19 Mayıs 2014 Pazartesi

Inbound Marketing: Melek Satışçı

Yeni bir start-up’ın en önemli öğesi onu yaratan insanlardır. Çünkü konu hakkında bilgi sahibi, hedeflerini gerçekleştirmek için tutkulu olan kişiler şirketin kurucularıdır. Ve bu kurucular ne kadar tutkulu, kendi alanında ne kadar yetenekliyse şirketin başarı şansı o kadar artar. Burada bir diploma sahibi olmaktan ya da eğitim sertifikalarından bahsetmiyoruz. Herkesin yetenekli olduğu bir şey vardır ve bunu keşfedip kendini geliştirebilir.

Bir yatırımcı bir şirkete yatırım yaparken aslında kurucuların vizyonuna, yeteneklerine yatırım yapar. Bir şirket diğer bir şirketi satın alırken de o şirketteki insanları kendi bünyesine kadar. Sadece marka ya da ürün yeterli değildir.

Günümüzün en başarılı ve tanınmış CEO’larına bakın. Bill Gates, Steve Jobs, Mark Zuckerberg, Elon Musk. Hepsi aynı zamanda şirketin kurucuları. Ayrıca Microsoft, Apple, Facebook ve Tesla dediğimiz zaman akla gelen yüzler onlar oluyor. Şirketin vizyonunu, yönünü belirlemek konusunda en güvenilen isimler onlar. (-dı. Bazıları artık aramızda değil, bazıları aktif görevi bıraktı)

Bu kişileri ortak kılan bir nokta ise hepsinin temelde çok iyi pazarlamacılar olmaları. Üstelik bunu farklı bir şekilde yapıyorlar. Kullanıcılara direkt olarak ürünü pazarlamaktansa onun getirdiği çözümleri ve yarattığı “cool” etkiyi satıyorlar.

Günümüzde pazarlama için kullanılan standart düşük bütçeli yöntemler var. Mailing yapmak, telefonda satış, Facebook – Twitter reklamları vs.  Fakat pazarlama dili olarak genelde “fırsat”, “harika”, “mükemmel”, “en iyi” gibi terimler kullanılıyor. Bunların kullanıcılar üzerinde etkisi oldukça düşük. E-posta kutunuza böyle kelimelerin yer aldığı bir e-posta düşerse ne yaparsınız? -Muhtemelen hiç okumadan silersiniz.

Bu sebeple kullanıcıya ulaşmanın en etkili yolu, aslında satış yaptığınızı hissttirmemek. Ona bir fayda, bir çözüm sunmak, merak ettiği bir sorunun cevabını vermek kullanıcıyı markanıza çekmenin en etkili yolu. Bu sebeple bir markayı ya da ürünü tanıtırken satış amacından kullanıcıya “fayda” hissi verecek bir dil, bir jargon kullanmak gerekiyor. Buradan sonra da “Inbound Marketing” süreci başlıyor.

Inbound terimi “limana yanaşan” gibi tercüme edilebilir. Yani siz kullanıcıyı kendinize çektikten sonra gemi limana yanaşmış oluyor. Bundan sonra da kullancıyı eğitme, öğretme süreci başlıyor.

1- Faydalı bilgiler paylaşın: Bir web sitesi, blog, video serisi ya da newsletter yayınlayarak kullanıcılara faydalı bilgiler sunun. Böylece sizi fayda sağlamayı amaçlayan bir marka olarak tanıyacaklar ve sevecekler.

2- Satış hamlelerinden uzak durum: Kullanıcılar satışa yönelik cümlelerden pek hoşlanmaz. Onlar sadece cevapları öğrenmek ister. İstedikleri cevapları aldıklarında da satış kendiliğinden gerçekleşir.

3- Öğretin: Kullanıcılar size geliyorsa bunun sebebi sizin daha fazla bilgi sahibi olduğunuzu düşünmeleri. Yani onların gözünde konunun uzmanı sizsiniz. Öğretici olmak, sizi yüceltir.

4- Kılavuzluk edin: Kullanıcılar hata yapmaktan çekinir. Onlar kılavuzluk edin, kullanım aşamalarını açıklayın. Böylece istediklerini daha çabuk elde edecekler ve daha iyi birer kullanıcı olacaklar.

Eğer iyi bir ürün ya da hizmet sunuyorsanız, tüm bu aşamaların sonucunda mutlu bir kullanıcı kitlesine sahip olma olasılığınız yüksek.

Kaynak

The post Inbound Marketing: Melek Satışçı appeared first on Etohum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder