16 Kasım 2015 Pazartesi

İnternetin geleceği için ”Dijital NATO” gerekli mi?

Yakında istihbarat bürolarında çalışacak ajanlar için yazılım bilme şartı aranabilir. Zira artık birçok suç online ortamda işleniyor, deliller deep web ortamlarında gizleniyor. FBI da Tor üzerinde istediği verilere erişebilmek için bir üniversiteyle işbirliği yapıp, hackerlara para ödemeyi göze aldıysa artık bu noktaya az kalmış demektir. Peki ama konu deep web bile olsa interneti isteyenin girip kılıç salladığı bir ortama dönüştürmek ne kadar doğru?

İnternet ortamına yüklediğiniz bir fotoğraf, yazdığınız bir tweet pek kimsenin umurunda olmayabilir. Ancak durum böyleyken bile sosyal medyadaki profillerimizin gizliliğine ve güvenliğine çok önem veriyoruz. Bu nedenle Connected2Me gibi gerektiğinde bize anonim olma hakkı sunan platformlar doğuyor.

Söz konusu şirket yazışmaları ve hatta devlet bilgileri olduğunda ise gizlilik çok önemli bir konu. Ancak birçok noktada global şirketlere ait yazılımları, bulut platformları ve web sitelerini kullanıyoruz. Yani bu noktalarda bir açık aramak için uğraşan çok fazla insan var. Bu sebeple de ülkeler arasında veri gizliliği git gide daha ciddi bir tartışma haline gelirken hackerların yaptığı bazı veri hırsızlıkları iki ülkeyi savaş noktasının kenarına kadar getirebiliyor.

Devletler bazen yasal yolu takip edip istihbarat araştırmaları ya da delil elde etmek amacıyla belli şirketlerden talepte bulunuyor. Şirketler de şeffaflık adına bu istekler konusunda raporlar yayınlıyor. Bizim devletimiz de burada hep yüksek sıraları kovalıyor.

Ancak kapısını çalıp bilgi istemeyeceğiniz platformlar da var. Örneğin Tor gibi. Kullanıcıların anonim kalma hakkını destekleyen bir tarayıcı olan Tor’u kâr amacı gütmeyen bir grup geliştiriyor ve Facebook gibi siteler de resmi olarak bu tarayıcıyı destekliyor.

Elbette FBI gibi organizasyonlar bu noktada durmak istemeyeceklerdi ve istememişler de. Tor’un iddiasına göre FBI, Carnegie Melon Üniversitesi’nden gizli bir talepte bulunmuş ve sahip oldukları özel bilgisayarı Tor’u hacklemek için kullanmaları için onlara 1 milyon dolar teklif etmiş. Tor ekibi üniversitenin kendi sistemine sızabildiğine daha önce bir hackatlon esnasında şahit olmuş. Etkinlik sonrasında da iletişimde kalmışlar. Ancak günün birinde aniden e-postlarını cevap gelmemeye başlamış ve 5 ay boyunca Tor’a saldırılar düzenlenmiş.

Tor ekibinin iddiasında bu saldırılar sayesinde FBI’ın bir deep web uyuşturucu tüccarının IP adresini ele geçirdiği ve mahkemede de bu bilgileri delil olarak sunduğu da yer alıyor. Yani resmi delil olarak sunulan belgelerin Tor’un hacklenmesi sayesinde elde edildiği söyleniyor. Carnegie Melon Üniversitesi bu iddiaları yalanlarken FBI’dan henüz bir yanıt gelmiş değil.

Elbette bir uyuşturucu tacirinin savunulacak bir tarafı yok ancak Tor’un iddiaları doğruysa FBI’ın hamlesi güven sarsıcı ve adaletsiz olarak görülebilir.

Bu olayda dünya adına iyi bir sonuç elde edilmiş olabilir ama bu ülkeler arası bürokraside gerçekleştiğinde sonuçları pek iyi olmayacak. Ya da devlet tarafından fişleme yapılması için kullanıldığında…

Elbette her an izlendiğinizi söylemek çok yanlış bir yaygara olur, ancak interneti ”Nazi Almanya’sı” ortamına çevirmeden önce verilmesi gereken kararlar da var. Belki de bir Dijital NATO gibi… Devletler dünya genelinde siber saldırılara karşı birlikte tavır alabilir, suçluları yakalamak için işbirliği yapabilir, çok şikayet edilen deep web’e karşı birlikte savaş açabilir.

”Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin”

Elbette ebeveynlerin çocuklarının internet kullanımını belirli bir seviyede kısıtlaması normal. Ancak artık bizzat anne-babanız tarafından da gözetleniyor olabilirsiniz. En azından bunun için gerekli araçlar artık mevcut. Luma isimli bir router kullanıcılara internet kullanımını kullanıcılara göre kısıtlama imkanı verirken aynı zamanda hangi kullanının hangi siteyi ziyaret ettiğini de anlık olarak gösterebiliyor.

Evde böyle bir router olması aile içi ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Ama global anlamda durumumuz da bundan pek farklı değil.

Sonrası İnternetin geleceği için ”Dijital NATO” gerekli mi? Etohum.com Blog ilk ortaya çıktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder