı hemen hemen her gün internet kullanmaktadırlar. Çocukların ağırlıklı olarak ödev yapmak, oyun oynamak ve sosyal medya ortamlarına katılmak için interneti kullandığı görülmektedir.

Diğer yandan, son yıllarda eğitimcilerin ve anne-babaların bilgisayar ve internete karşı olumsuz bir algı geliştirmeye başladıkları gözlemlenmektedir. Çeşitli devlet kurumlarının da desteğiyle artan sayıda konferans ve etkinlikler kapsamında çocukların bilişim ve internetten korunmasına yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Bu tür konferans ve etkinliklerin oluşturduğu “iklim” anne-babaların kaygılarını artırmakta ve ebeveynler ya bilgisayar/internet satın almayı geciktirmekteler veya var olan cihazların çocukları tarafından kullanımına kısıtlamalar getirmektedirler.

Bilişim teknolojilerinin gayrı safi milli hasılaları üzerinde doğrudan veya dolaylı önemli etkisi olan ülkeler değil yasak getirmek bireylerin bilişimle iş yapabilme farkındalığı ve becerisi kazanma sürecini mümkün olduğunca erken yıllara çekmektedir. Diğer sektörlere getirdiği dinamizm görmezden gelinse bile, bilişim sektörü ABD gayrı safi milli hasılasına yıllık %7 gibi (1 trilyon dolar) gibi bir katkı sağlamaktadır.

Özellikle Amerika’da ilkokuldan başlayarak yeni nesillerin bilgisayar ve internet teknolojileri ile erken yaşlardan itibaren üretim yapabileceklerin farkına varmalarını sağlamak adına birçok etkinlik düzenlenmektedir. Bu farkındalığın sağlanması ülkelerin gelişimleri ve ekonomileri için oldukça önemlidir. Ülkemizde farkındalığın oluşturulması için Türkiye Bilişim Derneği tarafından 2014 yılının Mayıs ayında bir hafta sürecek “Bilgisayar Programlama Çocuk Oyuncağı” adlı bir etkinlik düzenlenmektedir. Bu etkinlik ile ilkokul 1. sınıf dışında ilkokul, ortaokul ve lise öğrencisi en az 100.000 çocuğun ilk bilgisayar programlarını yazması ve web sitelerini tasarlamaları hedeflenmektedir.

Etkinlik hakkında detaylı bilgi için Programlama Çocuk Oyuncağı adresini ziyaret edebilirsiniz.

 

Kaynaklar:

http://programlamacocukoyuncagi.org

http://csedweek.org/

Obama Helps Kick Off Computer Science Education Week

 

 

The post Bilgisayar Programlama Çocuk Oyuncağı appeared first on Etohum.

15 Ocak 2014 Çarşamba

Google Neden 3.2 Milyar Dolara Nest’i Satın Aldı?

Google geçtiğimiz gün tam 3.2 Milyar dolar karşılığında internete bağlı termostat ve duman detektörü yapan Nest adlı bir girişimi satın aldığını duyurdu.

Bu satın almanın arkasında gizli bir bilinmeyen olduğunu düşünmek çok kolay. Google evinizin hangi odasında olduğunuzu bilirse size çok daha doğru reklamlar gösterebilir! (Bu büyük ihtimalle olmayacak çünkü Nest’in kullanım sözleşmesinde bu bilginin hiçbir üçüncü partiyle paylaşılamayacağı maddesi yer almaktadır.)

İşin gerçeği bu satın almanın arkasında çok daha basit bir neden yatmaktadır. Nest’in üzerine çalıştığı teknoloji tam anlamıyla CEO Larry Page’in Google için ortaya koyduğu vizyon ile bire bir örtüşmektedir.

Kısaca Nest, çok büyük kitlelerin sahip olduğu karmaşık problemlere karmaşık teknolojiler kullanarak basit çözümler üretmek üzerine çalışmaktadır. Örneğin Nest teknolojileri ile evinizin havasını istediğiniz derecede tutarken enerji tasarrufu yapabilirsiniz.

Page, 2011 sonbaharında bu vizyonu ortaya koyduktan hemen sonra tekrar CEO luğa getirilmişti.

Google müşterileri ve paydaşlarının katıldığı bir konferansta, Page şirketin vizyonu için şunları şöylemişti:

“İnsanların diş fırçaları gibi günde en az iki kere kullanacakları inanılmaz faydalı, güzel, kolay kullanılabilir, hizmetler ve teknolojiler geliştirmek Google’ın vizyonudur. İnsanların günde en az iki kere kullandıkları pek fazla şey olmadığını da göz önünde bulundurmalıyız.”

Şunu da sözlerine eklemişti: “Bu tarz şeyleri ortaya koymak sanıldığından çok daha zordur.”

Nest; internete bağlı termostat, duman detektörü ve diğer ev araçlarında bu vizyonu başarmıştır.

Larry Page’in vizyonunda Google bir arama motoru şirketi değildir. Reklam şirketi de değildir. İnanılmaz büyüklükteki nakit parasını ve derin teknolojik uzmanlığını milyarlarca insanın kullanacağı ürünler geliştirmek için kullanan bir şirkettir. Google’ın yatırım yaptığı alanları düşünecek olursak bu vizyonu gerçekleştirmek için nasıl çalıştığını görmüş oluruz: akıllı telefonlar, sürücüye ihtiyaç duymayan araçlar ve son olarak Nest ile birlikte ev işlerinizi halleden robotlar…

 

Kaynak

Here’s The ‘Twice-A-Day’ Reason Google Paid $3.2 Billion For Nest

Here’s What The $3.2 Billion Nest Thermostat Actually Does

The post Google Neden 3.2 Milyar Dolara Nest’i Satın Aldı? appeared first on Etohum.