Girişimcilik fikirleri günümüzde herkesin aklının bir köşesinde. Bazıları çok yüksekten uçan, bazıları oldukça mantıklı girişimcilik fikri duyuyoruz. Ancak çoğu zaman bunlar sadece arkadaş sohbetlerinde kalıyor. Dergi kapaklarında ismi büyük harflerle yazılmış girişimcileri görüp onlara özenen birçok girişimci bunu sihirli bir yoldan, çok hızlı bir şekilde yapacağını düşünüyor. İşin zorluklarını gördüklerinde ise çok geçmeden pes ediveriyorlar.
Başlıkta sizi harekete geçirecek örneklerden bahsettik ve amacımız girişimcilik hayallerinizi yıkmak değil. Ancak bunun sihirli bir şekilde olmayacağını anlatmak istiyoruz. Gerçek başarılar gerçek adımlar atarak, gerçek müşterilere satış yaparak, gerçek kullanıcılar kazanarak ve kaçınılmaz bir şekilde gerçek zorluklar yaşanarak elde ediliyor.
Bugünlerde dünyanın en büyük e-ticaret platformlarından biri olan Amazon, ilk 7 yılında kâr elde edememişti. Alibaba’nın günümüzdeki değerine ulaşması için 14 yıl gerekti. Burak Büyükdemir de Etohum’u kurmadan önce pek de parlak olmayan girişimlere imza atmıştı. Dolayısıyla başarı kolay ve çabuk kazanılmıyor.
Girişim yolculuğunuza çıkarken elbette büyük düşünmek önemlidir. Ancak her zaman hızlıca hedefine ulaşacak parlak fikirler karşınıza çıkmayabilir. Güzel ofisler, yetenekli ve özverili çalışanlar bulmanız çok zaman alabilir. Hatta ortağınızı bile yanlış seçmiş olabilirsiniz. Ancak bunların hiçbiri başarısızlık anlamına gelmez.
Şimdi paylaşacağımız kısa girişimcilik hikayeleri de büyük şirketlerin muhteşem fikirler, kusursuz iş planları ya da harika ekipler sayesinde ortaya çıkmadığını gösteriyor. Hepsi aslında çok gerçekçi ve sıradan görünen şekilde başardılar;
1- Pierre Omidyar: 1995 yılında kendine AuctionWeb adında kişisel bir web sitesi kurdu. Bu sitenin amacı internet üzerinden açık artırmayla bilgisayar ekipmanları satmaktı. Ancak site kısa sürede çok popüler oldu ve ciddi bir trafik almaya başladı. Mevcut sunucular bu trafiği kaldıramayınca Omidyar’ın daha büyük sunucular kiralaması gerekti ki bu da maliyetleri artırdı. Pierre Omidyar sonunda bu satışlardan komisyon almaya başladı. Ancak bu sefer de sonuçlanan açık artırmaların para transferleri ve komisyonları toplamak ciddi bir iş yükü haline geldi. Bunun üzerine Pierre Omidyar para akışını yönetmek üzere bir kişiyi işe aldı.
1996 yılında 250 bin, 1997 yılında ise 2 milyon ilan listelenen AuctionWeb’i şimdilerde eBay olarak tanıyoruz. 1997 yılında 2 milyon ilan listeleyen eBay, aynı 6.7 milyon dolar yatırım aldı. O yıl şirketin başına başkanı olarak Meg Whitman şimdilerde PC devi HP’nin başkanı.
Mike Evans ve Matt Maloney: İki yazılımcı arkadaş olan Maloney ve Evans, bir web sitesinde kendilerine kiralık ev ararken yemek söylemeye karar vermiş. Ancak restoran seçenekleri, menüler, telefon numaraları derken iş içinden çıkılmaz bir hale gelmiş. Tam bu anda ikilinin aklına tıpkı kiralık daireler gibi restoranları da tek bir sitede toplama fikri gelmiş. Bunun üzerine 2004 yılında GrubHub kurulmuş.
GrupHub bugünlerde ABD’de kendi alanının en büyüklerinden biri ve şirketin değeri 3 milyar dolar civarında.
Elbette bu noktada şunu da hatırlatmak gerek: Yemeksepeti.com, Türkiye’de 2000 yılında yani GrupHub’dan 4 yıl önce faaliyete geçti. ABD pazarına açılmasa da bölge ülkelerde faaliyet gösteren Yemeksepeti belki de gelecekte Türkiye’nin ilk milyar TL’lik girişimi olacak.
Howard Schultz: Bir kahve dükkanı zincirinde pazarlamacı olarak çalışan Howard Schultz, Milan şehrine yaptığı bir seyahatte buradaki küçük kahve dükkanlarından çok etkilenmiş. ABD’ye döndüğünde bu fikri kendi şirketine sunmuş. Şirket bir pilot şube açmayı kabul etmiş ancak sonuçlardan etkilenmemiş. Bu sebeple başka şubeler açmak istememişler.
Şirkete kızan Schultz görevinden istifa etmiş ve kendi şirketini kurmak için yola çıkmış. Ancak eşi ilk çocuğuna hamile olan girişimci 400 bin dolarlık bütçeyi bulmakta zorlanmış. Daha sonra çalıştığı eski kahve şirketinin kurucuları ona yardım etmeye karar vermiş ve yatırımcı olmuşlar. 2 yıl sonra ise sahip oldukları çay şirketine yoğunlaşmak için kahve şirketini Schultz’a satmayı teklif etmişler. Howard Schultz 1988 yılında Starbucks isimli bu şirketi almayı kabul etmiş…
Konosuke Matsushita: 23 yaşında bir stajyer olarak Osaka Elektrik Şirketi’nde işe giren Matsushita, kısa bir süre sonra klasik duy tasarımını iyileştirecek bir fikirle ortaya çıkmış. Fikri şirketin üst kademesine sunmuş ancak yöneticiler bu pek de parlak olmayan stajyerin fikrini önemsememiş.
Bunun üzerine kendi şirketini kuran ve kısa sürede batarya beslemeli bisiklet lambaları da ürün gamına ekleyen girişimci ülke çapında tanınır hale gelmiş. Yıllar boyunca birçok önemli elektronik ürünün dünya çapında satmayı başaran bu şirket ismini 2008 yılında Panasonic olarak değiştirdi.
The post Sizi harekete geçirecek 4 gerçek girişimcilik hikayesi appeared first on Etohum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder