İlk defa 8 yaşımda tanık oldum, bir kadının neler yapabileceğine. 92 Erzincan Depremi’nde…
Deprem tam da teravih namazı vaktine denk gelince Erzincan’ın bütün erkekleri camilerde yakalanmıştı.
Sarsıntı bittikten sonra annem ve babaannemin beni, kardeşlerimi, kuzenlerimi kurtarışını hayal meyal hatırlıyorum. Sonra kurtarılan bir apartman dolusu çocuğun sağ salim çıkardığını ve bir kamyonun kasasına yüklendiklerini anımsıyorum.
Kış ayıydı ve diz boyu kar vardı, o kamyon olmasa çocuklar donabilirdi.
Erzincanlı anneler, depremin soğuk yüzünü anne şefkatiyle örtmüşlerdi.
Babannem Nokta Ekinci rahmetli olana kadar, annem Leyla Ekinci ise o günden bugüne kadar kahramanım olmaya devam etti. Alim değilse bile ârif, yüksek eğitimle değilse bile ferasetiyle…
Türk kadını ile ilk tanışmam böyle oldu, sonra okulda öğretmenlerim, iş hayatında birlikte çalıştığım mesai arkadaşlarım, farklı firmalardaki muhataplarım. Gurur duydum her karşılaşmada Türk kadınıyla…
Türk kadını duyguludur, yüreklidir, annedir, hem hassas hem de güçlüdür, üstelik boyundan kat kat daha fazla güçlüdür. Kendilerinin farkına vardıklarında, kendilerine öğretilenlere, salık verilenlere kulak tıkayıp “yapabilirim” dediklerinde her şey bir anda değişiyor, değişecek… Hem yaptıkları her işin altına adlarını altın harflerle yazdırmayı başarıyorlar, hem de kendilerinden sonra gelecek olan Türk genç kızlarına rol model oluyorlar.
İşte birçoğunu yakından tanıma fırsatı bulduğum kadın rol modeller. Özellikle bu yazıyı okuyan genç kadınların dikkatine arz ediyorum. “Ben neden yapmayayım?” dememeniz için hiçbir sebep yok.
Aşağıdaki isimler, Türk kadınının vizyonunun, geleceğe yürüyüş hikayesinin kahramanlarıdır.
Elif Şafak, Serpil Timuray, Fatoş Karahasan, Burcu Çetinkaya, Süreyya Ağaoğlu, Ayşe Şule Bilgiç, Ayşegül İldeniz, Fatmanur Erdoğan, Tansu Çiller, Berna İlter, Nesrin Olgun
Biri Elif Şafak‘tır, Eserleri kırk dile çevrilmiş, romanları Viking, Penguin, Rizzoli ve Phebus gibi dünyanın en önemli yayınevlerinde yayınlanmış Türk Kadın Romancı
Bir diğeri Serpil Timuray‘dır, (Vodafone Afrika, Orta Doğu ve Asya Pasifik (AMAP) Bölge Başkanı)
Bir diğeri Gülben Ergen‘dir. Onbinlerce çocuğun yüzünü güldüren Çocuklar Gülsün Diye Derneği Başkanı
Bir diğeri Ayşegül İldeniz‘dir (Intel Türkiye, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Başkanı)
Bir diğeri Prof. Dr. Remziye Hisar‘dır (Türkiye’nin ilk Uluslararası Kimyacısı / Sorbonne Üniversitesi)
Bir diğeri Ayşe Şule Bilgiç‘tir (Pepee Markasının annesi, Türk çocuklarının Şuşu’su)
Bir diğeri Semiha Es‘tir (Türkiye’nin ilk uluslararası Kadın Fotoğrafçısı)
Bir diğeri Çağla Kubat‘tır (Rüzgar sörfü dünya 8.si Kadın sporcumuz)
Bir diğeri Fatoş Karahasan‘dır (Erkek egemen denilen iş dünyasında çok başarılı bir Kadın Yönetici, Girişimci, Gazeteci, Yazar)
Bir diğeri Safiye Ali‘dir (Türkiye’nin ilk kadın doktoru)
Bir diğeri Nevin Yanıt‘tır (Atletizm’de ilk altın madalya alan kadın atletimiz)
Bir diğeri Berna İlter‘dir (Kendi adıyla BRN Yatak markasını oluşturup dünyaya ihraç eden bir kadın girişimcimiz)
Bir diğeri Fatmanur Erdoğan‘dır. Uluslararası markalarda çok başarılı bir kariyer sahibi yazar, blogger, kadın girişimcimiz)
Bir diğeri Burcu Çetinkaya‘dır (Milli Rallici, milli gururumuz)
Bir diğeri Süreyya Ağaoğlu‘dur (Türkiye’nin ilk kadın avukatıdır, Hür Fikirleri Yayma Derneği ve Çocuk Dostları Derneği kurucusudur)
Bir diğeri Hasibe Kızıltaş‘tır (Kurduğu Engelsizkariyer.com ile engellilere iş bulma imkanı sunan bir kadın girişimcimiz)
Bir diğeri Belkıs Şevket Hanım‘dır (Türkiye’nin ilk pilotu)
Bir diğeri Sabiha Gökçen‘dir (Türkiye’nin ilk savaş pilotu)
Bir diğeri Prof. Dr. Türkan Akyol‘dur (Türkiye’nin ilk kadın bakanı – 1971)
Bir diğeri Benal Arıman‘dır (Türkiye’nin ilk kadın milletvekili – 1935)
Bir diğeri Prof. Dr. Tansu Çiller‘dir (Türkiye’nin ilk kadın başbakanı)
Bir diğeri Lale Orta‘dır (Türkiye’nin ilk kadın milli hakemi)
Bir diğeri Ufuk Tarhan‘dır (Fütüristler Derneği Eski Başkanı ve ilk kadın Türk Fütürist, başarılı iş kadını)
Bir diğeri Nesrin Olgun‘dur (Manş Denizini yüzerek geçen ilk kadın yüzücü)
Bir diğeri İpek Şenoğlu‘dur (Tenisin en yüksek prestijli etkinliği olan Wimbledon’da Türkiye’yi temsil etmiş kadın tenisçimiz)
Farklı bir gözle bakalım, bir diğeri Nene Hatun’dur, 3 aylık bebeğini bırakıp Erzurum’da Aziziye Tabyalarına koşmuş, Aziziye Müdafasının kahramanı olmuştur.
Kurtuluş savaşında Batı Cephesi’nde, Doğu Cephesi’nde, Güney Cephesi’nde ve İç Cephede cepheye koşan kadınlarımız, annelerimiz.
Hiçbiri “Kadınlar çiçektir ve çiçekler su ister” deyip beklemediler.
Hiçbiri “kadın, erkeğin diğer yarısıdır” demediler.
Kadınların potansiyel gücü, kendilerini bile şaşırtabilecek kadar yüksek.
Kadınların gücü, hiçbir erkeğin onun önünü muhtaç olmayacak kadar yüksek.
Kadınların potansiyeli, bir ömrü sadece çocuk büyütmeye, tabak-çanak yıkamaya, evi süpürmeye harcanmayacak kadar yüksek.
Yeter ki siz kendinize inanın, biz erkeklere sadece sizi gururla izlemek düşecek, inanın!
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Ömer Ekinci
(Lütfen siz de genç kadınlarımıza rol model olabilecek başarılı kadınlarımızı yorum olarak yazın, güzel bir kaynak oluşmuş olsun)
Google Plus Sayfam+Related Posts2014′e Girmeden Önce Kendimize Sormamız Gereken 10 Soruİş fikri olan 100 Gence toplam 10 Milyon TL Başlangıç Sermayesi sağlayan 100 Fikir 100 Şirket BAŞLADI!Dünyanın En Güzel Doğum günü Hediyesi
Benzer YazılarCuma günü Antalya’da Ulusal Girişimcilik Kongresi’ndeyim01 Ekim Cuma · 18:00 – 22:30 arası Futurist Shuffle 3′deyizTürk Genci Nasıl Kurtulur? [Çıkar İçindeki İnsanı]1 Milyar Dolarlık Türk Sanayici Nokia 3310′unu Neden Değiştirmiyor?“Gemi limanda güvendedir, ama gemiler limanda beklemeleri için yapılmaz”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder