28 Nisan 2014 Pazartesi

“Girişimci bir olimpiyat sporcusudur”

Girişim Fabrikası Direktörüİhsan Elgin

Girişimcinin iş kurmadaki temel motivasyonu, şirketini hızlıca satarak zengin olmak veya birilerini yönetmek için kral olmak değildir. Esas hedef, insanların ihtiyacına çözüm geliştirmek ve hayata anlam katmak olmalıdır.

Zaman, emek ve finansal açılardan zorlayıcı olan bu yolculuk, tek kişilik gösteri ile değil ortak bir hayale ve birbirlerine inanan A kalite takım ile başarılabilir. Bu A takımını kurabilmek için ise şirketimizi paylaşmayı göze almalıyız. Diğer önemli nokta büyük bir pazarı hedeflemediğimiz sürece aradığımız ekonomik etkiyi yakalamamız mümkün değildir. Büyüklüğü doğru ölçümleyebilmek için “Kaç kişinin bu problemi var? Bunlardan kaç adedi bu problemi çözmeye istekli? Kaç adedi satın alabilecek ekonomik güce ve kullanabilecek yeteneğe sahip?” sorularını cevaplamalı ve hedef kitlemizin kim olduğundan emin olmalıyız.

Kritik nokta; sorularımızı cevaplamak için gereken görüşmeleri tanıdıklarımız ile değil, tanımadığımız gerçek müşteri adayları ile yapmalıyız. Hayvanat bahçesine değil ormana gitmeliyiz!

Unutmamamız gereken, iş fikrimizin tahminlerden oluşan bir hipotez olduğudur. İşimizi kurmadan önce tahminlerimizi doğruladığımız takdirde girişimimiz bir kumar oyununa dönmeyecektir.

Son olarak tecrübeli kişilerden oluşan bir danışma kurulu kurmak zaman, para kaybetmemizi engelleyecek ve girişimimizin daha hızlı başarılı olmasını sağlayacaktır.

Girişimci, durumunu objektif olarak devamlı kontrol eden, kendi ve ekibi için gerekli motivasyonu yaratabilen bir olimpiyat sporcusudur.

Bu maratona katılmanız dileği ile…

The post “Girişimci bir olimpiyat sporcusudur” appeared first on Etohum.

26 Nisan 2014 Cumartesi

Beyninizi Daha İyi Odaklanması İçin Nasıl Eğitebilirsiniz?

Girişimci olarak gündeminizde sürekli birçok konu yer alır. Çalışanlarınızdan, müşterilerinizden sürekli gelen istekler, e-postalar ya da telefonlar yüzünden odaklanmanız zor olabilir. Etrafınızdaki sesi kısarak ve beyninizin limitlerini öğrenerek odaklanmanızı geliştirebilir, üretkenliğinizi arttırabilirsiniz.

Beyinlerimiz dikkat dağıtıcı etmenlere oldukça iyi uyum sağlamaktadır bu yüzden günümüzün dijital dünyası özellikle odaklanmayı güç hale getirmektedir. NeuroLeadership Institute’un kurucusu ve Your Brain at Work kitabının yazarı David Rock dikkatin dağılmasının ortamdaki bir şeylerin değişmesine işaret ettiğini ve beynimizde “Dikkatini bu değişime yönlendir, tehlikeli olabilir” alarmını tetiklediğini belirtmektedir. Beynin tepkileri otomatiktir ve sanal olarak durdurulamaz.

Rock’a göre çok işi bir arada yapmak önemli bir yetenektir fakat aynı zamanda bir dezavantajı bulunmaktadır: “Aynı anda birden fazla iş yapmak zekâmızın azalmasına ve tam olarak IQ’muzun düşmesine sebep olur. Hatalar yapar, ipuçlarını kaçırır, kelimeleri yanlış heceleriz. Daha da kötüsü dikkat dağınıklığı kendimizi iyi hissettirir. Aynı anda birden fazla iş yaptığımızda beynimizin ödül mekanizması aktifleşir ve duygusal olarak kendimizi daha iyi hissederiz.”

Asıl hedef belli bir işe sürekli odaklanmak değildir, her gün belirli aralıklarla dikkat dağıtıcı etmenlerden kaçınmaktır. Rock günden 20 dakika derin odaklanmanın hayatımızda dönüştürücü bir etkisi olacağını ifade etmektedir.

Daha fazla odaklanabilmek ve üretken olabilmek için aşağıdaki 3 püf noktayı kullanabilirsiniz.

1.       Güne yaratıcı işleri yapmakla başlayın

Tipik olarak düşünce ve odaklanma gerektirmeyen işleri ilk önce gerçekleştirir, zorlu görevleri ilerleyen vakitlere erteleriz. Bu durum enerjinizi emer ve odaklanma gücünüzü azaltır. İşinize 1 saat ayırma vaktiniz geldiğinde başlangıçta sahip olduğunuz kapasitenin çok daha azıyla çalışırsınız. Aldığımız her karar beynin yorulmasına sebep olur.

Etkin bir odaklanma için sıralamayı tersine çevirmek gerekir. Sabah ilk olarak yaratıcılık ve konsantrasyon gerektiren işlere odaklanın, e-postalarınızı temizlemek ya da toplantı ayarlamak gibi kolay işlerinizi günün ilerleyen vakitlerine erteleyin.

2.       Zamanınızı dikkatli bir şekilde bölüştürün

Binlerce kişiyle yapılan çalışmaya göre bir insan bir haftalık periyotta ortalama olarak yalnızca 6 saatini gerçekten odaklanarak geçirmektedir. Eğer bir işi hakkıyla yapmak istiyorsanız o işi bu zaman dilimlerinde gerçekleştirmelisiniz. Çoğu insan bir işe en iyi günün ilk saatlerinde ya da gecenin geç saatlerinde dikkatini verebilmektedir. Rock’un çalışmasına göre insanların %90’ı en iyi düşünme dilimini ofis dışındayken yakalamaktadır. En iyi ne zaman ve nerede odaklandığınızı keşfedin ve tamamlamanız gereken işleri dikkatli bir şekilde bu zaman dilimlerine bölüştürün.

3.       Beyninizi herhangi bir kasınız gibi geliştirin

Birden fazla işi aynı anda yapmak beyninizin kolayca uyum sağlayabileceği bir normdur. Dikkat dağıtıcı etmenler karşısında odaklanma yeteneğinizi kaybetmek bir alışkanlık haline gelebilir. Beyinlerimizi odaklanmama üzerine eğittik. Bu yüzden tüm dikkat dağıtıcı etmenleri kapatarak dikkatinizi yalnızca tek bir işe vermenin uygulamasını yapın. Küçük adımlarla işe başlayın. Günde 5 dakika konsantrasyon ile başlayabilirsiniz. Eğer zihninizi konudan konuya atlarken bulursanız yalnızca önünüzdeki işe geri dönün. Odaklanmayı fit olmak için çalıştırmanız gereken bir kas gibi düşünün.

Kaynak:

How to Train Your Brain to Stay Focused

The post Beyninizi Daha İyi Odaklanması İçin Nasıl Eğitebilirsiniz? appeared first on Etohum.

25 Nisan 2014 Cuma

Yelp Nasıl Büyüdü? – 3/3

Yelp’in büyüme hikayesinin birinci kısmına buradan ulaşabilirsiniz.

Ne zaman döneceklerini biliyorlardı

Yelp yalnızca eski bir servisi yeni ve daha eğlenceli bir şekilde sunmuyordu. Şirketin başarısıyla bütünleşen bir diğer özelliği, kullanıcılarının ne istemediklerini anlaması ve istenmeyen özellikten geri dönülmesinin önemini bilmesiydi.

Sitenin ilk versiyonu 2004 Ekim ayında geldi. Bu versiyon kullanıcıların arkadaşlarından mekan önerisi istemesini cesaretlendiriyordu. İnsanlar gerçek kişilerden öneri ve değerlendirme alma fikrinden hoşlansa da Stoppelman, birinden öneri isteme mekanizmasının zor ve istenmeyen bir duruma dönüştüğünü ve gerçekten öneriye ihtiyacı olan birinin istediğini alamadığını fark ettiklerini belirtmiştir. Sonuçta hastaysanız birinden doktor değerlendirmesi almak için ne kadar bekleyebilirsiniz?

Birilerinden öneri istemek hoş karşılanmazken sitede yeri zorla bulunan “Değerlendirme Yaz” özelliği kullanıcılar tarafından giderek daha da popüler olmaktaydı. Stoppelman insanların bu özelliğe bağlandığını ve verilere bakıldığında insanların kendi görüşlerini yazmak istediklerini anlamanın şirket için kaçınılmaz olduğunu belirtmiştir.

Bu yüzden siteyi kişilerin kendi değerlendirmelerini paylaşabilecekleri yöne çevirerek 2005 yılında Yelp’i yeni versiyonu ile yeniden piyasaya sürdüler. Stoppelman geceden gündüze yapılan bu değişikliğe kullanıcıların kolayca adapte olduğunu ve yerel işletmeler hakkında değerlendirmelerini paylaşmaya başladıklarını söylemiştir.

Yelp’in önce başarısızlığa uğrayıp sonra değiştirdiği bir diğer özellik ise içerik için para ödeme hareketi olmuştur. Şirketin erken dönemlerinde piyasadaki benzer rakipleri InsiderPages ve Judysbook‘un yaptığı gibi Yelp de San Francisco civarındaki kullanıcılara değerlendirme yazmaları için 5 dolarlık Starbucks ya da benzin indirimi gibi teklifler sunmuş. Fakat kısa sürede içeriklerin kalitesi düşmeye başlamış ve Yelp kullanıcıları bu siteden uzaklaşmaya başlamış. Bunun üzerine şirket hiçbir koşulda ve hiçbir yerde kullanıcılara doğrudan ödeme yapmamaya karar vermiş ve kaliteli değerlendirmelerin artışı için sosyal aktivitelerin arttırılmasına odaklanmış.

Bugünkü büyümesinde katkıda bulunan unsurlar

İyi bir işletme için Yelp iyidir

Reddedilemeyecek bir gerçek var ki Yelp, büyük zincirlerle reklam konusunda mücadele edemeyecek yerel dükkânları mutlu müşterilerin değerlendirmeleriyle geliştirerek daha kolay bulunur hale getirmiştir. Yelp’le bir güven mekanizması oluşturulmuştur. Müşteriler kendi kararlarını işletmelerden daha iyi bir şekilde yönetebilir, yerel işletmeler de büyük işletmelerle yarışabilir hale gelmiştir.

Yelp Blog’da paylaşılan UC Berkeley’den Michael Anderson ve Jeremy Magruder’in raporuna göre derecelendirmelerde ekstra yarım yıldız bir restoranın satış sıklığını %19 oranında arttırmaktadır. Yine aynı blogda paylaşılan Harvard Business School’dan Michael Luca’nın raporuna göre Yelp’te işletmenin değerini bir yıldız arttırmak gelirleri %5 ila %9 oranında arttırmaya eşdeğerdir.

Böylece Yelp’in popülaritesi arttıkça yerel rehber olarak otoritesi de artmıştır. İyi bir işletme ile yüksek Yelp skoru arasında pozitif bir ilişki kurulmuş, bu da restoranların daha fazla pozitif değerlendirme alabilmek ve müşteri bağlılığını tetikleyebilmek için Yelp’ten aktif olarak promosyonlar yapmasını sağlamıştır.

Eğer bir restoran ya da kuruluş Yelp’te seviliyorsa, işletme bu gerçeği duyurmak için çaba sarf etmektedir. İşletmelerin camlarında “Yelp’te insanlar bizi seviyor” çıkartmaları yaygın olarak kullanılmaya başlanmış, pazarlamada pozitif bir döngü oluşmuş ve sitenin farkındalığı iyice artmıştır.

Tabi ki işin diğer tarafından bakılırsa negatif değerlendirmeler bir işletmenin gidişatında pozitif değerlendirmeler gibi oldukça büyük bir etki oluşturabilmektedir. Bu yüzden Yelp’e bazı işletmeler adaletsiz değerlendirmeler sebebiyle eleştiride bulunmuştur. 2008 yılında şirket, işletme sahiplerinin değerlendirme yapan kişilerle iletişimini sağlayabilecekleri bir yol duyurmuştur. Buna rağmen eğer kullanıcılar işletmelere yanıt vermiyorsa, işletme sahiplerinin değerlendirme yapanlarla tekrar iletişime geçemeyeceği şekilde bir düzenleme yapılmıştır.

Şirketin erken dönemlerinde Yelp kullanıcıları birinci sıraya koymuştur. Şirket kurucularından Stoppelman bu durumu şu şekilde ifade etmektedir “Biz Yelp topluluğunu birinci sıraya, tüketicileri ikinci sıraya, işletmeleri de üçüncü sıraya koyduk.”

SEO

Yelp tutarlı bir biçimde arama motoru optimizasyonunu öncelik haline getirmiştir. Şirket 2005-2007 yılları arasında hem Moz’dan hem de Distilled’ten danışmanlık almıştır. Yeni başlayanlar için, Yelp bir dünya yüksek kaliteli değerlendirmeye, geniş çaplı kullanıcı profillerine ve Google’da indekslenebilecek bir dizi taze içeriğe sahiptir.

Yelp’in sayfaları SEO için iyi bir şekilde yapılandırılmıştır. Yelp’in temel içeriği yayınladıkları yerel bloglardan, şehir sayfalarından, kullanıcılar tarafından oluşturulmuş listelerden ve kullanıcıların arama motorundan ulaşabilmesi için sağlanan diğer tüm içeriklerden oluşmaktadır.

Youtube ve SlideShare’in gömülebilir özellikte olması güçlü bir trafik arttırıcısıdır ve Yelp de bunlara benzer şekilde gömülebilir değerlendirme araçları geliştirmiştir. İşletmeler kendi web sitelerine Yelp skorlarını gösteren bu araçları eklemiş, böylece Yelp’e pek çok bağlantı linki oluşmasını sağlamıştır. Bu bağlantılar Yelp’in kazancını ikiye katlamıştır.

Mobil patlaması

Akıllı telefonların kullanımının artışı Yelp’in kullanımının artışını etkilemiştir. Nitekim şirket 2012 Kasım ayında siteye gelen trafiğin %45’inin mobil araçlardan geldiğini açıklamıştır. Bu haberi takiben 2013 Haziran ayında Yelp’in mobil kullanıcı sayısı 1,4 milyona ulaşmıştır.

Yelp ilk mobil uygulamasını iPhone için 2008 yılında yayınlamıştır. O günden bu yana mobil Yelp kullanıcıları yerel işletmelerle ilgili bulmak istedikleri her şey için bu uygulamayı kullanmaya başlamıştır. Özellikle rezervasyon ya da randevu almak için kullanılan civardaki işletmelerin gösterilme özelliği uygulamanın kullanım oranını oldukça arttırmıştır.

Pek çok işletme Yelp’ten check-in yapan kullanıcılara promosyon kodu önermektedir. Yelp mobil tarafa yatırım yapmaya devam etmektedir.

Reklam Gelirleri

Mobil uygulamanın patlaması yalnızca kullanıcı bağlılığını arttırmamış aynı zamanda reklam gelirlerine de olumlu bir şekilde yansımıştır. Geçtiğimiz çeyrekte mobil platformlardan yerel işletmelerin verdiği reklamların toplam geliri %40 artış göstermiştir. Mobil reklam gelirleri bir önceki çeyrekte %25 artmıştı.

Ek olarak Yelp’te Groupon’dakine benzer olarak kullanıcılara bir kadeh şarap ya da 5 dolarlık indirim çeki gibi günlük fırsatlar sunulmaktadır.

 

Kaynak:

Yelp’s Five-Star Growth Engine

The post Yelp Nasıl Büyüdü? – 3/3 appeared first on Etohum.

24 Nisan 2014 Perşembe

60 Saniyede Internet’te Neler Olabilir?

Sıradan bir klavye kullanan 60 saniyede 80 kelime yazabilirken, Wright kardeşler tarihe geçen ilk uçuşlarını 5 kez tekrarlayabilirler. YouTube kullanıcıları ise bu sürede 72 saatlik bir upload gerçekleştirebilir.

Sosyal medyanın bize Internet’i kimi zaman, insanların birbirleriyle iyi geçindiği (seçim ve maç dışı zamanlarda) küçük bir dünya olarak hissettirdiği doğru. Ancak iş pek de böyle değil. Internet’te 60 saniye içerisinde gerçekleşenler Internet’ın geldiği noktayı gözler önüne seriyor.

Domo’nun yaptığı çalışmaya göre 1 dakikalık süre içerisinde 204 Milyon mail gönderilirken, Amazon 83.000 Dolarlık bir satış yapıyor. Apple kullanıcıları 48.000 uygulama indirirken Twitter kullanıcıları ise 277.000 Tweet atıyor. Facebook’ta paylaşılan içerik ise tam 2.46 Milyon.

 

The post 60 Saniyede Internet’te Neler Olabilir? appeared first on Etohum.

23 Nisan 2014 Çarşamba

Yelp Nasıl Büyüdü? – 2/3

Yelp’in büyüme hikayesinin birinci kısmına buradan ulaşabilirsiniz.

“İyi” davranmaya teşvik ettiler

Yerel işletmeler de işletmelerinin yapılan değerlendirmelerle tanınmasından hoşlandılar. İşletme sahipleri de isimlerinin göründüğü alana emek vererek geniş kapsamlı değerlendirmeler yazmaya başladı. Yelp de bu durumu bir kaldıraç gibi kullanarak bir işletme hakkında diğer kullanıcılara yararlı, eğlenceli ya da havalı ilk değerlendirmeyi yapan kullanıcılara ayrıca önem verdi. En çok Yelp kullanan kullanıcılar “Elit” unvanı ile ödüllendirilmektedir.

Zhongmin Wang ‘in raporundan yansıyan rakamlara göre CitySearch’ün kullanıcılarının yalnızca %4,8’i, Yahoo Local kullanıcılarının da yalnızca %11,1’i 6 ya da daha fazla değerlendirme ile bu platformlara katkıda bulunmuştur. Yelp kullanıcılarının %65,8’i 6 ya da daha fazla değerlendirme yapan kullanıcılardan oluşmaktadır. CitySearch’te kullanıcıların %71,2’si Yahoo Local’de ise %56,4’ü siteden yalnızca 1 değerlendirme yapmıştır. Yelp’te tek değerlendirme yapan kullanıcıların oranı %9,2’de kalmaktadır. Wang oranlardaki bu farkın ödül mekanizmasından kaynaklandığını şu şekilde açıklamaktadır:

“Çok sayıda kaliteli değerlendirme yapmak bir Yelp üyesini onun hakkında iyi, zeki, adaletli, bilgili ve hatta havalı yorumlarını yapan bir topluluğuna kavuşturabilir. Diğer üyeler tarafından bir Yelp üyesinin sosyal imajı o kişinin yaptığı değerlendirmeler, aldığı oylar ve iltifatlar ile ölçülmektedir. Daha çok Yelp değerlendirmesi yapan kişilerin daha fazla Yelp arkadaşı olmakta ve değerlendirme başına daha fazla oy ve övgü almaktadır.

Gerçekte de yapılan çalışma gösteriyor ki sitede yapılan değerlendirmelerin %44’ü Yelp Elitlerinin katkılarıyla gerçekleşmiştir.”

Şirket de Yelp Elit Takımını şu şekilde açıklamaktadır:

“Şirket olarak aktif bir şekilde Yelp kullanan ve hem online hem offline tarafta rol model olan kişileri fark ediyor ve ödüllendiriyoruz. Yelp’in elit kullanıcıları belirleme mekanizması iyi yazılmış değerlendirmeleri, mobil taraftaki güzel ipuçlarını, ayrıntılı kullanıcı profilini, aktif oyları, toplanan övgüleri ve diğer üyelerle olan ilişkileri temel almaktadır. Elit olan kullanıcılar Yelp profilinde parlak bir elit rozetiyle ön plana çıkarılmaktadır.”

6 yıllık Elit Yelp Kullanıcısı ve 900’den fazla değerlendirmesi olan Dave Kim Yelp Elit Takımını şu sözleri ile ifade etmektedir:

“Bay Area Yelp Elit’in aktif bir üyesiydim ve başlangıçtan itibaren oldukça iyi bir şekilde ödüllendirildik. Bu ödüllendirme parasal olarak değil derece ve tanıtım üzerinden gerçekleşti. Yelp, insanları ödüllendirmek için maddi olmayan fakat kullanıcıları neşelendiren farklı yollar bulmaktadır. Düzenli Yelp etkinlikleri, rezervasyonlarda sıklıkla öncelikli olmak hatta diğerlerinden bir saat önce yer bulmak, yalnızca Yelp Elit üyelerine özel ücretsiz yiyecek ve içecek servisinin yapıldığı etkinlikler düzenlenmektedir. “

Ek olarak Yelp’te topluluk yöneticileri görev almaktadır. Topluluk yöneticileri online ve gerçek dünyada yaşadıkları şehirlerde etkinlikler planlayarak, işletmeleri değerlendirerek, haber yazarak kullanıcıların bağlılığını arttırmak için çalışmaktadır. Yelp topluluk yöneticilerinin en önemli özelliklerinden birisi harika partiler düzenleyebilmeleri ve yalnızca elitler için özel etkinlikler gerçekleştirebilmeleridir.

Bu etkinlikler toplulukta elitlere karşı bir duyarlılık oluşmasında ve Yelp sadakatinin artmasında itici güç oluşturmaktadır. Şirket elitlerin değerlendirmelerinin önemini vurgulayarak bu bağlılığı güçlendirmiştir. Başlangıçta elit pozisyonuna ulaşmak zordu çünkü kullanıcıların hemen hemen aynı sayıda ve kalitede değerIendirmeleri vardı. Bu da elit olanlar ve elit durumuna ulaşmak isteyenlerin daha fazla kaliteli Yelp yorumları yazmalarını garantiledi.

Elitlerin kaliteli değerlendirmeler yazma isteği, topluluk yöneticilerinin teşviki ve desteği kombinasyonu Yelp’in kısa sürede değerlendirmelerin sayısı ve kalitesi açısından CitySearch’ü geride bırakmasını sağlamıştır.

İşe yerel olarak başladılar

Yelp de Uber gibi küçükten başlayarak şehir şehir büyüme avantajını kullanmıştır. 2005’te San Francisco için açılan Yelp ilk yıl yalnızca bu şehre odaklanmıştır. Stoppelman şirketin ilk yılını şu şekilde ifade etmiştir:

“Çok fazla paramız yoktu, yalnızca 1 milyon dolar tohum yatırımı almıştık. Pazarlamaya ve San Francisco için sitenin faydalı olmasına odaklandık. Bay Area’da başlayan ve şehir şehir büyüyen Craiglist’e bakarak bu tarz bir büyümenin doğru olacağına karar verdik.”

Yelp önce Bay Area’ya, ardından Los Angeles’a, Chicago ve New York’a açılmıştır. 2008’in başlarında Yelp’e hangi şehirlerde bir topluluk yöneticisi atayacağını belirlemekte yardımcı olacak kadar veri ve metrik oluşmuştu. Önceki kısımlarda da belirttiğimiz üzere topluluk yöneticileri yerel Yelp topluluğunun bağlılığını arttırmak için çalışmaktadır.

 Kullanıcıları ilk sıraya koydular

Yalnızca profesyonel değerlendirmelere yer veren CitySearch’ten farklı olarak Yelp normal normal kullanıcı değerlendirmeleriyle profesyonel değerlendirmeleri bir araya getirerek sınıf atlamıştır. Kullanıcıları işletmelerin önüne koyarak dost canlısı bir çevrenin teşvik edilmesine yardımcı olmuş ve kullanıcıları daha fazla değerlendirme yapmaları için cesaretlendirmiştir. Bunun da ötesinde işletmelerin negatif yorumları sayfanın arkalarına atmasına engel olmuştur.

Özellikle bu durum Yelp’ten reklam veren işletmelerle Yelp arasında bir mücadeleye yol açmıştır. Reklam satın alan şirketlerin çoğu negatif değerlendirmelerin kaldırılmasına yönelik baskı yapsa da Yelp bunu reddetmiştir.

Gerçek değerlendirmeleri sunmak kullanıcıların bağlılığını arttırmış ve Yelp’i diğer servislerden farklılaştırmıştır. Yelp böylece yerel işletmeler hakkında gerçek ve filtrelenmemiş bilgi sunan bir platform haline gelmiştir.

İnsanların istediği bir şeyi sundular

Göz ardı edilemeyecek şeylerden birisi de Yelp’in kullanıcılarına değerli bir hizmet sunduğu gerçeğidir. 2006’da yapılan bir vaka analizi Yelp kullanıcılarının yerel hazineleri keşfediyormuş gibi hissettiklerini göstermektedir:

“Yelp’i daha önce duymamıştım fakat bir şekilde bu deneyimim en muhteşem sushi restoranını buradan bulmamla sonuçlandı. Bulduğun sushi restoranı San Francisco Union Square’de “Sushi Zone” isimli ve sokakta güçlükle fark edilebilecek bir konumdaydı. Mekan 17.00’de açılıyor 22.00’de kapanıyordu ve önünde 17.00’den itibaren bir kuyruk oluşmaya başlıyordu. Sırada yanımda duran kişi bu mekan açılmadan önce yıllardır San Francisco’da yaşadığını söylemişti, oysa ben yalnızca 2 gündür buradaydım ve bu harikaydı. İlginç olan ise CitySearch’te Sushi Zone’un 17 değerlendirmesi bulunurken Yelp’te 77 değerlendirmesi vardı ve 5 üzerinden 4.5 ile derecelendirilmişti.”

Ek olarak Yelp, kullanıcılarına elitlik rozeti, partiler, profil rozetleri gibi toplulukla bağlantılı bir dizi eğlence sunmakta ve ürüne kalıcı bir bağlılık yaratmaktadır.

 

The post Yelp Nasıl Büyüdü? – 2/3 appeared first on Etohum.

22 Nisan 2014 Salı

Yaratıcılığı Arttırmak için 10 Yol

İş dünyası kimi zaman yeni düşünceleri geliştirmeye zaman bulamayacak kadar yoğun ve yorucu olabiliyor. Peki bunun önüne nasıl geçeriz ve nasıl bireysel yaratıcılığımızı arttırırız?

 

1. Öğle Yemeğinden Önce Toplantı Yapmayın

İnsanların en yaratıcı olduğu saatler sabah 9 ile öğle arasıdır. Bu değerli saatleri kendiniz için ayırın.

2. Yazın

Yazar olmanız ve iyi yazıyor olmanız da gerekmez. Duygularınızı ve deneyimlerinizi yazın. Bu kendinizle farklı bir bağ kurmak için güzel bir yol.

3. Bir Kursa Gidin

Daha önce hiç bilmediğiniz bir alanda alacağınız eğitim eğlenceli  olabilir. Özellikle sizi rahatlık bölgenizden çıkaracak bir kursu tercih edin. Mesela tiyatro…

4. Yemek Yapın

Zihninizi işlerden arındırmak ve yaratıcı zaman yaratmak adına yemek yapmak iyi bir yoldur. Bir yemek tarifi seçin ve doğru malzemeleri alın. Ortaya çıkan sonuç size başka şeyleri denemek için de güven aşılayacaktır.

5. Seyahat Edin

Fırsat buldukça seyahat edin. Aslında bunun için fırsat yaratın demek daha doğru.  Yeni yerler keşfedin.

6. Alarmınızı Kapayın

Yapay bir ses yardımı ile uyanmak insanın güne yorgun başlamasına neden olur. Uykunuzu almış bir şekilde kalkmanızı sağlayacak kadar erken uyuyun.

7. Spor Yapın

Bunun önemini vurgulamaya bile gerek yok. Enerjik bir vucüt ve berrak bir zihin için mukakkak spor yapın.

8. Gönüllü İşler Yapın

İşiniz ile ilgili olmayan gönüllü aktiviteler size hayattaki değerlerin farkına varmanızı sağlayan bir pencere açar.

9. Kitap Okuyun

Dergiler ve online makaleler de hiç okumamaktan iyidir ancak, bir kitap size zihninizi açacak bir hikaye anlatabilir.

10. Kalem ve Kağıt Kullanın

Hiçbir şey karalamaktan yazmaktan ve çizmekten daha yaratıcı değildir. Fikir geliştirirken biraz olsun bilgisayarınızdan uzaklaşın.

The post Yaratıcılığı Arttırmak için 10 Yol appeared first on Etohum.

21 Nisan 2014 Pazartesi

Facebook, Beğen Diyeni Cezalandıracak

Facebook, Haber Kaynağı paylaşımlarına yeni kurallar getiriyor. Buna göre beğeni ya da paylaşım isteyen hesaplar cezalandırılacak. Amaç, spam içerikleri azaltmak.

Facebook’ta kullanıcı sayısı ve geçirilen zaman arttıkça spam içerikleri paylaşmanın da birçok farklı yolu keşfediliyor. Bundan deneyimi olumsuz etkileyen şeyler olduğundan Facebook, yeni kurallar uygulamaya karar vermiş.

Facebook tarafından yapılan açıklamaya göre bu 3 içerik türünü uygulayan sayfa ve kişiler bundan böyle cezalandırılacak;

- Beğeni isteyen sayfalar

“Peygamberimizi seviyorsan beğen”, “Atatürk’ü seviyorsan paylaş” şeklinde sömürü gibi yollarla beğeni ve paylaşım isteyen gönderiler bundan böyle takip edilecek. Bu tarz içerikleri paylaşan kişiler ve sayfalar tespit edilecek ve gönderileri engellenmeye başlanacak. Facebook, hem metin bölümünde hem de görsel üzerindeki yazılarla beğeni ve paylaşım istenmesini takip edebiliyor.

- Birden fazla kez yapılan gönderiler

Facebook, popüler içeriklerin sıkça yeniden paylaşılmasını da istemiyor. Çok beğeni ya da paylaşım alan görsellerin tekrar tekrar yeniden Facebook’a yüklenmesine sınır getiriliyor. Facebook bu özelliği yayına almadan önce test etmeye başlamış ve spam içeriklerde %10 azalma olduğunu tespit etmiş.

- Yanlış link yönlendirmeleri

Gönderilerde paylaşılan linklere de kontrol geliyor. Bir gönderide “Fotoğraf galerime tıklayın” şeklinde paylaşım yapıp altına bambaşka bir sitenin linkini koymak da yasaklanıyor. Facebook’un bu kontrolü nasıl yapacağını bilemiyoruz. Ayrıca birçok kişi hesabına bulaşan virüsler sebebiyle bu tarz paylaşımları kendi hesabı üzerinden yapmış gibi görünüyor. Burada cezayı paylaşım kişi adına paylaşım yapan grup ya da sayfanın çekmesi gerekli.

Facebook, spam içeriklerin büyük bir çoğunluğunun sayfalardan geldiğini bu sebeple yeni değişikliklerin kişileri pek fazla etkilemeyeceğini dile getiriyor.

The post Facebook, Beğen Diyeni Cezalandıracak appeared first on Etohum.