Steve Blank, Lean Startup hareketini başlatan kişi olarak Silikon Vadisi’nde çok farklı bir üne sahip. Dolayısıyla ilk kez Türkiye’ye geliyor olması da girişimcilik ekosistemi için oldukça önemliydi. Blank’in konuşması esnasında salon tıklım tıklım doluydu.
Steve Blank sahneye Prof. Erhan Erkut ile birlikte çıktı ve onun sorularını yanıtladı.
Erhan Erkut’un ilk sorusu MBA eğitimlerinin problemleri üzerineydi.
Günümüzde iş dünyasında çok geçerli bir diploma sağlayan MBA programları bazı kişilere göre girişimcilere de hitap ediyor. Ancak Steve Blank, Erkut’un görüşünü doğruladı ve MBA eğitimlerinin girişimciler için pek de geçerli olmadığını dile getirdi. Blank’a göre MBA eğitimleri kişilere bir şirketi yönetme konusunda geliştiriyor. Ancak girişimler büyük bir şirket gibi oturmuş bir iş modeline sahip değil. Dolayısıyla MBA eğitimi görmüş kişiler, girişimlerin arayış içindeki yapısı konusunda başlarda öğrendiklerini uygulamakta zorlanıyor. İşte Lean Startup hareketinin ortaya çıkmasını sağlayan da aradaki bu boşluk.
Erkut’un ikinci sorusu ise girişimcilerin karşılaştığı riskler ve bunlarla nasıl başa çıkmaları gerektiği üzerineydi.
Steve Blank girişimciliğin bir tutku ve inanç işi olduğunu ancak girişimcilerin mutlaka bunlara biraz gerçeklik de eklemesi gerektiğini söyledi. Lean Startup hareketine göre binanın içinde hiç gerçeklik yoktur. Dolayısıyla gerçekliği görmek için mutlaka dışarı çıkmalısınız. Steve Blank, girişimcilere 3 aşamayı uygulamalayı tavsiye ederek yanıtını tamamladı: birinci olarak girişiminizi kurmak için tüm fikirlerinizi kullanın, ikinci olarak dışarı çıkın ve tüm bu fikirleri gerçek dünyada test edin, üçüncü olarak ise son kullanıcıya ulaşmadan fiziksel olarak tekrar tekrar üretin.
Erhan Erkut uzun zamandır konuşulan bir ikilem konusunda da Steve Blank’e görüşlerini sordu: ”ürün için pazar” mı yoksa ”pazar için ürün” mü?
Steve Blank’e göre ikisi de mümkün ve dolayısıyla bir diğerini reddetmek doğru değil. Bir girişim insanların ihtiyaçlarında ana amacını bulabilir ve böylece pazar için bir ürün üretebilir. Başka bir girişim ise elindeki teknolojiyi kendi pazarını yaratmak için kullanabilir. Her iki durumda da ürün – pazar eşleşmesi sağlanabilir.
”Minimum viable product” yani bir ürünün mümkün olduğunca ucuz bir örneğini hazırlamak girişimler için önemli bir aşamadır. Erhan Erkut, Steve Blank’e MVP’nin girişimler için ne anlama geldiğini sordu;
Steve Blank’e göre MVP, girişimcilerin belirli bir zamanda en fazlasını öğrenmesini sağlayacak ürettikleri şey. Ancak bu her zaman fiziksel bir ürün olmak zorunda değil. Blank’e göre MVP bazı girişimler için bir sunum, bir not kağıdı ya da bir görüşme olabilir. Elbette MVP de zamandan zamana, maksimum öğrenmeyi sağlayabilmek adına değişmeli; müşteri segmentleri, maliyetler, kanallar.
Blank ardından startup ve pivot kelimelerini izleyiciler için yorumladı. Blank’e göre girişim yani startup ölçeklenebilir ve tekrarlanabilir bir iş modeli aramak adına kurulmuş geçici bir iş organizasyonudur. Startup’ın birinci hedefi büyük bir şirkete dönüşmektir. Ancak erken aşamalarda hedef öncelikle iş modeliyle ilgili sorulara cevap ve kanıtlar bulmaktır. Steve Blank’e göre pivot ise bir girişimin iş modelinde önemli bir değişiklik yapması. Bu bazen bazen müşteri segmenti ve gelir modeliyle ilgili bir değişiklik de olabilir.
Steve Blank her pivot fikri için girişimcilere 72 saat bekleme yasağı koyduğunu söylüyor. Önemli değişiklikler yapmadan önce bunu iyice düşünmeli, üzerine konuşmalı ve fikir almalı dolayısıyla pivot fikrini 3 günden önce hayata geçirmemeliler.
Erhan Erkut’un başarısız girişimlerle ilgili sorusu konusunda;
Steve Blank’e göre her başarısız girişim daha tecrübeli girişimler yaratıyor. Dolayısıyla tecrübeli girişimciler, bir sonraki projelerinde daha başarılı olma şansına sahip.
Blank ayrıca girişimcileri sanatçılara benzettiğini de sözlerine ekledi; Her ikisinin de önlerinde boş bir tual bulunur, başkalarını ikna etmeleri, yatırımcılardan maddi destek almaları gerekir. Kimse ilk seferinde sanat harikası bir tablo boyayamaz. Dolayısıyla girişimciler için de tecrübe, denemek ve yanılmak çok değerlidir.
Steve Blank konuşmasını ise devlete seslenerek tamamladı. Devletin maddi destekleri düzenli düzensiz savurmak yerine bürokrasi ve belge işlerini azaltması gerektiğine vurgu yapan Blank, bu sayede Türkiye’nin yetenekleri ve kaynakları daha kolay bir şekilde kendine çekebileceğini düşünüyor.
Sonrası Startup Istanbul 2015 sahne konuşmaları: Steve Blank Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder